Ettı Çeviri Portekizce
61 parallel translation
Evet, sonra da muhalefet ettın,
Pois, e depois deixaste-me entre a espada e a parede, coisa que eu...
"Billy Bones size ihanet ettı." olursa... sonrasında ne olur tahmin edebiliyor musun?
"O Billy Bones traiu-vos", queres saber o que acontece a seguir?
Sözümü tutmama yardım ettın.
Ajudaste-me a cumprir a minha promessa.
Bu seyrettıgınız, annemın ikinci kocası olan Vincent Reed'in...'ölümü hatta sakat kalması durumunda bile... evin tek hak sahibi olarak kendisinı... göstermesi için annemi nasıl ikna ettığıni gösterir... nitelikte bir delil kasetidir.
O que vês é um vídeo, provando que Vincent Reed, o marido da minha mãe, convenceu-a a dar o controle total da casa, em caso de morte ou incapacidade.
- Bu olaylar olurken Danıel Wolf'un nerede olduğunu merak ettım.
- Gostava de saber onde é que estava o Daniel Wolf quando tudo isto aconteceu.
Yeni kahvaltı ett...
Acabo de desa...
Adli tabib teyit ett mi?
- O médico confirmou?
Jag hade ett likadant par.
Tive um par igual.
Det var en kille som skulle lämna en kallelse på ett faderskapstest.
Era um tipo que ia mover um processo de paternidade contra ti.
Thomlinson behöver ett visum för att fånga den.
Tomlinson vai precisar de um visto para apanhar esta.
Top dışarı çıkıyor ve geriye birşey kalmıyor som är kvar är ett rökmoln.
Saiu e deixou apenas um rasto de vapor.
det gör så det blir ett besök på kullen.
Isso vai trazer alguém para a elevação.
I ett försök att få igång någonting för stammen.
Vai tentar trazer algo para a tribo.
Taylor, Duke'ün çirkefliğinden sonra ayağa kalkıyor, efter att "Duke" gav honom ett litet prov.
Taylor fica de pé, recusando limpar-se depois de Duke o ter feito cair.
- Kim ateş ett- -
- Quem disparou uma...
Sen sadece devam ett...
Tu apenas...
Seni gerçekten takdir ett, m.
Fico-te muito agradecido.
Kızım kendi aklıyla hareket ett, hiçbir şey değişmeyecektir. Bunu biliorsun.
Quando a minha filha faz uma decisão não volta atrás e tu sabes disso.
- Roma'dayım seni merak ett...
- Olá. Estou em Roma e preocupado...
Buna açık olup olmadığımızı merak ett.
Perguntou se nós estaríamos dispostas.
- Dikkat ett!
- Olha!
Bu çölü geçmek zor olacak. Ama biz kararlıydık. hem de eve dönecektik. o da kabul ett.
Vai ser duro atravessar aquelas montanhas,... mas do outro lado, ambos podemos voltar para casa,... através do Chile.
- 17 diye düşünüyordum.
- Eu diria, a 1600S ETT.
Sör Francis kurtarılıp eve gönderildiğinde adının lanetlediğini düşünüyordu.
Quando Sir Francis resgatados a partir de casa - Estava convencido de que a ETT Sua nimens é amaldiçoado.
Tekboynuz'un gümrük beyannamesinde Avrupa için rom ve tütün taşıdıkları belirtilmiş ama geminin gizli bir şey taşıdığı iddia ediliyormuş.
Carregar uma lista da carga de rum e do tabaco para a Europa, - Mas pitknvitettiin, o ETT tinha uma carga secreta a bordo. "
Maket geminizin direği kırılmış ya, efendim.
Modelo Ett o mastro quebrou.
Bu da demektir ki geri gelecekler.
ISSO SIGNIFICA - ETT, eles vão voltar.
- Sana hayatının tehlikede olduğunu söylemeye çalışıyorum.
- Yritn te dizer, você está no perigo da ETT.
Zannedersem yankesiciyi kast ediyorsun.
- Eu acho que, Referindo-se à Pickpocket ETT.
Geri dönmeni ve onu konuşturmanı istiyorum.
Quero que o procedimento ETT para trás e forçando HNET falar.
- Oyununu biliyorum. Sen de onlardan birisin.
- Tiedn, você é uma das ETT assalto.
Sence Haddock'un gemisini, Haddock'ın ekibini Haddock'ın dönek ikinci kaptanını seçmem rastlantı mıydı?
Você, por acaso, escolheu a ETT navio Haddock, - masculino, enganosamente No primeiro oficial.
Öldüğü için çok üzgündüm, acılarımı bastırmak için kafayı çektim sabah uyandığımda gitmişti.
- Eu estava tão jrkyttynyt, - Quando chutou o vazio, a tristeza hukutin ETT. Hertessni na parte da manhã ele tinha ido embora.
Hepsi uyuduğu sürece tabii ki.
Supondo que eles continuam dormindo no ETT.
- Görüyorum. Bunun anlamı şu ki, Bin Salaad bunu sarayında kurşun geçirmez camın içinde sergileyecek.
Isso significa que o Ben ETT Salaad longo sentar palácio luodinkestvss globo de vidro.
Bir kitapta okudum sadece gerçek bir Haddock Tekboynuz'un sırrını ortaya çıkarabilirmiş.
Eu li o livro, o ETT apenas Haddock genuína pode encontrar The Secret of the Unicorn.
Cüzdanlarını oturma odasında tutmasına şaşmamalı.
Não é de admirar, o ETT hnsilytt carteira da sala de estar.
Neden içtiğimi sanıyorsun, çünkü asla onun gibi olamayacağımı biliyorum.
Tiedn porque eu bebo, eu acho que a ETT não é a Sua kaltaistaan.
Karşısında o bayrağı gören her kaptan korku içinde ölümüne bir savaşla karşı karşıya olduğunu bilir.
- Ticket nkeminen Fria todos os Capitães do sangue. Eles tietvt, frente ETT é a batalha até a morte, -
İşe bak, tek gereken Sahra Çölü'nde bir günmüş.
Imagine a ETT foram necessários apenas durante o dia no Saara.
En yüksek seren direğinden asılacağının farkındaydı.
ETT HNET hirtettisiin projeto de lei de madeira ylimmn, -
Yemin ederim ki, Haddockların sonuncusu olarak, hazineyi ondan önce bulacağım.
Eu juro, o ETT família Haddock à procura de tesouros no passado antes dela.
Yakalanırsan, bunu üzerimde bulmasını istemiyorum.
Eu não quero, então o ETT lydetn-me se jn fechado.
Ayrıca elimizde Interpol ve FBI'dan çıkarılan tutuklama emri var.
Hnest etsintkuulutus sec parece ser a ETT da Interpol, o FBI lt.
Gerçeği bildiğine sevindim Haddock.
Bom, o ETT verdade Tiedt, Haddock.
Tuhaf, tüm bu yaygara, gürültü patırtıdan sonra insan bekliyor ki daha çok...
Em geral, em todo o esforço físico não poderia ter imaginado, o ETT é então enemmn.
Ah, ah, ah. Sprinfield ilçe okullarından gelen tüm müdürlere hoşgeldiniz demek istiyorum, Skin-ner!
Quero dar as boas-vindas a todos os directores do distrito escolar de Springfield, incluindo o Skin-ner, o Wein-berg e a Sack-ett!
Sack-ett! Ve Gwendolyn Hertz-feld-Mastroantonio!
E a Gwendolyn Hertz-feld-Mastroantonio!
Yani 5 daireli bir teftiş olduğunu mu söylüyorsunuz? Evv.. ett!
Você diria que teve uma visita de "cinco-círculos"?
Boğulana kadar ağzıma sıçmakla tehdit ett.
Ele ameaçou defecar na minha boca até eu sufocar.
Arabamı tamir ett.
Ele arranjou o meu carro.