English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Ezik

Ezik Çeviri Portekizce

1,896 parallel translation
Tanıdığımız bir adam sadece. Ezik bir blogu falan var.
É apenas um tipo que conhecemos que tem, tipo, um blog muti fatela.
Okulumda ki en büyük ezik, Janet Cook'un aksine. Şu anda yukarıda bir oda dolusu insana emirler yağdırıyor.
Ao contrário de Jane Cook a predadora-mor da escola, que está lá em cima a dar ordens a toda a gente.
O zaman pek ezik değilmiş.
Não é muito predadora agora.
Bu iyice kendisini ezik hissetmesine neden olur.
Isso faz com que ele se sinta um falhado.
Gel o zaman, seni ezik hamal.
Bem, vamos então, representante da classe baixa.
Kendine şunu sor, Berger... 30 yıllık berbat hayatına geri dönüp baktığımda doğru şeyi yapan bir ezik mi? Yoksa Jenny Swanson'la çıkan bir aygır mı olmak istiyorum?
Mas pergunta a ti mesmo, Berger, quando olhares para trás daqui a 30 anos, queres ser o perdedor, que fez a coisa certa ou o garanhão que agarrou a Jenny Swanson?
Şişman, bütün yüzü sivilce kaplı, bir ezik...
Um gordo, feio, cheio de furúnculos...
Benim adım RJ Berger, ve bir ezik olmak hiç bu kadar yanlız hissettirmemişti.
O meu nome é RJ Berger, e ser um perdedor nunca foi muito solitário.
Bizi ezik yapan şey, ezik olduğumuza inanmamız.
O que nos faz ser perdedores é porque acreditamos nisso.
Fotoğraflarını yok etmen mi, yoksa ezik olduğunu düşünmesi mi?
Teres destruído as fotos dela ou ela pensar que és um falhado?
- Ezik.
- Otário.
Cal, seni seviyorum ama değişmen gerek yoksa sen de sonunda başka bir ezik ölü olacaksın...
Cal, eu amo-te, mas precisas de mudar ou acabarás mais um falhado morto...
Artık sen ve ezik erkek arkadaşın paranızı asla alamayacaksınız!
Agora tu e o teu namorado da treta nunca vão ter o vosso o dinheiro!
Ayrıca benim bir ezik olduğumu düşünüyor.
E ele pensa que eu sou um falhado.
Ezik biriydi.
Era um falhado.
Annenizin ezik erkek arkadaşı. Bu Lars denen adamın tipi nasıldı?
Como é que é este Lars?
Lynette'e senin ne kadar ezik silik birisi olduğunu söylemiştim.
Disse à Lynette que tu eras um ratinho falhado.
Yani tam bir ezik değildi ama iyi de değildi.
Quero dizer, não era um total fracassado, mas não era... bom.
Yolumdan çekil ezik yoksa canına okuyarak iletişim kurarım tamam mı?
Desaparece-me da frente, otário, senão levas um pontapé no cu! Entendidos?
Çöplük filtrem açık ezik.
Tenho o filtro contra idiotas ligado.
Kendini umursamıyorsan bile kızların için yap şunu, onlar da böyle bunalımlı ve ezik bir babaları olmadığını görsünler.
Se não se importa com você, faça para as garotas não terem um fracassado deprimido como pai.
Çok ezik bir hareketti.
isso é tão fraco.
Sonra birden kendimi bir ezik gibi dizlerimin üstünde kelepçeli buldum.
Fui algemado de joelhos, como um pulha no "Cops".
Yeni evinde ezik bir haldesin, Reaper.
Acabou de invadir o seu novo lar, Ceifador.
Geriye iki ezik kaldı.
Faltam dois falhados.
Hepimiz senin çapkınlık özentisi bir ezik olduğunu biliyoruz.
Todos sabemos como aspiras a ser um matador, falhado.
Ezik!
Perdedor!
Bak, bir minotoru yendiysen ezik olamazsın.
Escuta, nenhum lamentável falhado podia vencer um Minotauro.
Kirky'yi eleştirmek istemem, ama kızın yanında ezik kalıyor.
Quer dizer, não desfazendo no Kirky, mas ele não está à altura.
Anne, Bakerları ezik hissettirmeye mi çalışıyorsun?
Mãe, está a tentar fazer com que os Bakers se sintam pobres?
Sen de aynı şekilde taviz vermiyorsun.. ezik
Depois de todos estes anos, tens o mesmo olhar o de um perdedor, um falhado.
Kalabilirsin ve ezik olarak yaşarsın hayatını
Podes ficar aqui e ser um falhado para o resto da vida.
Ezik tiplerden biri.
Um falhado total.
- Ne ezik biri.
- Mas que falhado.
Ve bu şovu herkes için berbat eden üç aptal ezik.
E três falhados estúpidos que estão a arruinar tudo para todos.
Süper ezik doğum günü partini kaçırıyorsun.
Sabes, estás a perder a tua festa de aniversário super foleira.
Az önce bana ezik mi dedin sen?
Acabaste de me chamar um falhado?
Benim de yeni bir hatıram oldu ; yeni bir ezik.
E a minha lembrança favorita, esta amolgadela nova.
Bu komploya dahil olanlar herkes ; tarihteki en ezik araçlar.
Os envolvidos nesta trama são dos carros mais falhados da história.
Bir saniye dur bakalım, ben de ezik kısımlarımı düzeltiyorsun sandım.
Por um segundo, pensei que estavas a tentar consertar as amolgadelas.
Her bir ezik parçamı sonsuza kadar hatırlamak istiyorum.
Quero lembrar-me delas para sempre.
- O ezik, Londra'da havadan süzülüp bizimkileri kurtarırken mi oldu?
Foi de quando voou e os salvou em Londres?
Seni o kaltak Tracy'ye karşı korudum ve küçük yaramaz kedi yavrusundan o pislik profesörden hatta ezik eski sevgilinden bile!
Protegi-te daquela puta da Tracy. E daquela maldita gatinha. Daquele professor de merda.
Ezik.
Parvalhão!
Siz, manyak ve ezik olarak iyi bir rahip olabilecek misiniz?
Acham que dois exaltados, um "hipócrita" e um "falhado", podem ser bons padres?
- Ezik hikayeni ben biramı içerken anlat olur mu?
Sabes o que era bem pensado?
Doğa beni bir ezik yaptı.
A natureza fez de mim um perdedor.
Bu ofis yine de ezik durumda.
Mas ainda estamos sobrecarregados.
Sanırım ezik saatlerimin 12 saatini bunu görmek için bekleyebilirim Mutlu ölürüm
para ver isso. Podia morrer feliz.
- Ezik herif!
- És um falhado!
- Git de biraz daha ezik yap, Mater.
Vai e faz mais uma amolgadela, Mater.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]