English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ F ] / Fabrica

Fabrica Çeviri Portekizce

5,269 parallel translation
Buralarda herhangi, uh, plastik üretim?
Há alguma fabrica que produza plástico por aqui?
Annesiyle beraber bira üretir.
Fabrica cerveja com a mãe.
Sadece bir satıcı dediğim oranlarda mineral içeren sürümünü satıyor. Sadece internet üzerinden satış yapıyorlar.
Apenas uma empresa fabrica uma versão com as proporções exactas dos minerais que eu identifiquei e só vendem na Internet.
- Kasaba berberi bomba da mı yapıyor?
O barbeiro da cidade fabrica bombas?
Labaratuvar Bir giysi fabrikasinin bodrum katinda.
O laboratório, é na cave de uma fábrica de vestuário.
Şehir dışında bir bitki var.
Há uma fábrica fora da cidade.
Yarı geldim olabilir.
Poderia ter vindo daquela fábrica.
Bu bitki - çok buralarda gibi - bulaşmıştır.
Aquela fábrica, como todas por aqui, estão infectadas.
Bu plastik şirketin kamyon kayıttır son iki hafta boyunca.
Este é o registo dos camiões da fábrica de plástico das últimas duas semanas.
Tamam mı? Ben Vegas tesisinde benim kamyon yüklenir.
Eu levei o meu camião até uma fábrica em Las Vegas.
Las Vegas plastik tesiste olduğunu kimse Ana Ortiz cesedi varil dökülüyor olmalıdır.
Quem quer que seja, deve ter despejado o corpo da Ana Ortiz no barril na fábrica de plástico em Las Vegas.
O, fabrikada tekrar Claire rastlamış olmalı ve bir tür olarak onun stüdyosunu sırtını davet -
Deve se ter esbarrado com a Claire na fábrica e convidou-a de volta ao estúdio para um tipo de...
Hanif'in, Kharegaon'da bir tuğla fabrikası var.
Hanif tem uma fábrica de tijolos aqui em Kharegaon.
Kharegaon'daki tuğla fabrikasının yakınlarında.
Perto de Kharegaon numa fábrica de tijolos.
Rebecca büyük bacası olan eski bir fabrikadan bahsetmiş.
A Rebecca falou de uma grande fábrica com uma chaminé.
153.sokakta terk edilmiş bir et fabrikası var.
Há uma fábrica frigorífica abandonada perto da 153.
Sanderson Kimya'nın yeni tesisine ruhsat vermeyi reddettikten birkaç gün sonra da öldü.
E ele morre dias depois de negar uma licença à Sanderson Chemical para a construção de uma nova fábrica.
Chesapeake nehrindeki tesisiniz hakkında bilgi istiyorum.
Gostava de saber um pouco sobre a sua fábrica no estuário Chesapeake.
İşte rekabetimiz için bulduğum şey. Brian Jensen, 1899'da doğdu 1. Dünya savaşında donanmada görev yaptı.
Aqui está o que descobri sobre o nosso adversário. serviu a Marinha na Primeira Guerra. morreu numa fábrica incendiada na Holanda.
Tekerlek fabrikasında büyük kalıplar vardır böyle.
Na fábrica de pneus tinham uns moldes grandes.
Fabrika yıllardır kapalı ve bina terk edilmiş haldeymiş.
A fábrica foi fechada há anos e o edifício está abandonado.
Burası bir kurabiye fabrikası için oldukça tüyler ürpertici.
Este lugar é muito assustador para uma fábrica de biscoitos.
Tarım İstasyonu hazır.
Estação Fábrica, pronta para ir.
Kuzey Carolina doğal yaşam sığınağı yakınında yapılan yeni bir elektrik santralini durdurmaya çalışıyormuş.
Tentou impedir a construção de uma fábrica na reserva na Carolina do Norte.
Ve ondan önce Sosis Fabrikasından bir ısırık alacağız, bir kahvaltı mekanı olmasını umduğum bir yer.
E antes disso vamos ao "Fábrica da Salsicha" que rezo para ser um sítio para comer o pequeno-almoço.
Film makarna fabrikası gibi bir yerde mi geçiyor?
É sobre uma fábrica de pasta ou algo assim?
Gelip santral kurmaları için Ticaret Bakanlığı onları özel olarak davet etti!
O Ministério do Comércio convidou-os para montarem aqui uma fábrica!
Analiz edilemeden önce örneği alıp fabrikanın icabına bakmayı başardık.
Recuperámos a amostra antes de ser analisada, e a fábrica está a tratar disso.
Yöneticiler şu anda Savunma Bakanı Yardımcısı'yla bir numaralı fabrikayı geziyorlar!
Os executivos estão a visitar a Fábrica Um com a Vice-Ministra da Defesa!
Eski bir zarf fabrikası olması lazımdı.
Era uma antiga fábrica de envelopes.
Fabrikaya gireceğim zaman haber veririm.
Eu aviso-te quando puderes entrar na fábrica.
Bütün Gün Oturup Yoga Donu Giyme Factory'de iş bulsam ya?
Porque é que não te arranjo trabalho na Fábrica de Estar Sentado O Dia Todo A Usar Calças de Yoga?
Fabrika zemininin herhangi bir noktasında 45 saniye gezin yeter.
Basta caminhar pela fábrica durante 45 segundos.
Kata giriş iznim yoktu.
Não tinha cartão de acesso à fábrica.
Ama Simon'un eğitimine bakarsak tek ihtiyacı, sporlamak ve işi büyütmek için bir laboratuvar.
Mas tendo em conta o conhecimento do Sr. Simon, ele só precisa de um esporo e um laboratório para fabricá-lo.
Liber8 üyeleri bir kimya tesisine giriyorlar ve kimliklerini gizleme gereği de duymuyorlar.
A Liber8 invade uma fábrica de químicos e nem sequer tenta esconder a identidade.
Bu tesiste çoğunlukla tarımla ilgili ürünler üretiliyor.
Esta fábrica faz principalmente produtos agrícolas.
Liber8, Sonmanto'nun atık kimyasalıyla bu silahı nasıl üreteceğini öğrendi öyle mi?
Então a Liber8 descobriu como fabricá-las usando resíduo químico da Sonmanto?
Kimyasal fabrikasının oradaki tuzaklarımı kontrol ediyordum.
Estava a verificar as minhas armadilhas perto da fábrica de produtos químicos.
O zaman silah eski bir tütün fabrikasından mı geldi?
Então a arma veio de uma antiga fábrica de tabaco?
Fabrika terk edildi.
A fábrica está abandonada.
Bana hastaneyi mi teklif ediyorsun? Willy Wonka'ymışsın ve bana çikolata fabrikasını veriyormuşsun gibi.
Estás a oferecer-me o teu Hospital, como se fosses o Willy Wonka a dar-me a Fábrica de Chocolate?
Sıradaki madde, faktoring firmalarından beklediğimizden az...
Próximo item : Componentes da nossa fábrica estão a chegar em breve.
Yeraltındaki bir fabrikada çalışıyormuş gibi göründüğümüzü söyledi.
Disse que parece que trabalhamos numa fábrica subterrânea.
Chevy fabrika, burası da mağaza.
A Chevy é a fábrica. Esta é a loja.
Bu ölüm fabrikasından gidiyorum.
Vou sair desta fábrica de morte.
Ve prezervatif takmayı sevmiyordum. Bu da beraberinde ; konut kredisi, çocuk ve oyuncak fabrikasındaki sefalet işi getirdi.
Andava a namorar com a tua mãe, não gosto de usar preservativos e assim que dei por isso tenho uma hipoteca, uma filha, e um trabalho da treta na fábrica de brinquedos.
Oyuncak fabrikasında çalışmayı sevdiğini sanıyordum.
Pensei que gostavas de trabalhar na fábrica de brinquedos.
Pyg ve Toad da bir kimyasal madde üreten fabrikaya girmeye çalışıyordu.
O Porco e o Sapo estavam a invadir uma fábrica química.
- Çimento fabrikası haritalarını buldun mu?
Encontraste os mapas da fábrica de cimento?
Çimento fabrikasının okulun altına kadar gelmediğini söylüyor.
Só que diz que a fábrica de cimento não se prolonga por debaixo da escola.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]