English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ F ] / Fritzi

Fritzi Çeviri Portekizce

46 parallel translation
Hapşırdı ve Fritzi "çok yaşa" dedi.
Espirrou e o Fritzi disse "santinho".
Hoboken'li Fritzi Neste mi?
Fritzi Neste de Hoboken?
Her neyse, Fritzi "çok yaşa" dedi.
Como eu dizia, o Fritzi diz "santinho".
Silvio bütün gece boyunca Fritzi'yi suçladı.
O resto da noite, o Silvio culpou o Fritzi pela maré de azar.
- Ben Fritzi.
O meu nome é Fritzi.
Fritzi.
Fritzi.
Naber, Fritzi?
O que se passa Fritzi?
Fritzi'nin sana içecek bir şeyler getirmesini ister misin?
Gostarias que o Fritzi te arranjasse um sumo de insecto ou algo?
Görüşürüz, Fritzi.
Adeus Fritzi.
Fritzi'nin birçok yerinde kırık var, ve Jill'in yüzü sanki berbat bir yolda günlerdir yolculuk yapıyormuş gibi.
O Fritzi tem múltiplas fracturas, e a cara da Jill está uma autêntica desgraça.
Fritzi!
Fritzy!
Elimden bir şey gelmiyor, Fritzi.
- Não tenho alternativa, Fritzy.
- Fritzi... - Evet.
- Fritzy...
Fritzi, fritzi, buraya gelme sakın!
- Não entres aqui!
- Merak etme, Fritzi.
Descontrai, Fritzy.
Fritzi'ye de El Jefe davasında yardım etmeyi önerdim ama sanırım işyerinde bulunmamdan çok utanıyor.
Até já me ofereci para ajudar o Fritzy no caso do "el jefe". Mas acho que ele tem vergonha de me ter lá no serviço.
Ne var, Fritzi?
O que se passa, Fritzy?
Sen eve git, toparlan planladığımız gibi Fritzi ile yemek ye ve rahatlamaya çalış.
Vai para casa. Faz as malas. Janta com o Fritz, como planeámos, e tenta relaxar.
Anne, Fritzi'nin gelmeyeceğinden korkmuyorum ki.
Tenho a certeza. Mamã, não estou preocupada que Fritzy não vá aparecer.
- Neden böyle düşünüyorsun ki? - Çünkü, Fritzi seni bütün kalbimle seviyorum.
Porque, Fritzy, amo-te com todo o meu coração.
Oh, Fritzi, sen - - Başkasına bir hayvan alamazsın.
Fritzy, não se compra animais de estimação para os outros.
Fritzi, sana söyledim ; Joel'i istemiyorum.
Fritzy, já te disse que não quero o Joel.
Fritzi işten çıktı, ben de Ed için çalışmaya başladım.
Bem, o Fritzi despediu-se, e eu comecei a trabalhar para o Ed.
Fritzi.
- Fritzi.
Fritzi, lütfen yapma.
Fritzi, por favor, não.
Merhaba, Fritzi.
Olá, Fritzi.
Fritzi!
Fritzi!
- Fritzi. - Al bakalım.
Fritzi.
Evet, Fritzi.
Sim, Fritzi.
Üzgünüm, Fritzi.
Sinto muito, Fritzi.
Fritzi, burada ne işin var?
Fritzi, o que estás a fazer aqui?
Selam, Fritzi!
- Fritzi!
! Bak Fritzi, bu konuda daha mantıklı olmalısın. ikimizin de cep telefonu var.
- Fritzi, é preciso ser mais razoável com isto.
Ve Fritzi de mangalcıdır.
E o Fritzi aqui é um churrasqueiro.
Fritzi, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Fritzi, não acho que seja uma boa ideia.
Fritzi nerede?
Onde está o Fritzi?
- Oh, Fritzi.
Fritzi.
Fritzi...
Fritzi.
Fritzi? Hey.
Fritzi?
Hey, Fritzi, napıyorsun?
Escuta, Fritzi, o que estás a fazer?
Brenda, Fritz'i yolcu et ve yemeğin kalanını buraya getir.
Brenda? - Despede-te do Fritzi e traz o resto do jantar.
Niye beraberce güzel bir yemek yemiyoruz, ve sonra Fritz dönünce- -
Bem, porque não temos um bom jantar juntos, e depois quando o Fritzi voltar...
Haklısın, Fritzi.
Tens razão, Fritzi.
Bekle bir dakika. - Fritzi mi anlattı sana bunları?
Espera aí.
Fritzi, sen- -
Fritzi, poderias...
Fritzi...
Fritzi...
fritz 182

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]