English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Gelebilirsin

Gelebilirsin Çeviri Portekizce

1,713 parallel translation
Problemlerin olduğunda bana gelebilirsin ama korumaya ihtiyacım yok, tamam mı?
Se tiveres problemas, podes vir falar comigo, mas não preciso de um guarda costas?
Benimle gelebilirsin.
E tu vem comigo.
Yani eğer bu Starbucks'dan çıkıp başka bir Starbucks'a gitmek istersen buraya gelebilirsin.
Digamos que acaba de sair deste Starbucks e pretende outro Starbucks.
- Umarım cenazeme gelebilirsin.
- Espero que possas ir ao meu funeral.
Canın istediği anda gelebilirsin.
- Volte sempre que quiser.
Kıyafetlerini çıkar, ceketini ve pantolonunu, sonra gelebilirsin.
Dispa-se, tire o casaco e as calças, depois pode vir.
Bak biz orada takılıyoruz. Sen de gelebilirsin.
Assim, iremos encontrar-nos aqui.
Madem beni yine görmek istedin, eve gelebilirsin.
Se me queria ver outra vez, só precisava ter passado em minha casa.
Olasılıklara karşı gelebilirsin.
É-te permitido ir contra as probabilidades.
Gidip adamı yakalayacağım. Görmek istersen sen de gelebilirsin.
Bem, vou dar uma volta se quizer seguir-me é consigo.
Peki, "Bizimle Memphis'e gelebilirsin" saçmalığı neydi?
- Para que a convidaste para Memphis? !
Herhalde pazara kadar okurum, sen de yemeğe gelebilirsin.
Acho que consigo lê-lo até domingo.
Bu bir balo, ama gelebilirsin sanırım.
É um baile, mas penso que podes vir.
beni istediğin kadar duymazdan gelebilirsin.. fakat şunu aklından çıkartma ki, gittiğin yerleri biliyorum.
Podes ignorar-me quanto quiseres, mas não te esqueças de que conheço as tuas rotinas.
Evet, hristiyan olduktan sonra istediğin zaman gelebilirsin.
Sim, assim que se tornar Cristã pode fazê-lo quando quiser.
Tabii, evet, yarın gelebilirsin.
Claro, tu podes vir amanha.
Ofise ne zaman gelebilirsin?
Quando é que poderás passar pelo escritório?
İçeri gelebilirsin!
Podes entrar!
Buraya gelebilirsin...
Você poderia vir aqui...
Gelebilirsin.
Entre.
Daha sonra gelebilirsin, olur mu?
Podias vir mais tarde, não?
Bizimle gelebilirsin.
ir connosco.
Buraya ne kadar çabuk gelebilirsin?
Demoras muito a chegar?
- Gerçekten mi? - Çünkü bu projenin üstesinden bir tek sen gelebilirsin.
.. e eu quero que fiques responsavel por isso.
Tamam, bizimle gelebilirsin.
Está bem, podes vir. Posso levar o Saltitante?
Gelebilirsin!
Entre!
- Ne zaman eve gelebilirsin?
! - Quando podes ir para casa?
Tamamının. Kendi başıma. Ve sen de gelebilirsin.
Tudo, sozinha, e tu também podes.
İstersen benimle gelebilirsin.
Podes vir comigo, se quiseres.
Bana nasıl karşı gelebilirsin?
Como posso contestar-me?
- Bir saat içinde buraya gelebilirsin, değil mi?
Consegues estar lá numa hora, não é?
- her şeyin üstesinden gelebilirsin.
- podes ultrapassar qualquer coisa ".
Tabii ki gelebilirsin.
Claro que podem.
Ocakta kurabiyem var ama istersen sen içeri gelebilirsin.
Tenho algo no forno, mas pode entrar se quiser.
Yada benimle gelebilirsin.
Ou podias vir comigo.
Bizimle gelebilirsin.
- Já acabaste? Podes vir connosco.
İstediğin gibi gidip gelebilirsin.
Podes ir para lá e ires embora quando quiseres.
Yo, yo, gelebilirsin.
Não, não. Podes vir.
Sen de gelebilirsin.
Podias vir. - Não.
Sen de gelebilirsin.
Tu podes vir.
Elbette gelebilirsin.
- Claro que podes.
Konu açılmışken, Belki bu akşam yemeğe gelebilirsin, istersen?
Falando nisso, talvez pudéssemos jantar juntos hoje, concordas?
Dostum, eğer bizimle gelmek istersen gelebilirsin.
É bem-vindo a juntar-se a nós se quiser.
Eğer sakıncası yoksa bana gelebilirsin. Sadece bir dakikalığına.
Se não se importar, talvez pudesse vir até minha casa... por um momento.
Dilediğin zaman yanıma gelebilirsin, ücret istemiyorum.
A próxima vez vem ter comigo, se tu quiseres, não pagas nada.
Şimdi gelebilirsin.
Vamos agora.
İstersen içeri gelebilirsin.
Podes entrar, se quiseres.
Boşlukta öylece, bana nasıl gelebilirsin?
Como irá, através do ar?
Sadece sen onların hakkından gelebilirsin.
Só tu poderás fazê-los sair da toca.
Sadece sen onların hakkından gelebilirsin.
Completa a tua missão. Só tu poderás fazê-los sair da toca.
Geceleyin eve gelebilirsin kocamın uykusu çok derindir.
Pode vir a minha casa á noite...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]