Görmek isterdim Çeviri Portekizce
515 parallel translation
Onu görmek isterdim.
Gostaria de vê-lo.
Pasifik Okyanusunu görmek isterdim sanırım ya da içinde boğulmak.
Tinha a vaga ideia de querer ver o Oceano Pacifico, ou talvez afogar-me nele.
Küçük bir kızken, büyük bir şatonun içi nasıldır, hep görmek isterdim.
Quando era pequena, sempre quis ver como era um grande castelo por dentro.
İnsan kemiği görmek isterdim.
Gostava muito de ver algumas dessas ossadas humanas.
Sizinle kalıp, babamla güzel bir yere yerleştiğinizde yüzünü görmek isterdim.
De estar consigo e com o pai e ver as vossas caras quando arranjarem um lugar bonito.
O an seni görmek isterdim.
Gostava mesmo de os ver nessa altura.
Kavunun içindeki altınları görünce yüzünün alacağı şekli görmek isterdim.
Não gostariam de ver a cara dele quando descobrir que o melão está cheio de ouro?
Ama görmek isterdim. Görebilir miyim?
Gostaria de o ver.
Evet, ama biraz farklı. Bilirsin işte... Sanırım seni daha parlak renkler içinde görmek isterdim.
Sim, e muito invulgares mas, sabes... acho que ficarias melhor com cores mais vivas.
Ne yazdığını görmek isterdim.
Morro por saber o que escreveu.
Bahçeyi görmek isterdim.
- Gostaria de ver os jardins.
- Ben de onları görmek isterdim.
- Gostaria de vê-los.
Evet onları görmek isterdim.
Quero vê-las.
Geminin içine girip nasıl çalıştığını görmek isterdim.
Gostava de entrar na nave, ver como funciona.
Siz serserilerin evlerini görmek isterdim.
Gostava de ver as vossas casas.
Seni görmek isterdim.
Gostaria de a ver.
Bir kanguruyu yakında görmek isterdim.
Gostaria de ver um canguru de perto. Uma mãe canguru.
İnan artık gözüme güzel görünmüyor. İpin boynuna geçtiğini görmek isterdim.
Aquela moça com o cabelo de milho, a qual a troquei por ela... não parece ser mais bonita.
Reno Smith'le dövüşmenizi görmek isterdim.
Bem gostava de o ter visto lutar com o Reno Smith.
Pek kolayca söyledin Fogg ama 80 günde yaptığını görmek isterdim.
Tudo muito bonito, Fogg, mas gostava de o ver fazê-lo em 80 dias.
Oğlunuz nerede? Kime benzediğine görmek isterdim.
Gostaria de conhecer o seu filho.
Önce çocuğu görmek isterdim.
Primeiro, gostava de ver o rapaz.
Silahını görmek isterdim, bayım.
A águia dos Estados Unidos.
Gene görmek isterdim seni.
Gostaria de voltar a ver-te.
Unutmuş olduğum Nevers,... yeniden görmek isterdim seni, bu gece.
Nevers que eu quis esquecer, gostaria de te ver de novo esta noite.
Anınla yanarken her yanım, görmek isterdim Nevers'i...
Enquanto o meu corpo se incendiava com a tua memória Gostaria de voltar a ver Nevers.
Benim yarın mutlaka yemeğe gitmem gerekiyor, yemekte karşımda sevimli bir yüz görmek isterdim.
Amanhã tenho que ir jantar fora e gostaria muito de ter uma cara tão simpática à minha frente.
Denizi görmek isterdim. Hiç görmedim.
Gostava de ver o mar, nunca lá fui.
Babamı bu kıyafetle görmek isterdim.
Gostava de ver o papá assim vestido.
Seni tekrar görmek isterdim. Belki yüzmeye falan gidebiliriz.
Podíamos ir nadar ou outra coisa qualquer.
Onu karşımda canlı görmek isterdim.
Gostava de a ver em carne e osso.
Seni de benzer koşullarda görmek isterdim dogrusu.
Queria ver um de vocês em semelhantes circunstâncias.
Bunu görmek isterdim.
Quero estar lá para ver, quando tentardes.
Evet, görmek isterdim.
Sim, gostaria de ver isso.
O küçük havuzda yüzen timsahların ördekleri yemesine nasıl engel olduklarını görmek isterdim.
Gostaria de ver como impedem que os aligátores comam os patos naquele pequeno lago onde nadam.
Tanrım, buradan kurtulmak ve New Orleans gibi bir yer görmek isterdim.
Como eu gostaria de sair daqui e ver um lugar como New Orleans!
Bir Packard'la gidip şu Sally'yi görmek isterdim.
Adoraria conduzir um Packard e ver a Sally...
Berkeley'i hep görmek isterdim.
Sempre quis conhecer Berkeley.
O ışıl ışıl beyaz kubbeleri ve minareleri görmek isterdim.
Gostaria de ver todos aqueles minaretes brancos e brilhantes.
Onları görmek isterdim.
Adorava vê-las.
Bakışlarını görmek isterdim.
Confesse que é irresistível.
- Danışmanın suratını görmek isterdim.
- Gostava de ver a cara do Conselheiro.
Onu kızışmışken görmek isterdim.
Ó pá, havia de adorar ver aquele enfurecido.
Pansiyonerleri görmek isterdim doğrusu.
Gostaria de dar uma olhada nessa pensão.
Seni, toprak işlerken görmek isterdim.
Bem, gostava de ver o seu rancho.
Herhalde taraftarlarımız "bunların götü kalkmış" diye düşünmüştür. Ama onu orada, sahnede görmek isterdim.
Pensei que eles deviam achar-nos convencidos, mas eu teria adorado vê-lo tocar lá.
Herhangi bir uzman, sanat simsarı... ya da müze yöneticisinin... hangi tuval Matisse tarafından... hangisi Elmyr tarafından resmedildiğini söylediklerini görmek isterdim.
Eu gostava de ver um perito ou um director de museu ou qualquer negociante de arte, a descobrir qual é o feito por Matisse, e qual o feito por Elmyr.
Böyle bir baştan çıkartmaya karşı direnen aç bir macar mültecisini... görmek isterdim doğrusu.
Eu gostava de ver aquele pobre refugiado húngaro que teria resistido àquela tentação!
Görmek isterdim.
Gostava de os ver.
- Yine de seni görmek isterdim.
- Porquê?
Makine dairesini görmek istediğinizi söylemenizi isterdim.
Podia ter-me dito que queria visitar as Máquinas.