English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Günahkâr

Günahkâr Çeviri Portekizce

334 parallel translation
Günahkâr ve azize.
O pecador e a santa.
Ve sen de günahkâr değilsin.
E não é um pecador.
Tanrı eskiden nasıl azılı bir günahkâr olduğumu biliyor.
O Senhor sabe o grande pecador que eu fui.
Tüm dünyadaki en günahkâr adamdım herhalde.
Acho que fui o maior pecador de todo o mundo.
Hazır elin değmişken, Dude'dan bahsedebilirsin çünkü evin en günahkârı odur.
Bem, já agora, podia... Podia mencionar o Dude porque ele é o maior pecador da família.
Dude gibi bir günahkâr için o dua çok kısa geldi.
Pareceu-me uma oracäo muito curta Ç para um pecador como o Dude.
Bilirsin, iflah olmaz günahkârın tekiydim.
Sabes o grande pecador que tenho sido.
Bilirsin, buradan Savannah'ya kadar benden büyük günahkâr yoktu.
Sabes que näo houve maior pecador do que eu daqui até Savannah.
Ulu Tanrım, bu günahkârı... bağışla sen.
Ó Deus, sê compassivo com ele... um pecador.
Bir azize, bir günahkâr, bir yılan ve bir ceylan.
Santa, pecadora, víbora e gazela.
Ruhunu günahlardan arındır, ey günahkâr!
Purifica a tua alma, pecador!
Bu tatsız yolu seçmektense memnuniyetle geri dönüp... mutlu bir günahkâr olarak yaşardım.
Faria muito melhor se voltasse a ser uma alegre pecadora, do que continuar nesta tristeza.
Günahkâr, Tanrı uğruna haftanın her günü seninle savaşacağım!
Pecador, vou lutar contra ti em nome de Deus, todos os dias da semana.
Önemli olan, günahkârımız günah çıkarıyor ve kurtarılıyor.
O que interessa é que o nosso pecador confessa, e é salvo.
Beş dakikada günahkâr bir hayattan kurtulmak mı?
A salvação de uma vida inteira de pecados em apenas 5 minutos?
Ama eğer günahkâr Jim'i kurtarabileceksen, senden bunu yapmanı istiyorum.
Mas se puderes salvar o pecador Jim, gostaria que o fizesses.
Bizler, her birimiz günahkârız.
Somos todos pecadores, todos nós, seres abençoados.
- Günahkâr kadın!
- Mulher pecadora.
Tanrıya günahkârı tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardığı için şükretmeliyiz.
Devemos agradecer que o pecador foi exposto e está sozinho.
İmansız mı yoksa günahkâr mısınız?
Infiel? Pecador?
Fırtınaların ve şimşeklerin tanrısı, tıpkı firavun devrindeki düşmanlarına yaptığın gibi bu günahkârı alaşağı et.
Deus da tempestade e do trovão castiga esse pecador tal como castigaste os vossos inimigos na época dos faraós.
Tanrım, bu günahkâr için merhamet dileyenler kendi kanımdan ve kendi canımdan olsa da onlara da aynı laneti istiyoruz!
Senhor, pedimos a mesma maldição para quem perdoa e pede por esse pecador mesmo que seja sangue do meu sangue e carne da minha carne!
Geçmişteki günahkâr davranışlarına devam mı ediyorsun?
Tencionas repetir o teu comportamento do passado?
- Peki ya sen, günahkâr?
- Então e tu, pecadora?
Ey günahkâr, sen ışığı arıyorsun.
Andas à procura da luz, pecadora.
Eve, ben günahkâr bir adamım.
Eve, eu, sou um homem pecaminoso.
Alçak, karanlık ve günahkâr biriyim.
Eu sou profundamente sombrio e pecaminoso.
Günahkâr.
Pecador.
# Günahkâr bir kadın mı? Yoksa biricik kızı mı bir kralın?
Será uma pecadora ou filha de rei?
# Günahkâr bir kadın mı? Yoksa biricik kızı mı bir kralın?
Seja ela pecadora ou filha de rei
Los Gatos'da günahkâr kadınlar varmış.
Parece que têm umas grandes marotas em Los Gatos!
İnsanoğlu ne ise öyledir. Günahkâr...
Os homens são o que são... pecadores.
Günahkâr para, o yüzden % 3'ünü alacağım.
O preço do pecado, por isso fico com 3 %...
Eğer onlara açılırsak kısa, çok kısa bir zamanda onların günahkâr davranışlarını taklit etmeye başlayıp Tanrı'dan ve onun yolundan uzaklaşırız.
E se estivermos expostas a elas então em breve, muito em breve iremos começar a imitar os seus modos pecaminosos... e ficaremos perdidos para Deus e para os seus designios.
Şimdi hepimiz günahkâr mı olduk? Kimimiz kimimize göre daha az günahkârızdır.
Mas, caso se achem menos pecadores do que o resto de nós, estão enganados.
* Özgür inayet, günahkâr *
Free Grace, sinner
En azından senin gibi orjinal günahkâr değiliz.
Pelo menos não somos pecadores originais como tu.
Günahkârın kemiklerinin hâlâ orada olduğu söyleniyor.
Os ossos do pecador estão lá em baixo até hoje, disseram-me.
Günahkâr ayakkabısı giyeceksiniz.
Vão usar sapatos de um pecador.
"Günahkâr, ölümcül tuzağa düşer, günahkâr olmayan tuzaktan kaçınır."
"O pecador cai numa armadilha mortal..."
Van Clomp'un koca memeli Günahkâr Madonna tablosunu ve guguklu saati saklıyorum.
A esconder o quadro da Madona das Maminhas Grandes, de Von Klump, bem como o relógio de cuco valiosíssimo.
Kilerde de guguklu saatle koca memeli Günahkâr Madonna tablosu var.
E na cave temos o relógio de cuco e o quadro da Madona das Maminhas Grandes!
Bu koca memeli Günahkâr Madonna.
É a Madona das Maminhas Grandes.
Michelle, unutmadan söyleyeyim koca memeli Günahkâr Madonna'nın sahtesini yapmalıyız.
Antes que me esqueça, Michelle, temos de fazer uma cópia da Madona das Maminhas Grandes.
Koca memeli Günahkâr Madonna.
A Madona das Maminhas Grandes.
Bu fikri buldum porno kitabı yazmaktan daha fazla para kazandırıyor... — Yazarlar günahkâr mıdır?
Estou a ter uma ideia que pode vender mais do que o romance pornográfico. Pensei que os escritores tinham mais vícios.
Yedi küçük günahkâr peş peşe.
Sete meninos em linha.
Hoş geldin ey günahkâr.
- Bem-vinda, pecadora.
Irwin, günahkâr olduğunu kabul et.
Irwin, admite que és um pecador.
Siz günahkâr bir ailesiniz.
Já se vê que sois uma família de incrédulos.
Cates, seni günahkâr!
Cates, você é um pecador!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]