Imparatoriçe Çeviri Portekizce
345 parallel translation
"Nene'yi bir imparatoriçe gibi yetiştirmişsin"
Vou dizer-te : "Educaste a tua filha para ser Imperatriz!"
Mançulu son imparatoriçe, ulaşılmaz bir izolasyon içinde burada yaşıyor.
Aqui, num isolamento intocável, vive a lmperatriz Dowager, a última dos Manchus.
BBC 1'de şimdiki program Victoria Regina, basit bir çiftlik sahibinin kızıyken İngiltere Kraliçesi ve imparatoriçe olan kadının muhteşem öyküsü.
Já a seguir na BBC 1, Victoria Regina, a história inspiradora da filha de um caseiro, que chegou a rainha de Inglaterra... e imperatriz do maior império que a televisão já viu.
İmparatoriçe daima cömerttir.
A Imperatriz é uma dama generosa.
Burada İmparatoriçe Theodora.
Como a imperatriz Theodora.
- İmparatoriçe ona yakıştığımı söylüyor.
- A imperatriz quer-me casar com ele.
Sissi dünyanın şu ana kadar hiç görmediği gibi bir İmparatoriçe olacak!
Sissi ê a Imperatriz ideal. Uma mulher como não há outra.
- İmparatoriçe olmak istemiyorum!
Mas nunca sequer pensei em ser imperatriz.
Bir kasaba kızını İmparatoriçe haline getirme yükünü üstlendim.
Tenho a responsabilidade de transformar em Imperatriz a uma camponesa. E hei-de conseguir.
Buna gerek yok, Sissi iyi bir İmparatoriçe olacak.
Não te preocupes. Será uma autêntica Imperatriz.
İmparatoriçe olarak senin onlardan daha yüksek bir konumda olduğunun göstergesi.
E todos mostraram a sua aprovação e respeito
İmparatoriçe'den bir hediye.
É um presente da Imperatriz para Sua Majestade.
Ülkenin sağlıklı bir İmparatoriçe ile sağlıklı çocuklara gereği var.
O país exige uma Imperatriz saudável e crianças saudáveis. E acima de tudo, um herdeiro saudável.
İmparatoriçe daha iyi mi?
A Imperatriz sente-se melhor?
Ne düşünüyorlar acaba? İmparator ve İmparatoriçe locaya girdiklerinde Avusturya millî marşını çalmayabilirler. Ama bu...
As pessoas que trouxemos tiveram que prometer aos seus amos e patrões que recusariam qualquer tipo de respeito ao Imperador e a Imperatriz.
Opera bizi ilgilendirmiyor. - İmparatoriçe nasıldı?
Ela parecia um sonho!
- Evet. İmparatoriçe!
E o vestido que ela usava!
Seyircileri görür görmez İmparator ve İmparatoriçe operayı hemen terk ettiler mi?
- Oh, não! - Ficaram? O quê?
İmparatoriçe özellikle kibarlık gösterdi. Örneğin, aşçınıza dedi ki :
Estou muito feliz por conhecê-la finalmente. "
Pardon? İmparatoriçe aşçıma benzediğimi sanacak!
Porque é que ela há-de ir contar que estou muito gorda?
- Fitch. Tahminime göre İmparatoriçe Oteli ve birkaç başka bar Kızılhaç görevlileriyle kaynıyor. Onu bulurum.
Parece-me que o Empress Hotel e mais uns lugares semelhantes são da Cruz Vermelha.
- İmparatoriçe Oteli.
- Estás a ver?
İmparatoriçe onu şimdi de sanat işlerinden sorumlu mu yaptı?
A imperatriz lhe atribuiu o comando das artes?
İmparatoriçe Restoran yarın sabah, güle güle.
Amanhã de manhã, no restaurante Empress. Adeus.
İlk önce, yarın sabah erkenden onlarla İmparatoriçe Restoran'da buluşacağım.
- Sim, patrão. Encontrar-me-ei amanhã de manhã com eles.
Majesteye hatırlatabilir miyim başbakanımız Majestelerinin Bad Ischl'le gitmesini öneriyor? Avusturya İmparatoru ve İmparatoriçe EIisabeth'ten başka...
Permito-me lembrar a Vossa Majestade... que o primeiro-ministro recomendou muito... que Sua Majestade vá a Bad Ischl... onde, além do Imperador da Áustria e da Imperatriz Elisabeth...
Richard Wagner'in Tristan'ının sahnelenişi Haziran 1865'te devlete bir servete mal oldu. Bu akıllıca olmayan harcamaya, kralın İmparatoriçe EIisabethİ ağırlamak için olan özel harcamalarını eklemeliyiz ki o, bunu yerine katılmamayı tercih etti. Böyle yapmakla herkesin, bunu onaylamadığını anlamasını sağladı.
A estreia de "Tristão", de Richard Wagner... que ocorreu no mês de junho de 1865... custou aos cofres do Estado uma verdadeira fortuna... e a tal custo desmedido devem ser somadas as despesas... realizadas em particular pelo soberano... para receber condignamente a Imperatriz Elisabeth... que, por sua vez, decidiu não assistir... deixando, assim, entender a todos, claramente, a sua desaprovação.
İmparatoriçe Elisabeth'e de bir nüshasını gönderdim ve sonra istifa ettim.
Mandei uma cópia à Imperatriz Elisabeth e pedi a demissão.
İmparatoriçe Elizabeth'in suikastçisi Anarşist Luccheni.
O Anarquista Luccheni, assassino da imperadora Elizabeth.
İmparatoriçe bir adım öne çıkıp halkı daha çok çabalamaları, daha fazla fedakârlık için teşvik etti.
A própria Imperatriz assumiu um novo papel, incitando a nação a fazer mais esforços e mais sacrifícios.
Saygıdeğer Majesteleri, İmparatoriçe çıldırdı.
Sua Digníssima Majestade, a Imperatriz, enlouqueceu.
İmparatoriçe!
Senhora Imperatriz!
Müstakbel İmparatoriçe ile tanışın.
Admirem a face da vossa nova Imperatriz.
İmparatoriçe Hanımefendimiz telefonda.
Sua Alteza, a imperatriz, ao telefone.
Bana İmparatoriçe'yi bağla.
Liga-me à imperatriz!
Dul İmparatoriçe'nin etrafındaki şu yılanlar...
Intrigas! As pessoas que rodeiam Sua Majestade Maria Fedoravna...
İmparatoriçe geliyor.
É a imperadora.
İmparatoriçe Nemfo.
Imperadora Ninfo.
Bu Napoleon'un İmparatoriçe'sine aitti.
Isto pertenceu a Napoleão.
Halkım beni Fildişi kuleye İmparatoriçe'den yardım istemeye gönderiyor.
O meu povo enviou-me para a Torre de Marfim, à Imperatriz, para ajudar.
Biz de aynı görevdeyiz. Buna rağmen, İmparatoriçe kurtaramazsa kim yapabilir?
Estamos na mesma missão, se a Imperatriz não conseque salvar-nos... quem conseguirá?
İmparatoriçe'nin evi.
A casa da Imperatriz.
Buraya İmparatoriçe'ye Yardım etmesi için yalvarmaya geldiğinizi de biliyorum.
Também sei que vocês... vieram suplicar... pelo auxílio da Imperatriz.
İmparatoriçe ölümcül hasta.
A própria Imperatriz está doente.
" İmparatoriçe muhteşem savaşçının çağırılmasını çoktan istedi.
"A Imperatriz já tinha procurado pelo grande guerreiro."
İmparatoriçe için bir şifa bulmak ve dünyamızı kurtarmak.
Encontrar uma cura para a Imperatriz... e salvar o nosso mundo.
ama başaramazsan İmparatoriçe ölecek ve tüm dünyamız yok olacak.
Mas se falhares... a Imperatriz morrerá... e todo o nosso mundo será destruido.
Kim Auryn'i takarsa İmparatoriçe adına konuşur.
Aquele que leva o Auryn fala para a Imperatriz.
"... fakat İmparatoriçe için bir çözüm bulamadılar.
"mas não encontravam uma cura para a Imperatriz."
İmparatoriçe'nin hasta olduğunu biliyor musun?
Sabia que a Imperatriz está doente?
İmparatoriçe'ye nasıl yardım edebilirim biliyorsun, değil mi?
Sabes como salvar a Imperatriz, não sabes?