English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Insanlarin

Insanlarin Çeviri Portekizce

237 parallel translation
INSANLARIN KALBINDE DE
PARA AS QUAIS ELE SALVOU A UNIÄO
"... büyük bir sadakatle bagli olduklari dava ugruna ölen... "bu onurlu sehitleri karsisinda bizim de sadakatimiz artiyor... " ve bu insanlarin bos yere ölmedigini göstermeye karar veriyoruz.
"... destes mortos honrados nós recebemos a devoçäo pois eles deram a derradeira mostra de devoçäo que nós... decidimos que estes mortos näo morreram em väo.
Çocuklar, "Özgür Insanlarin Ülkesi" ni tarih kitaplarinda okumakla kalinca... bu vatanin ne anlama geldigini unutuyor.
Os rapazes esquecem-se o que quer dizer o país deles só ao ler "Terra dos Livres" nos livros de história.
Benim eyaletimdeki insanlarin da sahtekarlardan kurtarilmasi lazim!
As pessoas do meu estado precisam de ajuda contra homens malandros!
"Bir devlet bu haklari insanlarin elinden almaya kalkarsa... " o insanlarin o yönetimi degistirmeye, feshetmeye... "
sendo que qualquer governo se torne destrutivo neste meio, é o direito do povo alterar ou abolir... "
Bu insanlarin en komik tarafi.
É uma coisa gira sobre os homens.
Büyük insanlarin bize devrettigi demokrasinin... kani, kemikleri ve kaslari bunlar.
É o sangue, e espinha dorsal desta democracia que grandes homens deram à raça humana!
Insanlarin, orman kanunundan daha iyi bir sey için yaptiklari... yüzyillarca süren savaslardan sonra, buralara ne kazidiklarini görürsün.
Iräo ver o que os homens atingiram após séculos de guerras por algo melhor que a lei da selva.
Beyefendi o insanlarin neler söyledigiyle ilgilenir mi acaba?
Estará interessado em saber a opiniäo dessas pessoas?
Burada oturup insanlarin ofisimi basmalarina izin mi vereyim?
Porque me sentaria eu aqui, deixando entrar pessoas para me roubarem?
Vird kardeºlerin bu insanlarin iyi dostlari olduklarini bilmiyorduk.
Nao sabíamos que os irmaos Vird eram amigos destas pessoas.
.. igneli cevabini yapistirmaya hazir beklese,.. .. Tam çekingen insanlarin ihtiyaci olan sey.
, m bom ponto como os do teatro atrás de cada valeta e pronto a murmurar uma frase fustigante, ;
insanlarin bu oyunu, yildizi sönmüs bir süper kahraman oldugunuz izlenimiyle savasmak için sahneye koydugunuzu düsünmelerinden korkuyor musunuz peki?
Tem algum receio que digam que está a fazer esta peça para combater a ideia de que é um super-herói acabado?
Pek bir sey degismis degil. Bombok bir is de ortaya koysaniz insanlarin kuyruga girip izlemek için para verecegini biliyorsunuz.
Vocês sabem que, se produzirem porcaria tóxica, as pessoas farão fila e pagarão para vê-la.
Ve bana isimi nasil yapacagimi söyleme. Burasi benim sehrim ve açikçasi buralarda insanlarin pek götünde degilsin.
Esta é a minha cidade e a maioria das pessoas está a borrifar-se para ti.
Ama bir de su var : insanlarin, her gün gündemde olabilmek için mücadele ettigi bambaska bir dünya daha var.
Sabes que mais? Há um mundo inteiro de gente que luta para ser relevante todos os dias!
Hayir, sertlesmedin. Sadece bazen diger insanlarin duygularini dikkate almiyorsun.
Não és, só que às vezes não pensas nos sentimentos dos outros.
insanlarin seni sevip sevmemesine takmiyorsun yani?
Não te interessa mesmo se as pessoas gostam de ti ou não.
- insanlarin seni asagilamasindan.
De ser humilhada em palco!
Ve bu da insanlarin burada bulunma süresi.
E os humanos existem há este tempo.
su insanlarin gözlerine bir bak.
Olha para estas pessoas, para os seus olhos.
Insanlarin seni görmesini iple çekiyorum!
Estou desejosa que toda a gente te veja com o vestido novo.
Ben bütün bu insanlarin ve onlarin bilgilerinin toplamiyim.
Sou o somatório de toda esta gente e de todo o seu conhecimento.
Ama insanlarin merak ettikleri seyler olabilecegini düsündüm.
Deve haver perguntas que as pessoas gostariam de ver respondidas. Sim.
Masum insanlarin ölümüne yol açmak.
Causando a morte de inocentes.
Kozmik Takvimin sag alt kösesindeki parlak nokta ise insanlarin tüm tarihini simgeliyor.
Tudo o que os humanos podiam ter feito ocorreu neste ponto brilhante, no canto inferior direito do calendário cósmico.
Insanlarin ölmesine sebep olmadan pek bir ºey yapamazlar.
Nao podiam fazer muito sem que morressem pessoas.
Bu insanlarin bununla hiçbir ilgisi yok.
Esta gente nao tem nada a ver com isso.
Bir daha insanlarin önünde abartili oynadigimi söyleme!
Não voltes a dizer-me, em frente de todos, que representei demais.
Yalnız başima yürüyordum, insanlarin arasinda olmaya dayanamadım, ben de buraya geldim.
Andava a passear sozinho, não conseguia estar perto das pessoas, por isso vim para aqui.
Bizim savaştiğimiz insanlarin şiirleri henüz yazilmadi : : ama artik diğerleri kadar güzel ve bilinen şiirler olacaklar :
Lutamos por homens e mulheres cuja poesia não foi ainda escrita mas que será tão invejável e célebre como qualquer outra.
Bu insanlarin bazisi liste tarar gibidir.
Com algumas destas pessoas, parece que estão a ler uma lista.
Bu insanlarin birbiriyle konusma sekline anlam veremiyorum.
Eu não queria acreditar como estes gajos falam entre si.
Insanlarin savasla degil, baris ve bilgiyle yasadiklari bir zaman oldugunu gösterecek.
E que houve alturas em que as pessoas não viviam para guerrear e conquistar, que adoravam a paz e o conhecimento.
Solon kendisi demisti : Atlantis'in... hazinesi, insanlarin düsüncelerini etkiler.
O próprio Sólon disse que o tesouro da Atlântida tinha o poder para fortalecer a mente humana.
Çok bayat bir laf ama... insanlarin hayatinda bir seyleri degistirmek isterim.
Sei que isto soa meloso mas... gostaria de ter algum impacto sobre as vidas das pessoas.
Sirketiniz masum insanlarin aklini yalanlarla karistiriyor.
A sua empresa diz mentiras para confundir gente inocente.
Yerel haberler, cinayet, insanlarin ilgisini çekecek seyler.
Notícias locais, alguns crimes, algumas histórias de interesse humano.
Insanlarin sakincali bilgilere ulasmasina olanak sagliyor.
Permite que as pessoas tenham informações que não se lhes pode confiar.
- insanlarin içini görebilir.
- Vê através das pessoas.
- Düsüncesiz ve tedbirsiz davranman, hakkinda bazi söylentiler çikmasina sebep olabilir. insanlarin dikkatini çekmeye basladin.
De quê? Por irreflexão ou indiscrição, podes fazer com que sejas comentada em sociedade. Está começando a atrair as atenções.
'iyi oynuyor olmasi veya hatta iyi kart saymasi,'degildi onu iyi yapan. 'Onu iyi yapan insanlarin tepkilerini okuyabiliyor olmasi'ne kadar sakin görünürlerse görünsünler.
Não que ele seja bom com cartas ou com os números... mas ele sabe perceber a reação das pessoas, mesmo as mais sutis.
Ne zaman bir is yapsak, sen insanlarin ayaklarini yakiyorsun.
Toda vez você queima os pés das pessoas!
Gördügüm o ki, ne zaman kanunlar bizim hakkimizi yese, cocuklarimizin hakkini yese. - Sadece Mafia insanlarin hakkini korur ve... adaleti saglayabilir. - Godfather.
Quando a lei nos desilude, desilude os nossos filhos...
- Insanlarin bana hep davrandigi gibi.
- Porque assim foi como sempre me trataram.
POLİTİK NEDENLERDEN DOLAYI KAYBOLAN İNSANLARIN AİLELERİ.
FAMÍLIA DOS DESAPARECIDOS POR RAZÕES POLÍTICAS
İLERİ TEKNOLOJİLİ GLADYATÖRLER, İNSANLARIN ÖZGÜRLÜĞE OLAN AÇLIĞINI BASTIRAMADIĞINDAYSA DAHA DOĞRUDAN YÖNTEMLERE BAŞVURULMAKTAYDI.
Quando gladiadores modificados pela tecnologia não são... suficientes para acalmar os gritos de liberdade do povo... Métodos mais directos tornam-se necessários.
Burasi insanlarin oturmasi için.
Eles servem para os seres humanos se sentarem.
Teoriye göre, insanlarin rüyalarina objektif bir gözle bakmasini ve korkulariyla yüzlesmesini sagliyor.
- Eu gosto. - Onde aprendeu a fazer isso?
Babam insanlarîn istedikleri her şeyi yapabileceğini söyler. Yeter ki buna inansînlar.
Meu pai dizia que podemos fazer tudo desde que acreditemos.
Annem, insanlarîn hayatlarînî kilime benzetir.
A mãe diz que as vidas são como tapeçarias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]