Julien Çeviri Portekizce
706 parallel translation
Seni bırakmayacağım, Julien.
Não te vou deixar, Julien.
Yarım saat içinde, Julien.
Em meia hora, Julien
Julien!
Julien.
Julien o kızla ha?
"Julien com essa jovenzinha!"
Korkak. Julien korkağın teki.
"Covarde!" "Julien, és um cobarde!"
Eşim, Julien Tavernier.
O meu marido, Julien Tavernier.
Ayrıca, seni Julien Tavernier diye tanıttım.
Além disso, disse que o teu nome era Tavernier.
Bay ve Bayan Julien Tavernier diye imzalayacağım.
Vou assinar na recepção como Sr. e Sra. Tavernier.
Bay ve Bayan Julien Tavernier.
Tavernier. Sr. e Sra. Julien Tavernier.
Yani, Julien.
Julien...
Julien Tavernier.
Julien Tavernier
Bu akşam Julien'i gördünüz mü?
Viu o Julien esta noite?
Seni bu akşam kaybettim, Julien.
" Perdi-te esta noite, Julien.
Julien, olmalıydın.
"Julien, tu deves..."
Julien'in ahbabı. Bir akşam birlikte takılmıştık.
Um companheiro do Julien, encontrámo-nos uma noite.
Kesin öyledir. Şu Julien'e güven olmaz.
Sem dúvida, uma má influência do Julien.
Hayır, Julien'in bir arkadaşıyla birlikteyim.
Não, estou com um amigo do Julien.
Bizim Julien kadınları hiç takmaz zaten.
Não se pode ser descuidado com as raparigas.
Kes sesini be! Bütün gece, deli gibi Julien'i aradım, hiçbir şey bilmeden, hiçbir şey bulamadan.
"Uma noite inteira, como uma lunática, à procura do Julien, sem saber nada, sem encontrar nada."
Ya Julien?
O Julien também? Bom, ele é meu amigo.
Julien Tavernier adında bir iş arkadaşı var mı?
O seu marido não tem um colaborador chamado Tavernier?
Zanlı olarak Julien Tavernier ismi üzerinde duruyoruz. Paraşüt birliğinden emekli bir subay.
O suspeito é Julien Tavernier, ex-oficial do exército e pára-quedista.
Julien, dinle...
Julien!
Bize güvenmeni istiyorum! Oğlumuz bize büyük bir sürpriz hazırlıyor.
Ouve, Julien, tem confiança nele, ele está a preparar-nos uma surpresa boa, prometo.
" Jacques ve Julien artık hiç ayrılmıyorlardı.
" Jacques e Julien não se separavam mais.
Julien'in son romanı ilgi görmüştü.
" O último romance de Julien teve muito sucesso.
Jacques, Julien'le gurur duyuyordu.
" Jacques estava orgulhoso pelo Julien.
Julien, buraya gel.
Assim fica muito bem. Julien, venha cá!
Bu akşam sen viyolonsel çalacaksın.
Então, esta noite, o Julien toca violoncelo.
Julien, ne yapıyorsun?
Vamos. Julien, o que estás aqui a fazer?
Sen delirmişsin!
Não, Julien! Estás louco!
Bu bir Saint-Julien, Château Léoville Las Cases, 53 yılı.
É um... San Julián... Château Léoville Las Cases, 1953!
Bu Julien Leclou.
Este é Julien Leclou.
yeni çocuk Julien Leclou için sizi görmek istiyorduk.
É sobre Julien Leclou...
- Julien!
- Julien!
Adı Julien Leclou. Bayan Petit'nin sınıfında.
- Julien Leclou está na aula da Sra. Petit.
Biliyorum ki hepiniz Julien Leclou'yu düşünüyorsunuz.
Sei que todos estão a pensar no Julien Leclou.
Ben de Julien'den bahsetmek isterim.
Eu também gostava de falar com vocês sobre o Julien.
Evvela bana söylendiğine göre, Julien sosyal hizmetlerin koruması altına alınacak bir aile yanına yerleştirilecek.
Primeiro, pelo que sei, o Julien vai ficar sob os cuidados do serviço social. Ele vai ser mandado para uma família adotiva.
Sanırım ki Julien için, gerçek özgürlük 15-16 yaşında tek başına hareket edebileceğini hissettiğinde başlayacak.
Quando Julien tiver 15 ou 16 anos, ele saberá o que é ser livre, para fazer o que quiser.
Julien'inki kadar korkunç bir olay karşısında her birimizin ilk tepkisi kendimizi onunla kıyaslamaktır.
O caso de Julien é tão terrível, que é impossível não compararmos as nossas vidas com a dele.
Çok zor bir çocukluğum oldu.
A minha própria infância foi difícil, mas não tão dura quanto a de Julien.
Julien kadar trajik olmasa da zordu. Ve bir an önce erişkin olmak için sabırsızdım.
Mal podia esperar para crescer, porque eu achava que os adultos tinham todos os direitos.
Gerçekten çocuklarla ilgilenen hiçbir siyasi parti yok.
Não existe um só partido político que proteja as crianças, como Julien, ou vocês.
Ondan sonra özgürüz, Julien.
Estarei por perto, e seremos livres, Julien.
Julien...
"Julien..."
Julien'i gördüm.
Vi o Julien.
Julien hoş biri.
A sobrinha do Julien.
Seni kurtaracağım, Julien.
Vou salvar-te, Julien.
Daha birçoğu.
Saint-Julien, Entre-deux-Mers e cito só os melhores.
Julien!
O que estás a fazer?