Kansas Çeviri Portekizce
1,668 parallel translation
Sayın seyirciler, Bulldogs'da oyun yöneticiniz Kansas, Smallville'den sekiz numaralı Clark Kent.
Senhoras e senhores, o lançador dos Bulldogs, vindo de Smallville, Kansas, o número oito, Clark Kent.
- Kansas'ın altın kolu geldi.
- Chegou o braço de ouro do Kansas.
Kansas'ta olmadığımız kesin.
Já não estamos mesmo no Kansas.
Bir Kriptonlu Central Kansas Üniversitesinde tarih mi öğretiyor?
Um kryptoniano ensina História na Universidade Central do Kansas?
Central Kansas Üniversitesinde ışık hızında koşabilmek gibi şaşırtıcı bir yeteneği olan biri var.
Parece que existe alguém na Universidade Central do Kansas que tem a habilidade fenomenal de correr quase à velocidade da luz.
Neden Kansas'ın büyük kel umudunun akli dengesini açığa çıkaran bir şey yazmıyorsun?
Porque não escrever algo sobre a estabilidade mental da grande esperança careca do Kansas?
Kansas'ın yarısına sahip olması yetmiyormuş gibi, şimdi de bize yaşamlarımızla ne yapmamız gerektiğini söyleyecek.
Já não basta ser dono de metade do Kansas agora quer dizer-nos o que fazer da nossa vida.
Eğer seçime girersen, Kansas'taki bütün muhabirler hayatlarımızı eşeleyecekler.
Se te candidatares, todos os jornalistas do Kansas vão investigar a nossa vida.
Biliyorsun, Central Kansan Üniversitesi'nin hala bir çok yurdu boş ve sen ordasın.
A Universidade Central do Kansas tem muitos quartos livres. - E... - E têm-te a ti.
Çok güzel... yüzde 100 mısırla beslenmiş kansas eti
Carne do Kansas da melhor qualidade.
Utah, Kansas ve New Mexico'dan hasta haberleri geldi.
- Já é tarde para isso. Já temos casos relatados no Utah, Kansas e Novo México.
Kansas'ta olanlardan sonra, yani... orada olabilirdi, Dean.
Afinal tudo se passou no Kansas. Quero dizer, ele devia estar lá, Dean.
Sadece Kansas City.
É só Kansas City.
Kansas'a.
De volta ao Kansas.
Ona Kansas diyorlar.
Chamam-lhe Kansas.
Kansas, Mac'in onunla ilgileneceğini söylediğinde neyi kastetmişti?
Que achas que o Kansas quis dizer quando disse que o Mac ia tomar conta dele?
- Bunu Kansas'a sormanız gerekecek.
- Tem de perguntar ao Kansas.
Kansas baş şüpheliymiş.
O Kansas foi o principal suspeito.
Yani Kansas'ın cezası ölüm olacaktı.
Daria ao Kansas a pena de morte.
Kansas'ın tetiği çektiğini görmüş ve jüri önüne çıkmaya hazır durumda.
Ela viu o Kansas apertar o gatilho e está disposta a dizer isso em tribunal.
Yani, Kansas'ın MacAvoy'u Greeley'i öldürmesi için yolladığını mı düşünüyorsun?
E achas que o Kansas enviou o MacAvoy para calar a Greeley?
Dolores, Kansas'a karşı tanıklık edecek.
Ela vai testemunhar contra o Kansas.
Eğer Kansas, ona dışarıda ulaşabiliyorsa, bana ölüm hücresinde ulaşamayacak mı?
Se o Kansas pode apanhá-la lá fora, não me apanha, antes de morrer?
Kansas bu yüzden tartıştı onunla.
O Kansas andava a chateá-lo por isso.
Galiba Kansas bunu bir şekilde öğrendi, çünkü neredeyse aynı zamanda MacAvoy o zamanlarda kiliseye gitmeye ve özgeçmişi üzerinde çalışmaya başlamış.
Penso que o Kansas soube disso, porque por volta da mesma altura o MacAvoy começa a estudar a Bíblia e a trabalhar no currículo.
Ne zamandan beri Kansas için çalışıyorsun?
Há quanto tempo está a soldo do Kansas?
Kansas için çalıştığımı mı düşünüyorsunuz?
Pensam que trabalho para o Kansas?
Kansas'ın kuzeni senin müteahhittin.
O primo dele é o construtor da sua casa.
Kansas seni ele verdi, Randall.
- O Kansas entregou-te, Randall.
Kansas bahçe kavgasını ayarladı, Orley de Mac'i getirdi.
O Kansas montou a luta no pátio e o Orley apanhou o Mac.
Ne diye Kansas'ın istediğini yapmadın?
Porque não fizeste o que o Kansas disse?
Bunu yapman, Kansas'ın çetesine gireceğin demek mi oluyor?
Isto vai dar-te passagem para o Kansas?
Kansas yakma fırınında çalışan mütevellideki bağlantısını kullandı.
O Kansas puxou uns cordelinhos com o dono da incineradora.
Kansas City'den Kırmızı Ateşli Pederler- - bizi sahneden silecekler!
Os Papás Escaldantes de Kansas City. Vão limpar o palco connosco.
- Kansas.
- No Kansas.
Kansas'da, Cleveland'da görülmüşsün...
- Novo México, Kansas, Cleveland...
Arabanın içini de çeker misin?
Kansas City. Podes filmar o interior?
Hakikisi var, Kansas City'den gelen sığır etleri.
Ele tem o legítimo bife McCoy de Kansas City.
Burası Kansas, Duke veya Kentucky değil.
Isto não é Kansas, Duke, Kentucky.
ÜNİVERSİTELERARASI YAZ LİGİ KANSAS CITY, KANSAS
LIGA UNIVERSITÁRIA DE VERÃO KANSAS CITY, KANSAS
Kansas'la anlaştı.
Vai assinar por Kansas.
Kansas?
Kansas?
Ülke çapında dördüncü Kentucky ve Kansan'ın burnunun dibinde.
Número 4 da nação, a morder os calcanhares das potências como Kentucky e Kansas.
NCAA Turnıvası, muhteşem bir şekilde başlıyor Kansas, Miners'a üstün durumda.
O Torneio da NCAA começa duma forma empolgante com a potência Kansas Jayhawks a jogar contra uns Texas Western Miners em ascensão.
Tüm hız Kansas'ta.
Mas, mais importante, agora Kansas tem o momento do jogo.
Onlara çok fazla ilgi gösteriyorsunuz.
Estão a dar tanta atenção ao nome'Kansas'nas camisolas, que estão a jogar inibidos.
Kansas iki sayı öne geçiyor.
Kansas marca, e vence por dois!
Kansas, ikinci bir uzatma için, üç serbest atış yapacak.
O cesto conta e Kansas vai ter dois lances livres para tentar mandar o jogo a um segundo prolongamento.
Kansas'ın basket yapmaya ihtiyacı var.
Kansas precisa dum cesto para vencer. Para onde irão?
Kansas kazanıyor.
É bom! Kansas ganha! Kansas ganha!
Kansas'lıyım.
De Kansas...