Kaçtılar Çeviri Portekizce
813 parallel translation
Camdan kaçtılar!
Saíram pela janela!
Kaçtılar!
Foram-se... Os malandros.
Kaçtılar!
Estão a fugir.
- Niye, kaçtılar mı?
- Porquê, fugiram?
İki arabayla kaçtılar. Birinde Mantee ve çetesi var.
Fugiram em dois carros, um deles levava Mantee e três homens.
Augusta'daki pamuklu bez fabrikalarına kaçtılar güzel elbise giyip şapka takmak için.
Fugiram todos para as fiaçöes de algodäo em Augusta, para terem roupas bonitas e um chapéu para usar.
Bizden önce kaçtılar.
Escaparam antes de nós.
Ben konuşmaya çalıştım, o zaman "Babanın uzun, kıvırcık sakalları var" diye bağırıp, kaçtılar.
Comecei a falar e eles gritaram : "O teu pai tem barba aos caracóis!", e puseram-se a correr.
Aptal Kızılderililer. 30 gün yapmamak için kaçtılar.
Só mais 30 dias de prisão e tinham logo de fugir.
Bu şeytanın evladını görünce tepelere kaçtılar.
Fugiram para os montes Quando viram este pardal do diabo.
Niye San Bernardino'ya kaçtılar sence?
Por que fugiram para San Bernardino?
Evet, yardım ettiğiniz katiller kasabadan kaçtılar.
Sim, o assassino que ajudou a fugir da cidade.
Bize yaklaşana kadar gizlendiler ve hızla saldırıp kaçtılar.
Ficaram escondidos até que chegamos perto...
Hızla kaçtılar ve onları kışkırtmadık.
Atacaram derrepente, e fugiram.
Maalesef doğru, Profesör Arronax. Tayfalar bu sabah kaçtılar.
É sim, Prof. Aronnax, a tripulação desertou.
Kasayı havaya uçurdular ve kaçtılar kısa bir süre sonra bu bölgede bir yerde devriye ile çatışmaya girdiler.
Explodiram o cofre e fugiram, pouco tempo depois, e numa altura qualquer nesta área aqui trocaram tiros com a patrulha.
Heryere kaçtılar.
Fugiam para onde desse.
İlk başta, Tutsi'ler Hutu'ların barbarlığından kaçtılar
Antes haviam sido os tutsi que precisaram fugir da barbárie hutu.
Efendim, Rezervasyon polisleri üniformalarını bırakıp kaçtılar.
- A Polícia Apache fugiu. - Fugiram! Sim, senhor!
- Eyerimdeki tüfekle ateş edince kaçtılar.
Fugiram quando comecei disparar o meu rifle.
Reb ve Troop kaçtılar.
Foi então que o Troop e o Reb saíram.
Diğerleri vebadan kaçtılar.
Os outros fugiram da peste.
Kaçtılar mı?
- Conseguiram fugir?
Ordularımız kıyıda karşılaştı. ıki günde kaçtılar. Başkente yürüdük.
Desbaratámos os seus exércitos na costa e invadimos a capital!
Bunlar Konfederasyon Ordusu'ndan kaçtılar, bayım.
São desertores da Confederação, senhor.
Ellerimizin arasından kaçtılar.
Escaparam-se.
Kaçıyorlar. Kaçtılar bile.
Já fugiram.
Birkaç saniyeyle kaçtılar.
Eles escaparam por uma questão de segundos.
öldürülmeyenlerin çoğu çocuklarıyla birlikte tepelere kaçtılar.
A maior parte das que não morreram fugiram para os montes com os filhos.
Topu doldurduğumuzu gördükleri için mi korkup kaçtılar?
Achas que nos viram a carregar o canhão e se assustaram?
Kör olduğumu anladığında, başka bir adamla beraber kaçtılar.
Quando ela percebeu que eu era cego ela fugiu com outro homem.
Kaçtılar.
Pararam.
Kendilerine tahsis edilen bölgeden kaçtılar ve oraya geri dönmek zorundalar.
Fugiram de uma reserva...
O küçük canavarlar benden son kez kaçtılar.
Os pestinhas fugiram de mim pela ultima vez.
Hepsi kaçtılar, komutanım.
Meu Tenente, piraram-se todos. Todos.
Efendimiz İsa geldiğinde... eski tanrılar, şeytanlar ve ruhlar.. .. cehenneme kaçtılar.
Senhor, todos sabem que quando Jesus veio... os velhos deuses, demónios e espíritos com cabelos de serpente foram empurrados para o inferno.
Buradan Narrows'a kadar bulamadığımıza göre ya dağdan inmediler ya da kaçtılar.
Se não apareceram entre esta zona e o estreito... Ou já não aparecem, ou passaram e safaram-se.
Silahlarımızdan korktular ve kaçtılar diye rapor edecekler.
Dirão que vimos as armas deles e fugimos.
Teğmen Maréchal ve Rosenthal'in kaçtıklarını saygılarımla arz ederim.
Major, os tenentes MaréchaI e Rosenthal evadiram-se.
Romeo ve Juliet uzaklara kaçtıklarında durup da kimseyle vedalaşmadılar.
Quando Romeu e Julieta fugiram, não se preocuparam em dizer adeus.
Biz ve Güney Afrikalılar için casusluk yapıyordu. Güney Afrika'yı karıştırdı ve kaçtı.
Espionava para nós e para os Boers.
Polisten kaçıyordu, havaalanında köşeye sıkıştırdılar ve bir uçağın pervanesine kaçtı.
Ele ia a fugir da polícia. Estavam quase a apanhá-lo e ele meteu-se na hélice do avião.
Malzemeleri alamadılar. Nelson kaçtı, Japonlar da arkasından gitti.
Não podiam recolher os abastcimentos Nelson fugiu, os'Japs'foram atrás dele.
Etrafımızı sardılar. Ama gece kaçtık.
Cercaram-nos, mas à noite fugimos.
- Onları Sioux'ların kaçtığı yerde gördün.
Oh! Não!
Doktor sargıları sarar sarmaz kaçtım.
Quando o médico terminou, eu fugi.
Bize saldırılar, biz de kaçtık.
Atacaram-nos e fugimos. Valia a pena tentar, julgo eu.
- Kilikyalılar niçin kaçtı?
- Porque é que os cílices fugiram?
Bazıları kaçtı.
Alguns deles libertaram-se.
Kaçtım işte. Hiç umursamadılar.
Eles não prestaram atenção.
Balimar kaçtı. Çünkü gladyatörlerinizden bazıları korkağın tekiydi!
Balomar escapou, porque alguns dos seus gladiadores foram covardes!