English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ L ] / Lavın

Lavın Çeviri Portekizce

95 parallel translation
Burası bir zamanlar yanardağ lavının yer altı çıkışıymış.
Foi em tempos um saída subterrânea para a lava vulcânica.
Kimsenin lavın önüne geçmek için bir fikri yok.
Não haverá uma maneira de parar esta lava.
- Bu lavın basıncı oldukça büyük olmalı.
- O poder desta lava é poderosa.
Tamam, işte lavın yapacağı :
Isto é o que a lava vai fazer.
Bunun gibi bir volkanın içine bakıp sıcak lavın dışarı püskürdüğünü görmeyi kesinlikle etkileyici buluyorum.
Eu acho avassalador espreitar dentro de um vulcão e ver lava quente a sair.
Lavın içinde maddeler kolay uçamaz.
Esta coisa não voa muito bem imersa em lava.
Diğer yandan, lavın bu buz kuğuya neler yapacağına bakın.
Como contraste, vejam o efeito da lava neste cisne de gelo.
Lavın akması için gereken üç bileşen.
Os três ingredientes para fazer a lava jorrar.
Ve lavın yönünü değiştirebilecek kadar başarılı fazla bir mühendislik projesi de yoktur.
E não existem muitos projectos de engenharia com sucesso, sobre como mudar o rumo da lava.
bunun cevabı tonlarca ton donmuş lavın altında, bir yanardağda yatıyordu, yanardağın yokettiği Roma şehri Pompeii'deki Vesuvius dağında,
A resposta a isso foi encontrada soterrada debaixo de toneladas de lava, no sopé de um vulcão, o vulcão que engoliu a cidade romana de Pompeia : o Monte Vesúvio.
Kendilerini içtikleri deniz suyundan arındırırken sanki lavın kendisi kadar siyah bir laneti tükürüyorlardı.
Tão negras quanto as rochas, parecem amaldiçoar a terra à medida que se purgam do sal absorvido com a água do mar.
Yakın zamanda soğumuş lavın kırılgan ve kuru yüzeyine iniş yaptık.
Aterrámos numa superfície ressequida e quebradiça, de lava que arrefeceu recentemente.
lavın içine düşmeyeceğiz.
- Certo.
Lavın hareketi, belirli bir yolu takip ediyor.
O movimento da lava segue um padrão muito claro.
Görüldüğü üzere kızgın lavın hareketi gölün yüzeyinde oluşan kabuğu, tıpkı kıtaların Yerkabuğu'ndaki sürüklenişi gibi bir yandan diğer yana sürüklüyor.
Como já vimos, o movimento da lava quente arrasta a crosta pela superfície do lago, à medida que os contingentes são empurrados pela superfície da Terra.
Yerçekimi destekleyicilerini kapatın ve binayı lavın içine gömün.
Desliguem os apoios de gravidade e deixem o edifício cair para a lava
Galaksiler arası uzay lavının ne olduğunu bilmiyor.
Ela não sabe o que é isso.
En yakın gezegen olan Jüpiter de ise dev buz ve lav tepeleri bulunuyordu ve bunların üzerleri de hidrojen kaplıydı.
O mundo mais próximo era Júpiter, com vastas falésias de lava e gelo, com hidrogénio a arder nos cumes.
Lav silahını al!
Traz o maçarico!
Kayaların bir lav nehiri tarafından oyulduğu yerin merkezine doğru giden bir mağradayız..
Uma caverna aberta através da Terra, por um rio de rocha em fusão.
Jartiyer giyiyor ve sanki bir lav kertenkelesi gibi gözkapaklarının ardından nefes alıyor.
Está usando ligas e respirando através das pálpebras como um lagarto de lava.
Dr. Gallo'nun HTLV-III prototip izolatının genetik dizisi bizim LAV virüsümüze göre % 1'den az değişken.
A sequência genética do HTLV III de Dr. Gallo se difere do nosso vírus, LAV em menos de um 1 %.
Bildiğime göre bu No'Mat'ın lav mağaraları içinde, derin bir meditasyonu içeriyor.
Aprender sobre ele, ensina sobre você mesmo.
Trafik Raporu : Lav akışı yüzünden, 1. Otoban kapanacaktır...
Estado do trânsito : fluxos de lava fecham a Auto-estrada nº1... para sempre!
Peki ya lav kayalarının hoş bir kutusu?
Que tal umas pedras de lava?
Sadece lav olarak tarif edilebilecek bu şey.. .. Wilshire'ın yanındaki Stanley Caddesi'nde ilerliyor.
Que apenas pode ser descrita como lava está a dirigir-se através da Avenida Stanley, a seguir à Wilshire.
Durmak bilmez bir lav akıntısı sokağın kendisini eritiyor.
Montes de lava a derreterem a rua.
Şu lavı durdurduğumuzda elinizdeki herşeyi aynı anda kullanın, böylece kabuk bağlar.
Assim que conseguirem parar a lava, larguem tudo sobre ela para formar uma crusta.
Sen ve Teğmen Gordon güney sırtında, lav kanalının orada olacaksınız.
Você e o Cadete Gordon na encosta sul. O Tenente Neely perto do túnel de lava.
Lav ovasını delme işi nasıl gidiyor?
Alguma sorte com a perfuração dessa planície de lava?
Başlangıçta haklarında çok az şey bildiğiniz yabancı cisimlerdi ama özellikle jeolojiden, eski dostları, volkanları lav akıntılarını, kum tepelerini görmeye başlıyorsunuz.
Eram objectos alienígenas de que nada sabíamos. Mas em particular pela geologia, vemos velhos amigos - vulcões, fluxos de lava e dunas de areia.
Yılın bu vakti lav akışlarının güzel olduğunu duydum.
Ouvi que o fluxo de lava é lindo nessa época do ano.
Senin sefil lav kapanların yalnızca adamlarımdan birini kaptı!
Suas armadilhas de lava só pegaram um de meus homens!
Sonra eğer Lav Dağını geçersek, geçilemeyen düzeyin kapısına gelmiş oluruz.
Depois, se atravessarmos a montanha de lava, estaremos à porta do nível insuperável.
Lavı çoğaltın.
Agitem a lava.
Bu büyük lav çocuğunun bizi birçok kez atlatmasını açıklıyor.
Queria saber como o tipo passou por nós de mansinho para matar o Manny.
Volkanik döküntü alanına bakın sonra lav bacalarını izleyin... Rehberliğinizden yararlanabiliriz gibi gözüküyor.
Procurem o campo de detritos piroclásticos, sigam os túneis de lava...
Ve sonra, Sam ve Frodo bu mağranın içine girmek zorunda kalıyor sihirli yüzüğü bu sıcak, kaynayan lav çukuruna atıyorlar.
E depois, o Sam e o Frodo têm de ir para aquela gruta depositar o seu anel mágico naquele poço quente e cheio de lava.
# Lav, asit ve kasığınız #
Lava, ácido e fundilhos
- Lindberg, lav makinasını getir.
- Lindberg, traz o lança-chamas!
Daha yakından bakmak için günbatımını bekledim. Çünkü lav en görkemli hâlini geceleyin alır.
Esperei até ao pôr-do-sol para ver a lava mais de perto, pois é de noite que ela é mais espectacular.
Aktif bir volkanın kenarında duruyorum. Büyük bir erimiş lav havuzunun hemen yanındayım.
Estou à beira de um vulcão activo, mesmo ao lado de um grande lago de lava.
Bu lav gölünü müthiş bir manzaradan ziyâde kılan şey onun Dünya'nın derinliklerini görmemizi sağlayan bir pencere olması ve gezegenimizi şekillendiren güçleri anlamamıza yardımcı olması.
O que faz com que este lago de lava não seja apenas puro espectáculo é o facto de ele ser também uma janela que nos permite espreitar as profundezas da Terra, e ajuda-nos a compreender as forças que moldam o nosso planeta.
Lav gölünün deviniminin nasıl hızlandığına bakın.
Veja só o movimento do lago de lava em imagens aceleradas.
Çünkü bu lav gölü Dünya'nın derinliklerindeki muazzam bir ısı kaynağıyla bağlantılı.
Isso porque este lago de lava está ligado a uma fonte de calor gigantesca que se encontra nas entranhas da Terra.
Lav silahını getir!
Traz o lança-foguetes!
Ama bütün lav akıntılarının, meteor çarpmaları sonucu çoktan ölmüş, yok olmuş olması gerekiyordu.
Mas qualquer fluxo de lava deve ter acabado há muito tempo, obliterado por embates de meteoritos.
Sevgili Nim, volkanın ağzının içindeki lavı görebilen oldu mu?
Cara Nim, é mesmo possível ver lava a ferver dentro da boca do vulcão?
48 saat içindeyse Sirius 6B bir lav yığınından başka bir şey olmayacak.
E após 48 horas, Sirius 6B não passará de um monte de cinzas galácticas.
Yanardağın lavı, ki bu da bir kafa kilidi.
É a lava de um vulcão, o que é um headlock.
Hiç bu kadar kızgın lav fışkırtmamıştı
Nunca vomitou Uma lava mais jeitosa

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]