Lerin Çeviri Portekizce
3,027 parallel translation
Takımımla çalışarak sadece 2 gün içerisinde Z'lerin planlarının önemli bir kısmını çözdüm.
Em apenas dois dias a trabalhar com a minha equipa, descobri uma parte vital do plano dos Visitantes.
- Robin'lerin evi.
É a casa da Robin.
Eğer bu, 80'lerin benim için hazırladığı bir zevkse, ben hazırım.
Se este é o género de alegria que a loja dos anos 80 tem para me dar, estou pronto.
Griffin'lerin Evi.
- Residência dos Griffin.
Davis'lerin arabalarını uçurduklarında sikkeleri bayağı artmış.
Ganharam muitas moedas quando os carros dos Davies explodiram.
80'lerin beyaz giysilerinin 90'ların siyah giysileri gibi kabul edilmesi biraz garip.
Sabem, é um pouco estranho que as roupas dos brancos nos anos 80 pudessem passar por roupas de negros nos anos 90.
Mati'lerin gözlerine damlattıkları zararlı bir bitki özü hem avcıların duyularını keskinleştiriyor hem de av için konsantre olmayı sağlıyor.
Os matis também pingam suco de planta nociva nos olhos para aguçar seus sentidos e concentrar a mente na caça.
Ekip, Korowai'lerin seçtiği demir ağacını incelemeye gidiyor.
A equipe inspeciona o jucá que os korowai escolheram.
Salviati'lerin ve Colonna'ların arasına belki?
Talvez, entre os Salviatis e os Colonnas?
- Modeli 80'lerin sonu, 90'ların başı.
- Finais dos anos 80, inícios dos anos 90.
DVD'lerin kopyasını yapmaktan öte bir şeydir.
traz-vos mais do que apenas DVD's.
Evet, 20'lerin ortaları.
À volta de 20 anos.
Şizofreni nöbetleri genelde 20'lerin başlarında ortaya çıktığından bu yaşlarda olduğunu ve yakın çevrede oturduğunu düşünüyoruz.
Como a esquizofrenia aparece aos 20 anos achamos que tem essa idade e que vive perto.
Z'lerin kullandığı her şey mavi enerjiyle çalışıyor.
Tudo o que os V`s têm é alimentado por energia azul.
Çünkü senin "Belki'lerin", sadece "belki" olmuyor.
Porque o teu "talvez", como é! Não significa "talvez".
1970'lerin mavi ve kırmızılarından beri seni tanıyorum.
Conheço-te desde os anos 70, azul e vermelho.
Evet, onun dediğinden. Hepsi de 20'lerin başında, esmer, çocuk gelişimi ve / veya eğitim dalında okuyorlar.
Têm à volta de 20 anos, morenas, de cursos de educação ou apoio a crianças.
Açıkçası, 70'lerin çirkin bir gelinliği.
Sinceramente? É um vestido horrível, dos anos 70.
ATM'lerin kameraları Rosie salondayken çekmiş olabilir.
A câmara de vigilância do multibanco pode ter apanhado a Rosie no piso.
Her neyse Jericho 111980'lerin başında Kanada Maliyesi için yapılmış bir bilgisayara atanan isimmiş.
Além disso, Jericho 11 era o nome dado a um computador do Tesouro do Canada no início dos anos 80.
Bu diyar dönüşecek Kara Elf'lerin yeni evi olarak.
Esta terra vai tornar-se um novo paraíso para os elfos negros!
"Keşke" lerin bir yararı yok.
Os "se" são uma perda de tempo.
Ama eski İncil'lerin onarıldığı bir müzede çalışıyormuş.
Mas descobri que trabalha no museu, a restaurar bíblias antigas.
Mai'lerin lideri annen mi?
Ela é a líder dos Mai?
San Francisco'da ki Mai'lerin.
Apenas dos Mai daqui de San Francisco.
Mai'lerin gizemli ve meşhur liderleriyle tanışacak.
Ela vai encontrar a misteriosa líder dos Mai.
Mai'lerin durumu iyi herhalde.
Os Mai estão a ir bem.
Ama genellikle Mai'lerin insanlığa bir tehdit oluşturduğu kanısından dolayı.
Na maioria, é uma crença errônea de que os Mai são perigosos para a raça humana.
Bu Mai'lerin hepsinde vardır. Çok da önemli bir şey değil. "
É uma coisa dos Mai, não é nada demais ".
Bana Mai'lerin güvende olduğumu bilmeleri için her zaman beni izlediğini söylemiştin.
Disseste que os Mai estão sempre a observar-me, sabes, para ter certeza de que estou segura.
Belki de insanlarla Mai'lerin farklı dünyalarda yaşamalarının sonu gelmiştir.
Talvez seja a hora de Mai e humanos deixarem de viver em mundos diferentes.
N'lerin üzerinde çalışmalısın.
Tens de trabalhar o teu N.
Ne diyeceği belli ve sızlanan milyoner dj'lerin ünlüleri eleştirmeleri veya hayatlarının zorluklarından bahsederken, ben incecik duvarlı bir dairede normal bir bebek yerine her akşam sanki "Pearl Harbor" mış gibi bir çeşit siren sesi çıkaran bir bebek doğurmaya karar vermiş neandartal komşularımla yaşamak zorundayım.
DJs milionários que reclamam sobre as celebridades, ou como levam uma vida difícil, enquanto eu moro num apartamento com paredes de papel, ao lado de Neandertais que, ao invés de um bebé, decidiram dar à luz uma sirene de ataque aéreo, que transforma cada maldita noite num ataque a Pearl Harbor.
Tahmin edebileceğiniz gibi 70'lerin Detroit'inde bir öksüz olmak pek de tek boynuzlu atlarla ya da sakızlı şekerle çevrelenmek demek değildi.
Como deves imaginar... crescer como órfão nos anos 70, não era um mar de rosas.
Anlamı "Grimm'lerin ölüm melekleri" ymiş.
Significa "Os anjos da morte dos Grimm"
70'lerin başlarından beri saklayacak bir paketin yok Drama.
Não tens abdominais definidos para esconder desde os anos 70, Drama.
P-204'lerin ne baş belası olduğunu biliyorsun,
Sabe como é com os P-204,
Galiba Bay Saltum 1950'lerin okullarında takılıp kalmış ki 12 yaşındakilere "gençler" diyor. Onlar çocuk.
Parece que o Sr. Saltum ainda está preso nas escolas dos anos 50 visto estar a referir-se a rapazes de 12 anos como jovens.
Fakat Breelend'lerin evinde çalışıyorum. Buradan ayrılamıyorum.
Estou a trabalhar, não posso sair.
Harika ile kast ettiğin, ardı arkası kesilmeyen eğitimler Mai'lerin tarih dersi ve seni öldürmeye çalışan insanlarsa o zaman haklısın. Süper büyüleyici.
Se por incrível queres dizer treino sem parar, lições de história dos Mai e pessoas a tentar matar-te, então estás certa...
Affedersin, tüm Mai'lerin birbiriyle haberleştiğini falan sanıyordum.
Desculpa, imaginei que tivessem um radar Mai ou algo do tipo.
Chloe, Birleştirici'yi kontrol edenin Mai'lerin kaderini kontrol ettiğini anlamak zorundasın.
Chloe, tens que perceber, quem controla o Unificador, controla o destino dos Mai.
Ama biz çukurda, avluda, iç avluda ya da ne kurbanın evinde ne de King'lerin evinde hiç kan bulamadık.
Mas não encontrámos sangue no buraco, quintal, pátio, ou na casa dos Kings ou da vítima.
Ayrıca.. Cesedi bulduğunuz evin komşu evi, King'lerin arka bahçesini çok iyi görüyor.
E a casa ao lado de onde você o encontrou tem uma excelente vista para o quintal dos Kings.
Son zamanlarda King'lerin arka bahçesinde sıradışı bir şey.. ... gördüğünüzü sanmıyorum.
Não creio que tenham notado algo de anormal a acontecer no quintal dos Kings recentemente?
Bu arada, Tüm hafta sonu King'lerin evinin önünde oturan adamlara mesai ödeyeceksem..... onları bu davaya bağlayacak bazı zorlayıcı kanıtlar görmek isterim.
E, se pagarei horas extras para vigilância o fim de semana todo, quero uma prova convincente que ligue os Kings ao caso.
Yani Bay Romano, Kings'lerin inşaatına sizin haberiniz olmadan başlamakla avantaj sağladı.
Então o Sr. Romano, o empreiteiro dos Kings, tirou vantagem disso, - iniciou o trabalho sem avisar.
Oraya bir adam gömüldükten bir kaç gün sonra King'lerin evine gittiniz ve cesetin çıkarılması için duvarın yıkılmasını mı istediniz.?
Dias após um homem ser enterrado lá, você aparece em casa dos Kings e exigi que o muro que cobria o corpo seja demolido?
Brian'ın kalması iyi bir fikir değil. Özellikle de Mai'lerin, Birleştiricilere senin saldırdığını anlamasından sonra.
Eu não acho que foi uma boa ideia deixar o Brian ficar, principalmente porque os Mai obviamente descobriram que tu estavas atrás dos ataques ao Unificador.
Mai'lerin gözümü korkutmasına izin vermeyeceğim.
Eu não vou deixar que os Mai me intimidem.
DAVIS'LERİN EVİ, DIAMOND HEAD
CASA DE DAVIS DIAMOND HEAD