Lezbiyenler Çeviri Portekizce
262 parallel translation
- Lezbiyenler?
- Eram lésbicas?
O lezbiyenler senin gibi güzel bir kız görünce hiç vakit kaybetmezler. - Kahvaltıda yer bitirirler. - Eğleniyor musun?
Aquelas fufas quando virem uma menina bonita como tu, vão-te arrancar o cérebro e comê-lo com ovos ao pequeno almoço.
Biliyor musun, lezbiyenler haklı.
Então, as fufas têm razão.
Çünkü lezbiyenler sizi yumruklamaya hazırdır.
Porque as fufas davam-lhes cabo do canastro.
Babalar var, lezbiyenler var, tüm ebeveynler var.
Há pais e há lésbicas. É a equipa completa dos pais.
Dişçiler ve lezbiyenler.
É como maçãs e laranjas. É ortodontistas e lésbicas...
MlCKEY C İLE HAPİSTEYDİM Hollywood'da lezbiyenler
NO XADREZ COM MICKEY C
Bir yazımızda adı geçti de... "Hollywood'da lezbiyenler".
Fizemos um artigo no ano passado, "Fufas ingénuas em Hollywood", e o nome dela foi mencionado.
İçeri girdiğinde her yerde lezbiyenler doluydu değil mi?
Quando entraste havia lésbicas por todo o lado, certo? Isto é, um festival de sexo lésbico, certo?
Lezbiyenler.
Lésbicas.
Burada lezbiyenler oturuyor.
Há lésbicas por aqui.
Potansiyel lezbiyenler binadan ayriliyor.
Potenciais lésbicas a sair do prédio.
Atesli lezbiyenler!
Lésbicas boazonas!
Lanet lezbiyenler.
Fufas.
- En azından lezbiyenler kalp masajı yapmayı biliyordu.
- Ao menos as lésbicas reanimaram-no.
Devam ediyoruz, sırada final lezbiyenler var.
E nós voltaremos com as nossas cinco lésbicas finalistas.
Eli baltalı lezbiyenler "makas" yapmak için daire arıyor.
" Múmias lésbicas procuram apartamento para fazer tesouras.
Biz heteroseksüel erkeklerin sevdiği dört şey vardır. Çıplak kadınlar, borsa, lezbiyenler ve en iyi James Bond olarak Sean Connery. Çünkü bir erkek olmak bu demektir.
São os quatro pilares da psique heterossexual masculina, gostamos de mulheres nuas, meias, lésbicas e preferimos o Sean Connery a fazer de James Bond, porque ser homem é isso e, se não gostares, querida,
Burada lezbiyenler var!
Há lésbicas nisto!
Başlamadan önce, fotoğraf çekmemenizi öneririm. Yoksa lezbiyenler size, saldırabilir.
Antes de começarmos, queria pedir que não usassem flashes porque as lésbicas podem atacar.
Toparlansan iyi olur, burada lezbiyenler pek sevilmez.
Por falar nisso, é melhor arrumares as tuas coisas. Eles não morrem de amores por lésbicas.
Tanrım, öfkeli lezbiyenler sana doğru geliyor.
Oh meu Deus. Lésbicas zangadas vêm atrás de ti!
Geçen yıl içkili araba kullanımına karşı lezbiyenler yürüyüşünü tertipledim.
O ano passado organizei a marcha Lésbicas Contra a Condução Embriagada.
Potansiyel lezbiyenler binadan ayrılıyor.
Potenciais lésbicas a sair do prédio.
Ateşli lezbiyenler!
Lésbicas boazonas!
Lezbiyenler mi?
- Quer dizer... lésbicas?
- Lezbiyenler insanları yemez.
As lésbicas não comem as pessoas, Susan.
Lezbiyenler komşularının işine karışabileceğini düşünürler.
A mente lésbica poderia ficar confusa naquele bairro.
Lezbiyenler öyle mi diyor yani?
É isso que as lésbicas lhe chamam?
Senin fikrine göre, lezbiyenler neye benzer?
E na tua opinião, que pinta têm as lésbicas?
Önceki gün lezbiyenler hakkında konuştuğumda çıldırmış gibiydi ve o artık kadınsı giyinmiyor.
No outro dia, disse uma coisa sobre as lésbicas e ficou furiosa! E a vestir-se não é muito feminina.
- Evet lezbiyenler...
- A verdade é que as lésbicas são...
Porno açısından lezbiyenler, reçelli sandviç gibidir. Ekmeği değil, sadece reçeli vardır.
Pornograficamente, as lésbicas são como sandes de geleia, mas sem a sandes, só com a geleia.
Aslında lezbiyenler büyük bir reçel damlası gibidir.
Aliás, as lésbicas não passam de uma grande mancha de geleia.
Lezbiyenler çok özeldir.
As lésbicas são muito especiais.
Salıları disko gecesidir. Çarşambaları elektronik müzik denen illet vardır. Perşembeleri eşcinseller ve lezbiyenler gecesi.
Às terças temos a noite Disco, às quartas é aquela merda de música electrónica, às quintas é a noite Gay e Lésbica.
Lezbiyenler.
Lésbicas. Cala a boca, Theo.
Toplu taşıma, ahmaklar ve lezbiyenler içindir.
- Porque isso é para idiotas e lésbicas.
Körfez bölgesinden lezbiyenler.
Umas lésbicas da área da Baía.
Evet, lezbiyenler buna bayılır.
Pois é. As lésbicas adoram isso.
Benim zamanımda lezbiyenler saklandıkları yerden çıkamazlardı.
As lésbicas da minha geração tinham muito medo de se afirmarem.
Meyve suyu reklamlarında bile, lezbiyenler ve dildolar var.
Têm anúncios a sumo de laranja com lésbicas e vibradores.
Lezbiyenler de hamile kalabilir.
As fufas podem engravidar.
Lezbiyenler heryeri istila etti.
As lésbicas tomaram conta dos campos de jogo. E depois?
Ne olmuş? Lezbiyenler hep iyi komşu olmuşlardır.
As lésbicas são boas vizinhas.
- Bütün lezbiyenler satıyor.
Cavalo!
Chris mükemmel. Demek istediğim, lezbiyenler harika... bu günlerde!
E a Chris é uma perfeição.
- Lezbiyenler iyidir.
São cool.
Cinsel tercihlerini açıklamanın verdiği rahatsızlık yüzünden lezbiyenler doktora daha az gidiyor. Evet.
- Sim.
Lezbiyenler.
A companheira de vida de Lucy. Fufas!
Lezbiyenler.
Ei, lésbicas.