Luis Çeviri Portekizce
1,241 parallel translation
O evde farkedilmeden bir çok şey gerçekleşecekti... tek yapması gereken Luis'i Santiago'ya göndermekti daha sonra herşey sona erecekti.
Muitas coisas passariam despercebidas nesta casa. Só devia fazer com que Luis fosse a Santiago e tudo estaria terminado.
Luis Santiago'ya gidecek.
Luis iria a Santiago.
Luis!
Luis!
Seni seviyorum, Luis.
Amo-te, Luis.
Salı günü bir uğra Luis.
Passa por là na terça, Luis.
Fransa'dan güvenli bir şekilde geçebilmem için, Kral Louis imzalı bir belgem var.
Eu tenho um documento do Rei Luis que me garante passagem segura para França.
Ve eminim Kral Louis utanmıştır.
E estou certo de que o Rei Luis se sente envergonhado.
Genç Louis'e Mısır'dan bir yavru timsah gelmiş.
- Luis quando jovem tinha um crocodilo bebé do Egipto.
Joe Lois gibi şampiyon olmayı düşünüyormusun?
Você pretende ser um campeão como Joe Luis?
Tek kişi dönmüş, Rahip Luis Mendoz.
Apenas um homem regressou, o padre Luís Mendoz.
Şimdi, Luis Mendoz'un kayıtlarına göre, haritalarda görünmeyen alanın ortasında ıssız bir plato olmalı. Ona göre buradan doğruca zirveye giden bir mağara sistemi bulunuyor
Segundo Luís Mendoz, há um planalto remoto no centro do território inexplorado e um emaranhado de grutas que permite ascender ao topo.
Luis, açsana telefonu.
Luis, atende o telefone, bacano.
Az biraz aklı olan herhangi biri gibi gidip Florida'ya taşınmadın da geldin San Luis Polis Akademisi'ne girdin.
Trabalhou com gente importante e de repente largou tudo. Não quer ir para a Florida como um ser inteligente, mas para se inscrever na Academia de Polícia de San Luis.
Sana St. Luis'teki en iyi ince kenarlı pizzayı getirdim.
A melhor pizza de massa fina de St. Louis.
Luis Lujano. Evet. para kazandıran malların satıcısı.
Dinheiro faz muito volume.
Ukalalık yapma Luis.
Não te armes em esperto comigo, Luís.
Seni orada Luis'leyken gördüm.
Vi-te lá com o Luis.
Juan Luis, ben Marco.
Juan Luis? Fala o Marco...
Luis, Pierre en iyi onkologlardan biri. Babanın günleri ya da ayları kalıp kalmadığını biliyor... ameliyat ise sadece hastalığını uzatacak.
Luís, o Pierre é um dos melhores oncologistas do mundo, e sabe que o teu pai tem dias, ou meses, e que operá-o só serve para lhe aumentar o sofrimento.
Politikanın modası geçti, Luis'cik.
A política está fora de moda, Luisito.
Şaşkına döndüm, çünkü annenle tanıştım... Luis ve Alberto'yla tanıştım... İki yıldır bana bu insanları anlatmıştın.
Estou surpreendida, já conheço a tua mãe, o Luís, o Alberto, tens-me falado deles estes anos todos.
- Luis... Alberto'yu havaalanına götür. Hollandalılar'ın sözleşmesini avukatlara vermesi gerekiyor.
Luis, leva o Alberto ao aeroporto e que dê aos advogados o contrato dos holandeses.
Hollandalılar'ın teklifi hakkında, Luis'le konuştunuz mu?
Falaste com o teu irmão acerca do negócio com os holandeses?
Luis delinin tekidir, annem de bunu biliyor.
O Luís é um tolo e a tua mãe sabe que o Luís é um tolo.
Ne dersin, eğer babam imzalamaya razı olursa... Alberto, Luis'in yerine mi geçer?
Se convencerem o teu pai a assinar, o Alberto irá ocupar o lugar do Luís.
Bu Beatriz, Luis'in kız arkadaşı. Victor, en küçük kardeşimiz. Ve kız arkadaşı Eileen.
Victor, o nosso irmão mais novo, e a sua noiva Eleen.
Luis'in metresi.
A amante do Luís.
Bunu doktorlara ve annene söylemelisin. Luis haklı.
Deves dizer isso aos médicos e à tua mãe, o Luís tem razão.
Luis'in başına gelmiş en iyi şey.
Foi a melhor coisa que aconteceu ao Luís.
Luis mi?
O Luís?
Evet, Luis.
Sim, o Luís.
Bu, Luis'in fikriydi, değil mi?
Foi ideia do Luís, não foi?
Luis bizimle gelmedi ve böyle bir şey de teklif etmedi.
O Luís não veio connosco, e ele nunca sugeriu tal coisa.
Luis'in böyle bir şey yapacağını düşünüyor musun?
Achas que o Luís faria uma coisa dessas?
Luis'le konuşmalısın.
Devias falar com o Luís.
Luis'le konuşmama gerek yok.
Não é preciso falar com o Luís.
Luis ne düşünecek?
Que será que o Luís pensou?
Luis, sakin olur musun?
Luís, queres acalmar-te?
Luis'in doğumundan beri... babandan şüphelenmemeniz için elimden geleni yaptım. Onun için.
Desde que nasceu o Luís, fiz de tudo para que não dividassem do vosso pai, por ele.
Memur Luis.
Agente Luiz.
Luis hakkında konuşma.
Não fale sobre o Luiz.
Luis Maroma makalenle Kaplan ödülünü kazandın.
Tu ganhaste o Award de Kaplan com o artigo de Luis Maroma.
Hikaye Luis Maroma adında bir adam hakkındaydı.
A história era sobre esse homem Luis Maroma.
Diğer işçiler ne yapacaklarını bilemiyormuş. Ama Luis Maroma okuma yazma biliyormuş.
Agora, os outros trabalhadores não sabiam o que podiam fazer, mas Luis Maroma podia ler.
Saint Louis'e döneceğim.
Volto-me a viver a São Luis.
Temmuzda Rachel'ı St. Louis'e getirirsen o zaman konuşabiliriz.
Quando trouxer ao Rachel a São Luis, falaremo-lo.
St. Louis'te görüşürüz.
Verei-te em São Luis.
Kral San Luis Köprüsü.
A Ponte de São Luís Rey.
1920'lerde yazılan Kral San Luis Köprüsü adlı romandan alıntıydı.
É um romance da década de 20 chamado "A Ponte de São Luís Rey".
Luis Escorza?
Luis Scourza.
Luis.
Luis.