Madem istiyorsun Çeviri Portekizce
338 parallel translation
Eh, madem istiyorsun, ben de nasılsa asacak yer bulamıyorum, tamam o zaman.
Bem, como não te calas e não tenho onde arrumá-lo. Tudo bem.
Madem istiyorsun, dışarı ikimiz çıkarız.
Então vem você. Vamos nós os dois.
Madem istiyorsun...
Se quiseres.
Pekala. Madem istiyorsun, dövüşelim.
Está bem, luta o que quiseres.
Madem istiyorsun, bu arada Burns şu an 1 / 3 mil önümüzde, ve sola dönüyor.
Se tem de ser. Mas entretanto, o Burns está agora a 1200 m e a virar à esquerda.
- Madem istiyorsun.
- Se acha bem.
Madem istiyorsun neden 100 tane olmasın?
Se estás a desejar, porque não desejar 100?
Ama madem istiyorsun, iyi şanslar dilerim.
Mas se é o que queres, boa sorte, meu.
- Tamam, madem istiyorsun.
- Muito bem, se quer.
Madem istiyorsun.
Se o quiser deixar, óptimo.
- Madem istiyorsun, git de topla.
Pois se te apetece, cozinha-os tu.
Madem yardımımı istiyorsun, seni asla yalnız bırakmayacağım.
Agora que pediu a minha ajuda, não tornarei a deixá-la sozinha.
Pekala, madem öyle istiyorsun.
Se é assim que queres...
Madem bilmek istiyorsun, gemiye beni vurmak isteyen birinden kaçmak için bindim.
Se você se importa saber, Eu tento escapar de um assassino.
Tamam, madem öyle istiyorsun.
Está bem, se achas que consigo fazê-lo.
- Madem öyle istiyorsun, ben de unuturum.
- Se queres assim, eu deixarei.
- Madem sen öyle istiyorsun.
- Se quer mesmo.
- Madem bilmek istiyorsun, otobüs getirdi.
- Do autocarro.
Madem öyle istiyorsun... bu gece işim bitince buraya bir daha ayak basmayız.
Se queres assim, quando terminar esta noite, será de vez.
Madem ki bizimle gelmek istiyorsun, sana eşlik etmekten her zaman zevk...
É sempre um prazer escoltar a velha "Calças de Ferro". Já que vai connosco...
Peki, madem bu saçma geleneği yerine getirmek istiyorsun benim için sorun değil.
Se quer seguir esse costume antiquado, por mim tudo bem.
Yani, madem öyle istiyorsun.
Se estás com saudades...
Madem öyle istiyorsun, dul olduğunu söylemeye devam edeceğiz.
Mas todos nós continuamos a chamar-lhe viúvo o tempo que quiser.
Madem öyle istiyorsun, öyle olsun.
Se é assim que queres, está bem.
Peki, madem öyle istiyorsun, ama ona karşı biraz sabırlı ol.
Muito bem, se insiste, mas tenha alguma paciência com ela.
Madem öyle olsun istiyorsun.
Se é assim que queres.
Madem peruğu bu kadar istiyorsun, getir o zaman, lanetli batının kötü cadısı.
Se lhe preocupa tanto a peruca, vá buscá-la, Malvada Bruxa do Oeste.
Madem öyle istiyorsun!
- Então o que diabos estou a fazer aqui? - Boa pergunta! Está bem!
Madem ki istiyorsun, öyleyse, haydi.
Já que assim queres, seja.
# Madem şarkı söylemek istiyorsun, söyle o zaman #
Well, if you want to sing out, sing out Bem, se você quer cantar, cante
# Madem şarkı söylemek istiyorsun, söyle o zaman #
Well, if you want to sing out, sing out Se você quer cantar, cante
Madem oyun oynamak istiyorsun ben de oynarım.
Queres usar a tua raça para provar o teu ponto de vista. Eu usarei a minha.
Madem öyle istiyorsun.
Se quiseres.
Madem böyle istiyorsun.
Terás o que deseja.
- Madem öyle istiyorsun.
- Se queres que o faça.
Madem yazmak istiyorsun, yazarların arasına katıl.
Quer escrever? Vem onde estão os escritores.
Hoşçakal, gitmem gerek. Güzel! Madem bunu istiyorsun!
Se é assim que queres!
Madem balık olmayı bu kadar istiyorsun neden onlara katılmıyorsun?
Se queres tanto ser como os peixes, porque não te juntas a eles?
Madem öyle istiyorsun aramızdaki bütün bağları koparıyorum.
Muito bem, se é assim que queres, quebro os laços que nos unem!
Madem öyle istiyorsun, Frank.
Se é isso que queres, Frank.
Madem öyle istiyorsun.
É assim que vai ser.
Sen pazarlık konusunda güvenilmezsindir. Ama, madem pazarlık istiyorsun, sana yeni bir beden verebilirim. Ve de yönetecek yeni askerler.
O teu regateio é altamente dúbio, mas pronto, dar-te-ei um novo corpo e novas tropas para comandar.
Madem gitmeyi bu kadar çok istiyorsun, git.
Caramba, queres mesmo ir assim tanto? Vai lá. E divirte-te.
Madem sen öyle istiyorsun, ben de senin olmanı umarım.
Se é isso que queres, também espero que sejas tu.
Madem bilmelerini istiyorsun, sen anlat Dianne.
Se queres tanto que eles saibam, conta tu.
Madem bizimle olmak istiyorsun, neden normal davranmıyorsun?
Tu queres estar connosco! Por que não te portas normalmente?
Madem öyle zavallı adamdan daha ne istiyorsun?
Que mais quer do coitado?
Madem Maria diye biriyle konuşmak istiyorsun niye beni aradın ki?
Se queria falar com a Maria, Por que ligar para mim?
O zaman madem bu işin içinde olmak istiyorsun sen çayları getir ben de Jaffa keklerini.
Por isso se queres fazer parte disto, pega no chá que eu já levo os bolos.
Madem öyle neden benden sana "peder" dememi istiyorsun?
Então, por que querias que ligasse ao teu padre?
Madem öyle istiyorsun Nick, işte anahtarın
Se é assim que queres, Nick. Toma a tua chave.