Mariko Çeviri Portekizce
90 parallel translation
Sadece bir danstı, Mariko-san.
Era uma dança, Mariko-san.
Mariko...
Mariko...
Mariko.
Mariko.
Lütfen, Mariko-san.
Por favor, Mariko-san.
Mariko, anlat ona.
Mariko, explique.
Mariko?
Mariko?
Mariko`nun bir barbarla yalnız olmasını düşünmek bile hakaretti.
Só a ideia de Mariko sozinha com um bárbaro era insulto suficiente.
Metresime, sütundaki tüm okları sonsuza dek orada bırakmasını söyle.
Mariko-san... Por favor, diga à minha consorte que deixe as flechas no poste para sempre.
Blackthorne, Mariko`nun kocasının aynen bunu yaptığını fark etti, bir köle gibi eğiliyordu.
Blackthorne percebeu que era o que o marido de Mariko estava a fazer, a fazer uma vénia acentuada, de forma abjecta.
Kiminle savaşacağım, Mariko-san?
A quem vou fazer a guerra, Mariko-san?
Mariko böyle güzel bir seremoniye layık olmadığını hissediyordu.
No seu íntimo, Mariko sentiu-se indigna de tão bela cerimónia.
Mariko?
- Mariko?
Yardım için müşteri hizmetlerine aktarılacaksınız.
Kishitani goro como OKA Tsutsui Mariko como MIZUNUMA Mari
Doğru değil mi, Mariko?
Não foi, Mariko?
Affet beni. Mariko!
Perdoa-me, Mariko.
Mariko Shimane. Crohn hastalığı var, iki kez kan kusmuş.
Mariko Shimane, doença de Crohn vómitos com sangue, duas vezes.
Dört ünite kan. Arayabileceğimiz kimsen var mı, Mariko?
Quer que liguemos a alguém, Mariko?
Bir şey yok Mariko.
- Está tudo bem, respire fundo.
Mariko.
Mariko
Bunu Nariko'dan dolayı yaptın.
Foi por causa da Mariko?
Gördüğüm kadın tıpkı Nariko'ya benziyordu.
Aquela mulher que eu vi. É a mesma que a Mariko viu.
Mariko!
Mariko!
Mariko komaya girmişti.
Mariko entrou em coma.
Bu Mariko'nun hatası değildi.
Não foi culpa da Mariko.
Adı Mariko'ydu.
Chamava-se Mariko.
Mariko için benimle dövüşmek istedi ben de kabul ettim.
Ele queria lutar comigo pela Mariko. E eu aceitei.
Mariko, korkma!
Mariko, está tudo bem. Sou eu.
Mariko, konuş benimle.
Mariko, fala comigo.
Mariko, lütfen nerede olduklarını söyle.
Mariko, por favor, diz-me onde é que eles estão.
Mariko bana hiçbir şey ifade etmiyor!
A Mariko não significa nada para mim!
Mariko! Seni özgür kılabilirdim...
Mariko, podia ter-te libertado.
Adı Mariko'ydu.
O seu nome era Mariko.
Mariko, korkma!
Mariko, está tudo bem. - Sou eu.
Mariko bana hiç bir şey ifade etmiyor!
A Mariko não significa nada para mim!
Mariko! Seni özgür kılabilirdim...
Mariko, eu poderia ter-te libertado.
Herzaman ki gibi sinirlisin, Mariko teyze.
Fiery como sempre, não é você, Mariko Obasan.
Tamam. Mariko teyzeme gelemeyeceğini söylerim.
Tudo bem, vou dizer a Mariko Obasan você não pode vir.
Yoshihiko-san... Mariko... Elveda.
Queridos Yoshihiko e Mariko, adeus e desculpem.
Bu Mariko, torunu.
É Mariko, a neta dele.
Mariko'yu, torunumu.
Mariko, a minha neta.
Yaptırdığı bir fabrikanın inşaatını Mariko'ya göstermek için gelmişti.
Trouxe a Mariko para ver a fábrica que estava a construir.
Mariko için arkadaş edinmek hep zor olmuştur.
A Mariko sempre teve dificuldade em fazer amigos.
- Bu kim, Mariko'nun yanındaki?
Quem é aquele? Com a Mariko.
Mariko'nun nişanlısı.
É noivo da Mariko.
Efendi Yashida, sana yemin olsun ki hep tetikte olacağım ve hayatımı... Mariko'yu korumaya adayacağım.
Prometo Mestre Yashida estar vigilante e dedicar a minha vida a proteger Mariko.
Eee, yolculuk nereye Mariko?
Então, para onde vamos, Mariko?
Mariko, baban neden sana tokat attı?
Mariko, porque é que o seu pai lhe bateu?
Merhaba Mariko.
- Olá, Mariko.
En baştaki büyük halam Mariko ve çocukları, Rika teyzem ile Riichi amcam.
Vou apresentar todos.
Büyük amcam Mansuke, Tasuke amcam ve Naomi teyzem.
Em primeiro lugar é a tia Mariko do ramo principal e tia e tio das crianças Rika Riichi, e aqui está Mansuke tio-avô e tio Tasuke, tia Naomi.
Mariko!
Yukio!