Martinelli Çeviri Portekizce
78 parallel translation
Bay Murdock, bu Bay Martinelli, buranın sahibi.
Sr. Murdock, Sr. Martinelli, dono do local.
Bay Martinelli'nin özel stokudur. - Louis!
Da adega particular do Sr. Martinelli.
Bay Martinelli tam bir....
O Sr. Martinelli é um bom...
Ve Martinelli, Johnny'nin ölümüyle bağlantılıydı.
Martinelli tinha a ver com a morte de Johnny.
Martinelli isimsiz bir ihbar yapıp polisleri peşime takmadan önce Louis'nin cesedinden kurtulmalıydım.
Tinha que me livrar do corpo rápido... antes que a polícia caísse na jogada de Martinelli... uma dica anônima para me visitar.
Eski Detroit rakiplerinden. Adı Martinelli.
Costumava ser seu concorrente em Detroit, um tal Martinelli.
Martinelli neden içkimize ilaç kattı, anlamıyorum.
Não entendo por que Martinelli pôs algo nas bebidas.
Martinelli için çalışırken, çantasını evrakları eve mi götürürdü, ofiste mi kilitli tutardı?
Quando trabalhava para Martinelli... ele levava coisas para casa? Maletas, documentos, etc... ou deixava no cofre do escritório?
- Bilmiyorum. Martinelli aldı.
- Não sei, o Martinelli a pegou.
Martinelli onu çoktan yok etmiştir.
Martinelli deve ter destruído a carta a essa altura.
Sanctuary Kulüp'te Martinelli'nin özel ofisi.
O escritório de Martinelli, no Sanctuary Club.
Ama Martinelli'nin kasasıyla uğraşmam.
Daria o braço por Al... mas não arrombarei o cofre do Martinelli.
- Martinelli nerede yaşıyor?
- Onde Martinelli mora?
Ben kulüpteyken o polis merkezinde olmalı.
Mas enquanto estiver no clube, quero Martinelli na delegacia.
Martinelli'nin sahil evi k örfezi görüyordu.
A mansão de Martinelli ficava em frente ao Golfo.
Martinelli hala oradaydı.
Martinelli ainda estava lá.
Martinelli acele çıkmıştı.
Martinelli saiu às pressas.
Martinelli gerçekten acele ile çıkmış olmalıydı.
Martinelli tinha saído às pressas.
Martinelli!
Martinelli!
Şimdi hapı yuttun Martinelli.
Está enrolado, Martinelli.
Martinelli ve Krause adlı iki katilin Johnny Preston'u Tarpon Springs yolunda öldürdüğüne dair delil.
Provas de que dois pistoleiros chamados Martinelli e Krause... mataram Johnny Preston na estrada de Tarpon Springs.
- Öyleyse bu adam, Martinelli...
- Então é o tal Martinelli...
- Evet, Martinelli.
- Sim, Martinelli.
Martinelli'nin odasında, her yanda, ışıklar sönmeden hemen önce.
- Jasmim. No escritório de Martinelli, antes de eu apagar.
Martinelli'nin odasındaki yasemin kokusu yoğundur.
O cheiro de jasmim é forte no escritório... - quando a janela está aberta.
Martinelli'ye dayanabilirdim, ama sen de aleyhime dönünce...
Podia agüentar Martinelli, mas quando se voltou contra mim...
Martinelli bize ne olduğunu asla öğrenemez.
Ele nunca saberá o que houve conosco.
Martinelli o silahı vermez. Öldürülebilirsin.
Ele nunca entregará a arma, e desta vez pode ser morto.
Martinelli'ye tekrar gitmemem için başka neden var mı?
Há outra razão para não ir atrás de Martinelli?
Martinelli'nin odasının arka kapısını açmanı istiyorum.
Não queria, mas não tem jeito. Preciso que abra a porta dos fundos do escritório.
Johnny'yi öldürdüğünü kanıtlayınca polis Martinelli için dırdır etmez.
A polícia não chiará pelo Martinelli quando provarmos que ele matou Johnny.
- Sinyor Martinelli de çok hasta.
- E o signor Martinelli é muito doente.
Doktor, Sinyora Martinelli'nin yanında. İkizleri, belki de üçüzleri olacak.
O único médico que temos está com a signora Martinelli, pois vai ter gémeos, ou talvez mais.
Fernand Ledoux, Akim Tamiroff, Elsa Martinelli, Thomas Holtzmann...
Fernand Ledoux, Akim Tamiroff, Elsa Martinelli...
- Bir sorunu varmış, Bay Martinelli.
Ele tem problemas, Sr. Martinelli.
Eğer yine tıkanırsam. Benim Martinellimi kullanmana izin verebilirim.
Se eu tiver outro bloqueio, deixo-o usar a minha Martinelli.
Onu denerken, neden benim Martinellimi de almıyorsun?
E já agora, porque não experimenta a minha "Martinelli"?
Martinelli'yi mi?
A Martinelli?
Bill... Martinelliye ihtiyacım olacak.
Bill, vou precisar da minha Martinelli.
Biz, Bill'in evine gidip Martinelli'yi alacağız.
Eu vou com o Bill a casa dele buscar a Martinelli agora.
Martinelli nerede? Tanrım!
- Onde está a minha Martinelli?
Bay Martinelli nin köpeği onun kafesine girip, öldürmüştü.
O cão do Sr. Martinelli entrou na garagem e matou-o.
Pekâlâ. Dawn, Bayan Martinelli'yi, beni hepimizde kuş gribi olduğuna inandırmadan önce götür.
Está bem, Dawn, dá à Sr.ª Martinelli 2 de Loperamida, QID e PRN.
Martinelli'den bir iş aldım.
Acabei de comprar uma sanduíche do Martinelli.
Hayır, 2 yıldır Zoe Martinelli özel görev biriminde dedektiflik yapıyorum.
Não, sou o chefe de investigação da brigada Zoe Martinelli, - desde há dois anos. - Fixe.
Martinelli'den hindi, krem peynir ve yabanmersini aldım.
É peru e queijo brie com mirtilo, - do Martinelli.
Ben Bay Martinelli.
Aqui é o Sr. Martinelli.
Martinelli'yi ziyaretten sonra, yola çıkıyoruz.
O que vai fazer?
Ana hat üstündeki ikinci durağa.
Após visitar Martinelli, iremos de carro à próxima cidade... e pegaremos o trem da meia-noite.
Sinyora Martinelli'ye... doğuma gitti.
Está na casa da signora Martinelli, pois... vai ter um bambino.
Martinelli'ye ne oldu?
O que aconteceu à Martinelli?