Mini Çeviri Portekizce
2,585 parallel translation
Nick ve Mini ile olan olaylar konusunda?
Do que eu fiz... com o Nick, com a Mini?
Bilmiyorum Mini, tamam mı?
Não sei, Mini, está bem?
Mini?
Mini?
Mini sonra görüşürüz, tamam mı?
Mini, vejo-te mais tarde, ok?
Karına Mini Cooper'a biner gibi bindim demiştim sanırım
Acho que a teria levado num Mini Cooper.
Bu seferki karı gibi tini mini bir şey.
Este aqui é pequeno como uma mulher.
Turist yönetim kurulu üyeliği filan. Ofisli, mini buzdolabı hariç her şeyi var, onu saklıyorum.
O negocio inclui a autorização para transporte de turistas, escritório, tudo, menos o mini-frigorífico, isso fica comigo.
Pekala minik Ethan Hunt bence sen kendin nereye gideceğin için endişe etmelisin çünkü kiminle uğraştığın hakkında hiçbir fikrin yok.
Mini Ethan Hunt, pense no que está a fazer, porque não faz a mínima ideia com quem está a lidar.
- Cumartesi mini golfte görüşür müyüz?
- Vemo-nos no Sábado no mini-golf?
Hepimizin kullanabileceği güzel bir şey mi aldın? Üstünde zıplayabileceğimiz bir trambolin ya da ufak trambolin gibi bir şey mi? Sürpriz diyorum.
Alguma coisa para usarmos todos, como um trampolim, um mini trampolim ou outra coisa para saltarmos todos?
Bu ufak inmeler var ya...
Raios partam estes mini-AVC.
Hapishaneden çıkana kadar süper mini eteğini giymiş olursun.
Quando saíres da prisão para adultos, já terás "rodado" pela malta toda.
Mini etekli genç kızlar falan. Kendilerini popüler öğretmenlerin önüne atarlar.
Com tantas miúdas novas, de minissaia a atirarem-se ao professor popular...
Görünüşe göre kardeşin şeytanın ta kendisi.
Parece que o teu irmão é um mini-ajudante pessoal do Diabo.
Mini-bar'dan mı eşeleniyorsun? Hayır, hayır.
- Estás a assaltar o mini-bar?
Oynar kamerayı o hattın üstüne koyacağız böylece ağacın tepesinden görüntüyü alabiliriz.
Iremos pôr uma mini-grua e fazer uma bela tomada para revelar a casa bem no meio da copa.
Martin kara dağ sırtının zirvesine ulaşıyor ve düzeneğini kuruyor.
Martin alcança o cume da cordilheira Black Horn e arma uma carga. Ele provoca uma mini avalanche, deslocando mais de 10 toneladas de neve.
Mini-Beryl de ciddi olduklarını söylüyor.
E o tiroteio diz-nos que isto é a sério.
Kısa süreli bayılmalar geçirdiğini düşünüyoruz ama beynin bu durumu dengeliyor.
Achamos que tem mini desmaios, mas o seu cérebro compensa.
Kocam, partide 17 yaşında kızlarla birlikteydi. Hepsi minicik etekler giymiş ve mükemmel fizikleri var.
O meu marido estava com miúdas de 17 anos no baile e todas elas usam mini-saias e têm corpos perfeitos.
Seni mini minnacık parçalara ayıracağım, Ölümlü!
Eu vou despedaçá-lo, mortal!
Harbiden o küçük Medusa'larla mı oturacaksın?
Vais mesmo sentares-te com as mini medusas?
Eğer ismim Verne Troyer falan deseydin, "Vay be, Mini-Me, Austin Powers, seks kaseti." derdim.
Se dissesse que se chamava Verne Troyer, pensaria : "Mini-Me, Austin Powers, vídeos de sexo."
Mini barın anahtarı kimde?
Quem tem a chave, do mini-bar?
Bir sürü kimyasal silah var patlayıcı, biyolojik silahlar
Experimentais mini-bombas nucleares biológicos, químicos, explosivos... É um começo.
Selam Blaine, ben Küçük Warbler.
Olá, Blaine. Eu sou o Mini Warbler.
Küçük bir inme indiğine bahse girerim.
Aposto que tiveste um mini derrame.
Bir grup insanın ayakta dikilip bebeklerinden ve mini vanlarından bahsetmesi mi?
Um monte de gente, à nossa volta, a falar dos seus bebés e das suas carrinhas?
İnsanlar standart Mini'nin arkasında kuşkusuz çok boş alan olduğunu düşünüyordu ama artık endişelenmeyin çünkü şimdi bir spor araba.
Sim noticias. Para as pessoas que literalmente acham que há espaço a mais atrás no novo mini, não se preocupem porque agora há um coupe.
Mini'dekiler ters takılmış bir beysbol şapkası stilinde olduğunu söylüyorlar.
A Mini diz que é feito para parecer um boné, mas usado ao contrário
Merhaba, orijinal Mini Cooper S'in ralli versiyonu kullanan... James Paddy May Hopkirk burada.
Olá, espectadores Daqui é James Paddy May Hopkirk, a conduzir a versão de rally do Mini Cooper S original.
Mini kullanmak çok özel bir his çünkü sallantılı 60'larda ralli dünyasında bu araba gerçek bir ikondu.
E isso é algo especial porque, embora tenha atingido fama devido a historias dos anos 60s, o Mini é o maior icone de sempre entre os carros de rally
Eğer insanlığınızı tamamlamak istiyorsanız bir Mini kullanmalı ve ona sahip olmalısınız.
Toda a gente devia conduzir um Mini, toda a gente devia ter Mini a certa altura, senão estará incompleto como ser humano.
Formula 1'in Ferrari'si gibi modern dünyanın da bir Mini'ye ihtiyacı vardı.
É por isso que a Formula 1 precisa da Ferrari. E é por isso que os rallys actuais precisam de outro Mini.
Bu yeni Mini'nin Dünya Ralli şampiyonası modeli.
Este é o novo Mini do WRC
Eski araba bir çeşit dev-avcısı idi, yeni olanın ise kendisi biraz büyük. Bunun nedeni tamamen bu yanımda gördüğünüz Mini Countryman ki Mini bile sayılmaz.
Mas onde o antigo era um destronador de gigantes, o novo é apenas... um gigante, e é por causa de ser baseado neste carro o novo Mini Countryman que não é realmente um mini de todo.
4 tekerlekli, çocukları okuldan almaya yarayan arabalar gibi ama buraya bakarsanız Mini yazıyor.
É mais um carro familiar da moda com tracção as 4. Mas se olharmos para aqui, vemos que diz Mini.
Şimdi bu çıkmaza girmeyelim çünkü bizim ilgilendiğimiz buradaki modern Mini.
Mas vamos esquecer isso por agora... porque este é o Mini moderno em que estamos interessados.
Orijinal Mini 70 bu ise 300 beygir güce sahip.
Onde o Mini original tinha 70 cavalos, este tem a volta de 300,
Siz bu filmi izlerken Mini ilk rallisi için hazırlanıyor.
Yee! Na altura em que vir este segmento o Mini já tera feito a primeira prova a contar para o WRC
Mini'nin ilk rallisi sence nasıldı?
Como correu o primeiro rally a sério do Mini?
Anne, yoksa bunu mini bardan mı aldın?
Mãe, tiraste isto do frigorífico do bar?
Onuda yapabilir misin?
- E aquela mini-van?
Bu birine yaklaşmak için gereken bir dolu küçük taquito gibi.
Encomendei muitos mini-tacos só para me aproximar de um rapaz.
Mini bardan bir şeyler ister misin?
Posso trazer-lhe algo do bar?
Yatağının başucunda da mini buzdolabı vardı.
E tinha um minifrigorífico junto à cama.
Biri yol için, Mini.
Uma pela caminhada, Mini.
Ya minibar?
E o mini bar?
- Mini pizza ister misin?
Queres pizza? Claro.
- " Mini mini bir kuş donmuştu hatun sikimi yalıyordu. - Gerçekten mi?
- A sério?
Aferin, Mini.
Bom trabalho, Mini.