Müsadenizle Çeviri Portekizce
204 parallel translation
- Müsadenizle.
- Importa-se?
Müsadenizle efendim. Çölde bir sürgün daha.
Com sua licença, senhor.
Müsadenizle, ailesine bir mektup yazmak istiyorum.
Com a sua permissão, gostaria de escrever para a família dele.
- -Müsadenizle.
- Posso?
müsadenizle.
... Com licença.
- Şey, müsadenizle.
Desculpe.
Yamamato, müsadenizle efendim.
Desculpe, senhor.
Müsadenizle efendim. Biraz konuşabilir miyiz?
Posso dar-lhe uma palavrinha?
Müsadenizle.
Dá-me licença?
- Müsadenizle.
- Com licença.
Müsadenizle.
Com licença.
Peki, Müsadenizle.
Bom, vou andando.
Müsadenizle... Hoşçakalın.
Até logo.
Bence o dünyadaki en iyi pilotlardan biri. Müsadenizle.
É provavelmente um dos melhores pilotos do mundo.
Müsadenizle.
Se me dão licença...
- Müsadenizle, yüzbaşım.
- Desculpe, capitão.
Hanımefendi, müsadenizle takdim edeyim...'Plaza Mayor'.
Madame, deixe-me apresentar... a Plaza Mayor :
Müsadenizle.
Tem que nos desculpar.
Müsadenizle.
Perdoa-me um momento.
- Müsadenizle Bay Weasel. - Weisel.
- Se me dá licença, Sr. Weasel ( fuinha )...
Müsadenizle bir örnek vereyim.
Deixem-me dar-vos um exemplo.
Arkadaşlarımızdan birinin iri bir burnu var, ve bir haftadır mendilini değiştirmemiş, öyle mi? Müsadenizle.
Um daqueles indivíduos que tem uma ejacu - lação e não se muda durante uma semana?
Müsadenizle, şu çok acil mevzuya dönersek, bu sabah gazetede korkunç bir haber okudum.
Se me permite que volte ao assunto urgente. Li notícias pavorosas no matutino de hoje.
Efendim, müsadenizle, Lord Baldrick'i aşağıya götürüp lordluk görevleri hakkında biraz talimat verebilir miyim?
Sr, permitis que leve o Lorde Baldrick lá para baixo para lhe dar algumas instruções sobre os seus deveres de Lorde?
Müsadenizle efendim.
Desculpe, sir.
Diğer taraftan, bileylenen bağırsak parçalayıcı palaların sesini de duyuyorum, elimizdeki yegane plan da bu, öyleyse müsadenizle beyler.
Por outro lado, ouço o som de facalhões a serem afiados, e é o único plano que temos, por isso dêem-me licença, cavalheiros.
Müsadenizle, şu çok acil mevzuya dönersek, bu sabah gazetede korkunç bir haber okudum.
Permita-me voltar ao assunto de máxima urgência. Li notícias preocupantes no jornal de hoje.
Efendim, müsadenizle, Lord Baldrick'i aşağıya götürüp lordluk görevleri hakkında biraz talimat verebilir miyim?
Permita-me levar o Lorde Baldrick lá para baixo, para lhe dar instruções no seu desempenho de Lorde.
Ben uşağı defedeyim mi, müsadenizle?
- Boa ideia. Deixe-me só despachar o serviçal, sim?
Müsadenizle Hattımızda, birisi var.
Com licença. Estou a receber uma chamada.
Şimdi, müsadenizle, her birinizin gelip, bu pencereden sarkıp, sağa bakmasını istiyorum.
Agora, se não se importam, gostaria que todos viessem à janela se inclinassem e olhassem para a vossa direita.
Şimdi müsadenizle.
Agora, se me dá licença.
Müsadenizle dinlensin. Cezalandırıcıdan korkmuyor musunuz?
Você não tem medo do Justiceiro?
Müsadenizle, hanımlar.
Desculpem-me, senhoras.
Müsadenizle, Bay Knight.
Dê-me licença um momento, Sr. Knight.
Müsadenizle size şunu sormak isterim :
Deixa-me perguntar-lhes uma coisa.
Şimdi müsadenizle, size yeni bir masaörtüsü getireceğim, efendim.
Agora, se o senhor me dá licença, já lhe trago uma toalha limpa.
Şimdi müsadenizle sınıfıma dönmeliyim.
Se me dão licença, tenho de voltar para a aula.
Ben kullanmak istiyorum, Müsadenizle.
Eu sei. Mas tenho esse direito, Meritíssima.
Müsadenizle size birşey söyleyeyim. Bunların tümü onun kafasının içerisinde.
- É tudo imaginação dela.
Müsadenizle, Rahibe?
Com licença, Sacerdotisa?
Müsadenizle.
- Com licença.
Bir dakika müsadenizle.
Novamente. Desculpem-me por uns instantes.
Şimdi, müsadenizle Kurucu için raporumu hazırlamalıyım.
Agora, se me dão licença. Tenho de fazer o relatório para a Fundadora.
En iyisi ben müsadenizle.
Eu vou... só um minuto.
Müsadenizle!
Com licenca.
Müsadenizle.
Com licenca.
Beyler müsadenizle..
Meus senhores...
Şimdi müsadenizle, Youngstown'da dersim var.
Se me dão licença, tenho uma aula para dar em Youngstown.
Müsadenizle.
Permita-me.
Avukatıma danışmak istiyorum, Müsadenizle.
Gostava de conferenciar com a minha advogada.