Ne biliyorsunuz Çeviri Portekizce
1,503 parallel translation
Tomas Sherak isimli adam hakkında ne biliyorsunuz?
O que é que sabe sobre um homem chamado Thomas Sharek?
Elektromanyetik silahlar hakkında ne biliyorsunuz?
O que sabem sobre armas electromagnéticas?
Aile hakkında ne biliyorsunuz?
O que sabe sobre a família?
Peki, şu ana kadar bu adam hakkında ne biliyorsunuz?
Então, qual é a sua teoria, até agora, sobre este rapto?
Kavga çıkaran adam hakkında ne biliyorsunuz doktor?
Doc, o que me sabe dizer sobre o homem com quem me desentendi?
Hakkında ne biliyorsunuz?
O que sabe sobre ela?
Siz ne biliyorsunuz?
O que sabe você?
Bu ifrit hakkında ne biliyorsunuz?
O que sabe daquela criatura?
Bu konuda ne biliyorsunuz?
O que sabe sobre ele?
Ne biliyorsunuz Bayan Smith?
Então, o que é que sabe, Sra. Smith?
Onlar hakkında ne biliyorsunuz?
- O que sabe sobre eles?
Siz pislikler, kayıp iki polis hakkında ne biliyorsunuz?
Que sabem vocês, otários, de dois agentes desaparecidos?
- Onun hakkında ne biliyorsunuz?
O que você sabe sobre ele?
Onun ortadan kaybolmasıyla ilgili ne biliyorsunuz?
O que sabe sobre o desaparecimento dela?
Owen Davian hakkında ne biliyorsunuz?
O que sabe sobre Owen Davian?
Kanadım hakkında ne biliyorsunuz?
O que sabem da minha asa?
Siz üniformalı karılar, ne Biliyorsunuz ki karı kız hakkında?
O que é que vocês, maricas, percebem de mamas e mulheres?
Tamam ne düşündüğümü biliyorsunuz belki duymak istersiniz...
Bem, sabem uma coisa? Eu pensei que talvez possam gostar de ouvir...
Biliyorsunuz, burada pek çok insan adına konuşuyorum iyi niyetli bir insan olabilir, ama ne pahasına?
Bom, acho que falo em nome de muitas pessoas aqui quando digo que : ele pode ter boas intenções, mas a que custo?
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz, değil mi?
A família de Won-mo tem de seguir a decisão da maioria. Tem consciência disso, não tem?
Ne halt için geldiğimizi çok iyi biliyorsunuz.
Sabe muito bem porque estamos aqui.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Já sabem o que fazer.
Ne istediğimi biliyorsunuz.
Sabe o que quero.
Elektromanyetik dalganın ne yaptığını biliyorsunuz, değil mi?
Sabem como funciona o pulso electromagnético, não sabem?
Burada ne hakkında bahsettiğimi biliyorsunuz.
Vão saber do que eu estou a falar.
Pekâlâ. Ne halt biliyorsunuz?
Bem... afinal que diabos sabem?
Bekle, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Esperem. Eu sei o que fazer.
Birader, madem meseleyi benden iyi biliyorsunuz, ne diye bana sorup duruyorsunuz?
Parecem saber mais do que eu, para que me fazem tanta pergunta?
Bunun ne olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
Você sabe o que é, não sabe?
- Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
- Sabe o que quero dizer. - Não.
Tanrım. Biliyorsunuz sizi etkilemeye çalışmıyorum, ama eğer bir resminiz varsa... Lois'in aklından geçenleri ölçebilirim ne dersiniz?
Não a quero incomodar, mas não tem uma fotografia sua que possa colar na nuca da Lois?
Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz.
- Sabem o quão importante isto é!
Zamanı geldiğinde, beyler ki o zamanın ne zaman olduğunu biliyorsunuz kondomun paketini dikkatlice açın ve muza dikkatlice yerleştirin.
Quando chegar a altura, e, cavalheiros, vocês saberão quando, abram cuidadosamente o pacote do preservativo e coloquem-no na banana.
# Aşağı inmek üzereyiz ve ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz #
Bebe, bebe, bebe, bebe, bebe, bebe!
Beni duyamıyorsanız, ne sorduğumu nereden biliyorsunuz?
Se não me ouvem como sabem o que perguntei?
Robin teyzenizin Cadılar Bayramı'nı ne kadar çok sevdiğini biliyorsunuz. Sürekli çılgın kostümler giyer.
Sabem como a tia Robin é uma grande fã do Halloween sempre a vestir-se com aquelas fatos loucos?
Eğer takip edersiniz ona ne olacağını biliyorsunuz.
Se nos seguirem, vocês sabem o que vai acontecer com ele.
Benim ne kurşunu kullandığımı nereden biliyorsunuz Bayan David?
Como é que sabe o que é que eu usava, Miss David?
- Ne yapılacağını biliyorsunuz.
Você sabe todos os truques.
- Ben de farkettim. - Bu ne hakkında? Bakın, biliyorsunuz,
Olha, sabes, com aquilo que eu faço, as relações são, elas são... não são fáceis, está bem?
Hadi ama ne diyeceğimi biliyorsunuz.
Sabes do que estou a falar.
- Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
Sabe o que eu quero dizer.
Hepiniz ne yapacaginizi biliyorsunuz.
Vocês sabem o que fazer.
- Ne kadar güçlü olduğunu biliyorsunuz.
Tu sabes quão poderosas.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Todos sabem o que fazer.
Sanırım bu ne demek biliyorsunuz.
Penso que sabem o que isto quer dizer...
Çok farklı sadakat duygusu ile yetiştirildim. Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
Criaram-me com um sentido distinto de lealdade, se é que me entendem.
Makamıma beni geri alın. Bunun bana ne ifade ettiğini biliyorsunuz..
Recoloque-me, sabe o que ele significava para mim.
Beyler, bunların ne olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
Vocês sabem isto o que é, não?
Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
Sabes o que quero dizer?
Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. "
Já sabes como é.