Neverland Çeviri Portekizce
46 parallel translation
Yerlilerin dediğine göre burada Neverland Valley Ranch'dekinden daha garip şeyler oluyormuş.
Os nativos dizem que aqui ocorrem coisas mais estranhas do que no rancho do Michael Jackson.
Hollanda ( Netherland ) şu hayali ülke Peter Pan ve Tinker Bell'in yaşadığı ( Neverland )
Os Países Baixos são o lugar de faz-de-conta onde vivem o Peter Pan e a Sininho.
Peki, biz bu utanç verici şeyleri toparlayıp buradan çıkaralım ki Ali Baba'nın çiftliği gibi görünmesin.
Pegamos em tudo o que for embaraçoso... e tiramos daqui. Para não parecer que vives no rancho Neverland.
Neverland olmasın?
Não é Terra do Nunca?
Wendy yaşlanıyor, ama Peter Pan onun kızını Neverland'a götürüyor.
A Wendy envelhece, mas o Peter Pan leva a filha para a Terra do Nunca.
Ben Neverland'a gitmek için fazla büyüğüm.
Sou velha de mais para a Terra do Nunca, filho.
Manhattan bir anda Neverland oluveriyor.
Transforma Manhattan na Terra do Nunca
Neverland'de kimsenin ölmediğini unutuyorsun.
Só que na Terra do Nunca ninguém morre
Neverland'i falan unut.
Esquece a Terra do Nunca
Peter ve Tink'le Neverland'e uçmak nasıldı, heyecanlı mıydı?
É confortável. Gostaste de viajar com o Peter e a Sininho para a Terra do Nunca?
Peter Pan'i izlemiş miydin? İnsanları hiç yaşlanmasın diye Neverland'e götürüyorsun. Sen osun işte, oğlum.
Já viu o Peter Pan?
"CSI 10x15 : Neverland" Çeviri :
Las Vegas 10ª Temporada |
Beraber Neverland'i tanrılar gibi yönetebiliriz ve bu uçsuz bucaksız Araf'ı sonsuz bir cennete çevirebiliriz.
E juntos, podemos governar a Terra do Nunca, como deuses, e transformar este purgatório sem fim num eterno paraíso.
Yani kapüşonlu adam Neverland'de mi?
Então, o homem encapuzado esteve na Terra do Nunca?
Neverland! Evrenin merkezinde ulaşılamayan bir yerde olduğu için buraya gelenler zaman kavramını hissetmiyor.
Como se encontra à mesma distância dos confins e do centro do Universo, o tempo para para todos os que aqui vêm.
İki meteorun gücünü kullanarak onu Neverland'de çalıştırmayı başardım.
Ativei-a aqui, na Terra do Nunca, com o poder de dois meteoros. É tal e qual a outra.
Sonra Neverland'e Kızılderilileri yok edecek bir ordu ile dönerler.
Mas depois regressam à Terra do Nunca com um exército e exterminam os índios.
Hook Flood'un küresini kullanıp sizi yok edecek bir orduyu Neverland'e getirmek üzere.
O Gancho e os piratas estão a planear usar a esfera do Flood para trazer um exército para a Terra do Nunca e exterminar-vos.
Neverland maceralarla dolu. Daha hiçbir şey görmedik.
A Terra do Nunca está cheia de aventuras e ainda nem vimos nada.
Benimle olanlar ellerini kaldırıp Neverland diye bağırsınlar!
Quem estiver comigo, levante a mão direita e grite "Terra do Nunca"!
Neverland!
- Terra do Nunca! - Terra do Nunca!
Başka bir genç adam daha Neverland çiftliğini ziyaret ettiği sırada Michael Jackson tarafından taciz edildiği iddiasıyla ortaya çıktı.
Mais um jovem alega ter sido molestado por Michael Jackson enquanto visitava o Rancho Neverland.
Madem öyle neden herkese Neverland'in anahtarını aldığını anlatıyor?
Então, porque é que ele anda a dizer às pessoas que foste ao Paraíso?
Michael Neverland'den konuştuğu zaman, bu televizyon programını yeşil oda kulisinde izledik.
O Michael fez aquele discurso em Neverland, que nós vimos nos bastidores desse tal programa de televisão.
Evine, Neverland'e gittim.
Fui a casa dele, a Neverland,
" Lisa Graceland'den, sen Neverland'densin.
" Ela é de Graceland, tu és de Neverland.
Debbie hiçbir zaman Neverland'de kalmadı.
A Debbie nunca viveu em Neverland.
Lisa Marie Neverland'e taşınmıştı ama o taşınmadı.
Nunca se mudou para lá, como a Lisa Marie.
12 yaşındaki Gavin bu gece açıkladı. Neverland'de kaldığı zaman kendisi bazen Jackson'ın yatağında, yıldız ise yerde yatmış.
Esta noite, Gavin, de 12 anos, revelou que passa as noites em Neverland, às vezes na cama de Jackson, que dorme no chão.
Neverland'den tanıdığı, gerçeği söylemek için gelen başka tanıklar da vardı.
Houve outras testemunhas, pessoas que ele conheceu em Neverland, que lá foram dizer a verdade.
Playboy, Penthouse, Hustler dergilerinin neredeyse 10 yıllık baskılarını Neverland'de bulunca bence ne yapacağını bilemedi.
Playboy, Penthouse, Hustler, em Neverland, o que seria um indício de que Michael Jackson era heterossexual, e se interessava por ver fotografias de mulheres bonitas nuas.
Neverland'deki her bilgisayarı FBI'a test ettirdiler. Hiçbir çocuk pornosu bulamadılar.
O FBI examinou todos os computadores de Neverland, mas não encontrou pornografia infantil.
Neverland'e asla dönmedi.
Ele nunca mais voltou a Neverland.
Neverland'e dönmediğine göre Michael çok üzülmüş olmalı.
Para o Michael não ir a Neverland, deve ter sido muito triste.
Neverland'e doğru!
Rumo à Terra do Nunca!
Şu bizimle Neverland'de sohbet eden afet.
Bem, a gostosa que conversou connosco na Terra do Nunca.
Siktir olup Neverland'e gitti.
Voltou à Terra do Nunca.
Once Upon a Time 3x10 Yeni Varolmayan Ülke
Once Upon a Time S03E10 "The New Neverland" * Team LegendasProject * Traduzido por :
- Evet, evet. Varolmayan Ülke'deki çiftlikte bir maaş günü gibi.
Parece dia de receber o ordenado no Rancho Neverland.
Gün gelir de suçla mücadele etmek için... keltoş ve sapık görünümlü yaşlı bir amcanın Neverland malikanesinde... bir dolu ağlak bebeyle oda arkadaşı olmaya karar verirsem... ancak ve ancak o zaman sana... bol gülücüklü bir arkadaşlık talebi yollarım.
No dia em que decidir tornar-me um merdoso lutador contra o crime que vive com um bando de outros choramingas na mansão Neverland de um cabrão sinistro, velho e careca, tipo Heaven's Gate, nesse dia mando um pedido de amizade a esse teu couro brilhante e feliz.
Muhteşem bir evin olduğunu duymuştum fakat burası gerçekten ünlü Neverland Çiftliği gibi.
Ouvi dizer que tinha uma casa fantástica, mas isto aqui é quase o raio de Neverland Ranch.
Ancak... Daha sonra Neverland'a gitmem gerek ( Michael Jackson'ın malikanesi ).
Excepto que eu teria que fugir para a Terra do Nunca.
Kayıp çocuklar. Neredeyiz? Neverland.
Ia voltar para ti, mas o Gideon, ele queria-me fora de cena.
Neverland diyoruz.
- Porquê?
Neverland'e nasıl geldin?
- Como chegaste à Terra do Nunca?
Neverland'den getirdiğim az biraz Rüya-gölgesi.
Um pouco de Sombra de Sonhos que trouxe da Terra do Nunca. Acho que quase te matou uma vez.