Okulda Çeviri Portekizce
6,214 parallel translation
Okulda başarılı olduğum için bir hediyeydi.
Foi um presente por ter me esforçado na escola.
- Okulda mı öğrendin bunu?
- Aprendeste isso na escola?
Cidden bekleyemiyorum, okulda görüşürüz.
Não posso esperar, então... vejo-te na escola.
Barry ile okulda tanıştığımız doğruydu.
A parte sobre eu e o Barry nos conhecermos da faculdade era verdadeira.
Ben okulda atıldım.
Fui expulso da Universidade de Medicina.
Bu kesinlikle imkansız. Torunun hâlâ okulda çünkü.
Isso é completamente impossível, porque a tua neta está na escola, neste momento.
Henry'nin okulda bir sürü arkadaşı vardı. Benim de hayatımda biri vardı.
O Henry tinha muitos amigos na escola e... eu... tinha uma pessoa.
Hala okulda mısın?
Ainda andas na escola?
Carl'ın okulda başı dertte ve ona yardım edemiyorum.
O Carl tem problemas na escola e não posso ajudá-lo.
- Okulda işleri yoluna koyarsan, bunların hepsi senin olabilir.
Então, se começares a ir melhor na escola? - Tudo isto vai poder ser teu.
Bay Gallagher, açıkçası oğlunuzun davranış şekli okulda gördüğüm en korkunç davranışların arasındaydı ve ben epey uzun süredir buradayım.
Francamente, Senhor, o comportamento do seu filho está entre os mais notórios que eu vi nesta escola, e eu estou aqui há tempos.
- Okulda kültür tarihi dersinde öğrendik.
Aprendemos na aula de história cultural, na escola.
- Okulda olanları duydum.
Eu soube o que aconteceu na escola hoje.
Lily okulda bitlenmiş de.
A Lily apanhou na escola.
Okulda marangozluk dersi yok mu?
Há aulas de Carpintaria na tua escola?
Pekala, okulda birileri sana bir şeyler söyleyebilir, tamam mı?
Alguém pode comentar sobre isso na escola, está bem? Eu sei.
Küçük Niles'ın okulda ilk yılı.
O primeiro ano do pequeno Niles.
Grup evinde yaşadığımız zamandı..... ve senin geç saatlere kadar okulda kaldığın bir gündü.
Quando estávamos a viver na casa de adopção e tiveste de ficar até tarde na escola um dia. - Tentaste vê-la?
"Hey dostum, bana kızma. Okulda senden daha popüler olduğum için kızma."
Eu digo : "Meu, não te zangues comigo por eu ser mais popular do que tu na tua escola."
Bir keresinde okulda iPhone'unu almışlar. Eve geldi, perişan.
Uma vez, eles tiraram-lhe o iPhone lá na escola, e ele vem para casa todo devastado, certo?
Okulda yeminimi etmiştim.
Fiz o juramento na escola.
Elvis, okulda sana sataşan birileri mi var?
Ouve, Elvis... Alguém te anda a incomodar na escola?
Hayır ve bunu okulda konuşmak istemiyorum. - Hatta hiç konuşmak istemiyorum.
Não e não quero falar disso na escola, nem em lado nenhum.
Tamara, o kelimeyi kullanma. Bu okulda kimseyi ayıplamak yok.
Tamara, não uses esse termo, nesta escola não há discriminação.
Bu okulda böyle hareketler cezasız mı kalıyor?
Nesta escola podem soltar gases em cima de alguém?
Okulda osurmak yasak diye bir kural olmadığından, teknik olarak yaptıkları yasal.
As regras não falam de gases. Tecnicamente, são legais.
Eğer okulda herhangi bir konuda yardıma ihtiyacın olursa... Bana söylemekten çekinme. Telefon, mesaj veya email ile.
Se o Grande Tripp te puder ajudar na transição para a nossa escola, contacta o Tripp por telefone, SMS ou e-mail.
- Yarın okulda görüşürüz.
- Vemo-nos na escola. - Sim.
Küçükken, okulda sorun çıkaran bir çocukmuş.
Problemas na escola quando era criança.
Dr. Arthur Strauss, Joe'nun New Hampshire'da gittiği yatılı okulda danışmanlık yapıyordu.
Dr. Arthur Strauss. Era conselheiro na escola privada onde o Joe andou em New Hampshire.
Onları okulda satacağız.
Trocamo-las na escola.
5 yaşındayken okulda kalemimi sıranın etrafında hareket ettirirdim.
Quando tinha cinco anos, eu costumava mover os lápis à volta da minha secretária, na escola.
Bu beni okulda kötü yönde etkilememeli. Çünkü o "C -" için çok çalıştım.
Isto não deve reflectir mal para mim na escola, porque trabalhei no duro por aquele "C -".
Sofia gün boyunca okulda oluyor. Zaman alan bebeklik günleri sona erdi.
A Sofia está quase na hora, de ir para a escola, e acabaram os dias de te ocupares com bebés.
Koç'a okulda iş buldum. Bugün ilk günü.
Arranjei um trabalho para o Coach na escola, e é o primeiro dia dele.
Gittiğim her okulda en akıllı çocuk hep ben oldum.
Sempre fui o miúdo mais inteligente em todas as escolas em que andei.
Yatılı okulda iken tartışma grubunun başkanıydım.
Fui presidente do grupo de debate no meu colégio interno.
Chris okulda sana kabadayılık yaptığını söylediğin çocuğu hatırlıyor musun?
Ei, Chris, lembras-te daquele miúdo que disseste que te andava a chatear na escola?
- Yatılı okulda ata binecekler zaten.
Eles vão andar a cavalo no colégio interno.
"Okulda görmüştük."
"Uau, ouvi sobre isso na escola."
Seneye gideceğim okulda Japonca dersi veriyorlar.
Ensinam japonês na escola, vou aprender para o ano.
Bir orta okulda müdür yardımcısıyım ve işimi seviyorum.
Sou vice-directora de uma escola básica e adoro o meu trabalho.
Üzgünüm ama okulda öğretmenlerin " Sen Alex Dunphy'nin kardeşi misin?
Desculpa, mas estou farto de ir à escola e ouvir os professores dizerem : " Tu és irmão da Alex Dunphy?
Selam Chris? Seninle okulda olanlar hakkında konuşmak istiyordum.
Ei, Chris, quero falar sobre o que aconteceu na escola, e...
Tanrım, bu yıl okulda bir tane seksi kız yok.
Céus, não há ninguém de jeito este ano na escola.
Prova için okulda her şeyin hazır olduğundan emin ol. Belediye başkanına da oraya gelmesini söyle.
Certifica-te de que está tudo a postos na escola para o baile.
Konu İsa'dan açılmışken okulda büyük olay var Bay Garvey.
Jesus, pai. Por falar em Jesus... Todos na escola não param de falar disso, Mr.
Sanırım Grace yarım saat kadar daha okulda olacak.
Acredito que a Grace apenas deverá chegar da escola daqui a, pelo menos, a meia hora.
Ben asıl kardeşimin, beni okulda her şeyden koruyan ile aynı kişinin, sorgu odasında oturmuş beni kokainman olmadığına inandırmaya çalışmasını anlamıyorum.
- Não entendo como é que o meu irmão, a mesma pessoa que me protegeu de todos aqueles agressores na escola, está sentado numa sala de interrogatório a tentar convencer-me que não é um viciado!
Hope'u sevdiğinizi biliyoruz, ve onunla zaman geçirmek istiyorsunuz, ama okulda da bulunmak zorunda.
Sabemos que amam a Hope e que querem passar um tempo com ela, mas ela precisa de ir para a escola.
- Yarın okulda.
- Amanhã, na escola.