Okuyacağım Çeviri Portekizce
1,104 parallel translation
Sana bir şey okuyacağım.
Tenho uma coisa para vos ler.
Geleceği, bağırsaklarından okuyacağım!
Vou ler o futuro com as tuas entranhas, ruiva.
Yazın okuyacağım kitaplar listesine onu da eklerim.
Vou pô-lo na minha lista de leituras de Verão.
Canına okuyacağım senin! Hey, burada kavga eden birileri var.
Ei, está aqui a haver porrada!
Elimde özel bir kitap var, satır satır okuyacağım.
Mas... possuo um manual muito precioso que vou estudar muito, muito perto.
Onun canına okuyacağım!
Eu vou bater nesse cepo!
Canlarına okuyacağım!
Eu juro que os mato!
Sen biliyorsun, ben biliyorum ve onların canına okuyacağım.
Tu sabes isso, eu sei isso e eu vou apanhá-lo.
Sana kitap okuyacağım.
Vou ler para ti.
Şimdi defolup git, yoksa canına okuyacağım.
Agora desapareça, ou vou ficar mesmo danado.
Sonra bir gazete alıp ilk sayfasından burçlara kadar okuyacağım.
Compro um jornal e leio-o, dos títulos ao horóscopo.
- Hayır, canlarına okuyacağım.
Dean, não. - Vão todos apanhar.
Bugün ise sana okuyacağım.
E hoje, vou lê-lo para ti.
Onlar törende okuyacağımız şeyler.
É o texto que imprimi para a cerimónia.
- Size okuyacağım.
- Vou ler para vocês.
Çok özel bir kitaptan okuyacağım.
Vou ler um livro muito especial.
Yazın okuyacağımız kitaplar için fazladan enerjiye ihtiyacımız var.
Vamos precisar de muita energia para trabalhar na nossa lista de leitura.
Sana masal okuyacağım.
Vou ler para você.
Sonra tekrar okuyacağım.
Vou lê-lo outra vez mais logo.
Tamam, okuyacağım.
Vou ler.
Evet, bundan sonra bütün mektuplarımı okuyacağım.
Bem, só posso dizer que agora vou ler todas as minhas cartas.
Kitabımı alıp ateş başında biraz okuyacağım.
Vou pegar o meu livro e ler um pouco junto à fogueira.
- Şimdi onun canını okuyacağım!
- Vou fazer isso agora mesmo.
Okuyacağım malzemeleri birbiriyle temas ettirmeyin :
Evitem as seguintes combinações :
Oturacağım, bir dergi okuyacağım. İyi olacağım.
- Sentarei-me e lerei uma revista.
İmzalamış olduğunuz ifadeyi mahkemeye sesli bir şekilde okuyacağım.
Vou ler uma declaração assinada por...
- Sana haklarını okuyacağım.
- Vou ler os seus direitos.
Geri gel, ulan, senin canına okuyacağım!
Volta aqui e eu dou-te um pontapé!
Hayır ama bu hafta sonu okuyacağım.
Leio no fim-de-semana.
- Onu şimdi okuyacağım.
- Vou lê-lo já.
Bu romandan da geriye 2 bölüm kaldı ama bittiğinde başa dönüp tekrar tekrar okuyacağımı biliyorum.
E tenho dois capítulos para terminar este..... e quando o terminar, dobrarei de novo as páginas e o voltarei a ler.
Onun canına okuyacağım.
Quero o rabo dele.
Şimdi de sizlere büyük bir zevkle tanınmış şair Antonio Machado'nun muhteşem bir şiirini okuyacağım.
E agora, terei o prazer de recitar-vos um poema do grande poeta, António Machado.
Size, bugün yayınlayacağım kısa bir demeci okuyacağım.
Vou ler-lhes uma declaração que vou divulgar mais logo.
Titreşimlerini okuyacağım.
Leio as suas vibrações. Sente-se.
Bunu dikkatle okuyacağım.
Estudá-lo-ei com interesse.
Sana ben okuyacağım... fiziksel olarak bu odanın dışına çıkmamalı.
Eu leio para ti porém não deve sair destas paredes.
Sonra sana bazı hikayeler okuyacağım.
Mais tarde, leio-te umas histórias.
Onunla ilgili okuyacağım bir sonraki haber ölüm ilanı olsa iyi olur.
Na próxima, é bom que apareça na necrologia.
Tekrar okuyacağım, söz.
Prometo que o volto a ler.
Bir dahaki sefere canına okuyacağım senin.
Mais cedo ou mais tarde, vais apanhar!
- Evet, bana sigortayı verin çünkü, o şeyin canına okuyacağım.
- Quer fazer seguro? - Claro. É melhor dar-me seguro, porque eu vou pôr o carro a voar!
Hemen okuyacağım.
Vou lê-la imediatamente.
Şimdi onları karışık olarak okuyacağım.
Agora vou lê-los, sem alguma ordem em especial.
Az sonra alfabetik sırayla okuyacağımız... isimlerin işten çıkarıldığını üzüntüyle duyuruyoruz.
Lamentamos o anúncio dos seguintes despedimentos, que vou ler por ordem alfabética.
Cevabı okuyacağım. Tipik elebaşı.
- Eu leio em voz alta.
Nasıl okuyacağını bilmen lazım.
Tens é de saber ler.
Kitabım yayınlanmadan önce ilk kimin okuyacağına dair çok sıkı bir kuralım vardır.
Bom, tenho uma regra muito dura com respeito a quem lê meu material nesta fase inicial.
- Üniversitede psikoloji okuyacağım. - Ya bursun?
E a tua bolsa?
Hadi bakalım, şu anda yapacağımız şey sadece okumak, sadece okuyacağız ki ne yaptığımızı bilelim.
é só ler... apenas ler...
- Canınıza okuyacağım sizin!
Nós lixamos-te!