Olanları duydum Çeviri Portekizce
449 parallel translation
Bugün olanları duydum Jesse sınır hattında ödül alan sarı köpek hikayesi.
Ouvi dizer que foste... um belo cão de guarda junto da cerca.
Yaşlı Temple'ın oğluyla beraber İtalya'dayken olanları duydum.
Soube que esteve em Itália com o filho do Temple.
Olanları duydum.
Ouvi o que aconteceu...
Grafton'un yerinde olanları duydum.
Ouvi falar do que aconteceu no bar.
George'a olanları duydum, Van.
Ouvi falar do enterro do George.
Billy, olanları duydum.
Billy, já soube de tudo.
Tabi ki olanları duydum.
Claro, estou ao corrente da situação.
Dün gece olanları duydum.
Já soube de ontem à noite.
Babama olanları duydum... — Nasıl oldu?
- Já soube do pai. Onde aconteceu?
Olanları duydum ve ben...
Ouvi o que se passou e...
Olanları duydum ve çok üzüldüm.
Ouvi o que se passou e sinto muito.
Olanları duydum ve çabucak geldim. Ev Ekonomisini yarıda bıraktım.
Soube o que aconteceu e vim mal pude.
Az önce olanları duydum.
Acabei de saber o que sucedeu.
Bayan Farmer'ın sınıfında olanları duydum.
Ouvi o que houve na aula da Sra. Farmer.
Karına olanları duydum.
Soube acerca da sua mulher.
Demek istediğim olanları duydum.
Quero dizer, tive conhecimento.
Geçen gece olanları duydum.
Soube o que aconteceu na outra noite.
Dün gece olanları duydum.
Soube o que aconteceu.
Olanları duydum.
Já soube.
Olanları duydum.
Soube o que aconteceu.
Olanları duydum.
Já soube o que aconteceu.
Raheem'e olanları duydum.
Ouvi falar do Raheem.
Hey, dostum, kanapene olanları duydum.
Hey pá, já soube o que aconteceu com o sofá.
Okulda olanları duydum.
Soube do que aconteceu na escola.
Bugün olanları duydum. Bu şehre neler olduğunu bilmiyorum.
Ouvi o que aconteceu hoje em Copley.
Gretchen'de olanları duydum.
Eu soube da Gretchen.
Rahatsız ettiğim için bağışlayın... Lucy'ye olanları duydum.. ve çok üzüldüm.
Desculpem interromper, mas soube do falecimento de Miss Lucy.
Sen ve Roxanne arasında olanları duydum.
Já sei sobre ti e a Roxanne.
Olanları duydum. Üzgünüm. Peki şimdi ne yapacaksın?
O que vai fazer agora?
- Jerry. Okulda olanları duydum.
Soube o que lhe fizeram no liceu.
Olanları duydum.
Ouvi o que aconteceu.
- Karınla olanları duydum ve sana ne kadar üzgün olduğumu belirtmek istedim.
- Soube de ti e da tua mulher e só queria dizer-te o quanto lamento.
Olanları duydum, ilk uçağa atlayıp geldim. Konuşabilir miyiz?
Assim que soube meti-me no primeiro avião...
- Evet. Kafeteryada olanları duydum.
Eu soube o que aconteceu no refeitório.
Toplantıda olanları duydum.
Sei o que se passou na reunião.
Olanları duydum.
Ouvi sobre o que aconteceu.
Olanları duydum. General Bloch'un hayatını kurtardığını söylediler.
Salvaste a vida do General Bloch.
Kardeşinle olanları duydum.
Soube aquilo do teu irmão... - E então?
— Çocuklar, bugün okulda olanları duydum.
Crianças, ouvi o que aconteceu hoje na escola.
Olanları duydum. Arkadaşa ihtiyacın olacağını düşündüm.
Soube o que aconteceu e achei que precisasses de um amigo.
Diğer dronlarla olanları duydum.
Eu ouvi sobre os zangões.
Olanları duydum.
Ouvi falar sobre isso.
Bayan Susie'nın okulda olanlar yüzünden, kızgın olduğunu duydum.
A senhorita Susie está muito zangada contigo pela escola.
Yine kavga mı oldu burada? Hayır. söyleme. duydum olanları.
Não mo conteis, já ouvi tudo.
Kuzeyde bu şeyi olanların uçabildiğini duydum.
Ouvi que eles pegaram uma daquelas coisas que podem voar, lá no norte.
Olanları az önce duydum.
Acabei de ouvir o que se passou.
Olanları duydum. - Yemeğe çıkabilir misin?
- Eu soube do que houve.
Seni ve Char'a olanları duydum.
Ouvi sobre ti e a Char.
Walter, olanları yeni duydum.
Walter. Acabei de saber o que aconteceu.
Joey'e olanları duydum.
Soube o que aconteceu ao Joey.
Olanları duydum.
Ouvi o que sucedeu.