English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ O ] / Olay budur

Olay budur Çeviri Portekizce

262 parallel translation
Kendime dedim ki : ... "Olay budur!"
"Ela quer realmente que eu a beije!"
Benden duyun istedim, olay budur.
- Vão por mim. Um êxito.
Olay budur, ahbap.
- Muito bem, companheiro.
Kendi işine bakan sakin bir aile. Olay budur.
Tem uma família pacata metida na sua própria vida, ponto final.
Dinleyin millet, olay budur!
Ouçam todos, é fantástico!
- Hayır, olay budur.
- Não é nada.
- Olay budur.
- Fantástico, Susan.
Baba, olay budur.
Pai, é isso.
Ve benim geldiğim yerde olay budur.
É isto o que eu penso.
- "Bruce, Harriett... Kendimize itiraf etmemiz gereken, fırsatı görebilmek ve kabul etmek... olay budur." Sadece oturduk. - Kalemimi çıkardım.
- " Bruce, Harriett... nós temos que admitir que vemos a oportunidade e aceitamo-la... e foi só isso.
Olay budur, adamım.
É esse o problema, meu.
- Marky Mark'tan beri en ateşli olay budur.
- Isto é a melhor onda desde o Marky Mark.
İşte olay budur!
Que delícia!
- Sanırım olay budur.
- Não há saída.
Olay budur.
Isto é que é!
Parayı getirin kasetleri alın. Olay budur.
Arranja o dinheiro e eu dou-te as cassetes, é só.
- İşte bu. Olay budur.
Assim é que se fala.
İşte olay budur!
É genial!
Bir parça mezgit biraz sebze olay budur.
Aqui está um bocado de peixe, Uns vegetais, E estou pronto a comer.
Yani, Olay budur, ha?
Então é isto, huh?
Arabamızı bir satıcıdan alırız. Olay budur
Eu vou comprar o nosso carro de um stand e acabou aqui.
Belki de olay budur.
Talvez a questão seja essa.
Gördünüz mü, olay budur.
É esse o espírito.
Avlanmaktaki olay budur... sabırlı olmak.
O mais importante quando se é caçador é ser paciente.
Olay budur!
É isso mesmo!
Asıl olay budur işte.
Aquilo foi verdadeiro.
Hey, hey... evet... Olay budur! İşte bu!
É isto.
"Olay budur, yavrum!"
Agarra. "Vou-me embora, meu!"
İşte olay budur. 3600 metre derinde böyle dolaşacaksın.
É soberbo : um cruzeiro a 4000 m de profundidade!
Olay budur.
É isso.
Olay budur.
É isso mesmo.
Olay budur?
É esse o evento?
- Olay budur.
É este.
İşte olay budur.
Certo.
- İşte olay budur.
Tudo bem? - Agora. Certo.
Olay budur, dostum.
- É esse o problema, amigo.
İşte olay budur.
É assim que se faz.
Olay budur!
É assim que se faz.
Olay budur.
E pronto.
- Olay budur Tracy.
É assim mesmo!
Hayatın olayı budur zaten.
É o que a vida nos dá.
"Hayatta kalmak ya da ölmek, en büyük olayımız budur." Gangster filmleri 1. Dünya Savaşı öncesine dayanır.
"Apenas há ação, se houver perigo", afirma Howard Hawks, autoridade em westerns e filmes de gangsters.
Olay zaten budur. Uygun emir.
É disso que se trata - ordens legítimas.
Benim olayım budur bebeğim, Beni delirtiyor..
É por minha causa, baby, e isso deixa-me alucinado!
İşte olay budur.
- Sabes disso.
Yale olayı budur.
O meio de Yale.
- Olay budur işte.
Era disto que eu estava a falar.
Olayın tarafımdan araştırılma sebebi budur.
Isso dava-nos razão para aceitar o caso.
Balıkların olayı budur, insan elini hissetmeyi çok severler.
É essa a característica dos peixes : eles adoram o toque da mão humana.
- Olayı budur.
- Ele é assim.
- İşte olay budur.
Certo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]