Oncelikle Çeviri Portekizce
5,364 parallel translation
Öncelikle, gece yarısı yemeklerinizde ortaya çıkmış olabilecek çöpleri toplayın.
Obrigado. Primeiro, apanhem todo o lixo criado durante os festins de meia-noite e coisas assim.
Öncelikle hastalığını tedavi etmem gerekecek.
Eu vou... Eu vou ter que tratar a sua gonorreia primeiro.
Öncelikle, günümüzde böyle bir sebeple kim infaz ediliyor?
Primeiro, quem é executado hoje por uma coisa destas?
Öncelikle, dün gece harikuladeydin.
Em primeiro lugar, foste fantástico ontem à noite.
Öncelikle, adam bandı nasıl alacak?
Primeiro, como arranjou ele a cassete?
Öncelikle bu aptal bir oyun değil.
Primeiro, a peça não é estúpida.
Şey, öncelikle, bu olan şeylerin hepsi... hepsi bir ritme dayalı gerçekleşiyor.
Bem, o que aconteceu foi que era todo o tipo de coisa com ritmo.
Öncelikle trenleri ve belediyeye ait yerleri bulmalısın.
Tens de livrar-te primeiro dos comboios e da rede municipal.
Öncelikle takım giymemize gerek yok.
Ao menos uma vez, não teremos que usar fatos.
Öncelikle şunu gördün mü?
Viste?
Öncelikle kim böyle konuşur ki?
Em primeiro lugar, quem fala assim?
Tamam öncelikle...
Ei! Antes de mais nada, EI!
Öncelikle o babamı öldürdü.
Para começar, ele matou o meu pai.
- Öncelikle bir İngiliz.
Ela é uma súbdita inglesa primeiro.
Öncelikle, siz kimsiniz ve neden sürekli beni kaçırmaya çalışıyorsunuz?
Para começar, quem são vocês, e porque é que continuam a querer raptar-me?
Öncelikle, prenses değilim. - Ama öyle dediğin için teşekkürler.
Antes de mais, não sou, mas obrigada por dizeres isso.
Öncelikle, onun tarafını tutuyormuşsun gibi geldi.
Primeiro, isso parece que estás do lado dele.
Ama öncelikle Tara'ya yardım etmeye çalıştığın için teşekkür etmek istiyorum.
Mas primeiro, eu quero agradecer, por ter tentado ajudar a Tara.
Öncelikle, iki tane var.
- Tens mais três. Tenho dois.
Peki, öncelikle maske takıyorsa kim olduğunun bilinmesini istemiyordur. Kim olduğunun bir önemi yok.
Se ele usa uma máscara, provavelmente significa que não quer que as pessoas saibam quem é.
Neden buradayım? - Öncelikle vali bey, başınıza böyle bir şey geldiği için çok üzgünüz.
Primeiramente, governador, sentimos muito pelo que está a acontecer.
Öncelikle, sizin ve Charles'ın artık ailemizin bir parçası olduğunuz için ne kadar heyecanlı olduğumuzu söylemeliyim.
Bem, primeiro, deixe-me dizer o quão animado estamos que você e o Charles são agora parte da família.
Öncelikle buradaki kamerayı etkisiz hâle getirdiğimi söylemek isterim. Yani sizi kimse göremez duyamaz ya da yardım edemez.
Primeiro, quero informar que desabilitei transmissões de vídeo, então, ninguém pode ver, ouvir ou ajudar.
Öncelikle anne fetişim olsaydı, baskın, psikopat bir kadınla takılırdım.
Primeiro que tudo, se tivesse algum fetiche numa mãe, estaria andar com algumas dominatrix psicopatas.
Ama öncelikle işe yerleri süpürerek başlayabilirsin.
Mas primeiro... podes começar por varrer o chão.
Öncelikle bu sabah tur rehberiniz olmaktan memnuniyet duyarım!
a melhor coisa desta manhã é, ter o prazer de ser o vosso guia turístico!
Öncelikle, bu olayın niye olduğu açısından bakarsak...
Muito bem, em termos do porquê de isto ter acontecido...
Öncelikle, daha Temmuz ayında izin isteyemem.
Não posso pedir licença em julho para o semestre de outono.
Öncelikle erkekler eğlenmekten hoşlanan kadınları tercih ederler,... yani "kıvrılıp kitap okumaktan hoşlanırım," yerine "dans etmeye bayılırım." diyeceksin.
Para começar, os homens preferem as mulheres que gostam de se divertir. Em vez de gostares de ler um livro, adoras dançar.
Öncelikle soruşturmanın bu aşaması bilgi toplamadır.
Fundamentalmente, esta fase da nossa investigação é uma busca por factos.
Bu yüzden, öncelikle dürüst olmanı öneririm.
Então, antes de tudo, sugiro que seja honesto.
Öncelikle göğsünün üzerinde, daha önce orta hat kesimi yapılmış.
A incisão no peito foi feita sobre uma incisão anterior.
Bu sistemde, Yetişkin akciğerlerini durumu daha acil bir çocuk olsa bile, öncelikle yetişkine veriyorlar. Bunları tartışacak değilim.
No sistema atual, oferecem pulmões de adultos a adultos, mesmo que haja crianças com necessidades mais urgentes.
Öncelikle yemek için Marcienne'ye gidiyoruz.
Bem, para começar, vamos jantar no Marcienne. É uma churrascaria.
Öncelikle söylemeliyim ki sizleri bu yıl Hibbing'de görmek bir onur.
Primeiro gostaria de dizer que é uma honra... tê-los aqui em Hibbing este ano.
Öncelikle bana karşı dürüst olmanı istiyorum.
Bom, para começar eu vou precisar que sejas completamente sincero comigo.
Tamam öncelikle orada olaya girmekle hata yaptım.
Ok, para começar, eu errei em me meter.
Öncelikle şu sesi çıkartan şeyi bulup susturmamız gerek.
Bem, primeiro vamos desligar o que quer que esteja a fazer este barulho.
Öncelikle insanları sever.
Em primeiro lugar, ele adora as pessoas.
Öncelikle... Lakap kullanma. O benim işim.
Em primeiro lugar... não me chames nomes, quem faz isso sou eu.
Jeff, öncelikle şunu sormak istiyorum orada herhangi bir işaret var mıydı...
Jeff, vou perguntar se há qualquer indício...
Öncelikle size biraz özgeçmişimden bahsedeyim.
Mas primeiro deixem-me dizer-lhes alguns dos meus antecedentes.
Öncelikle bunu yapmak isterim. - Peki. Kısmen, çünkü bunu yapabilecek tek kişi sensin.
E eu adorava fazer primeiro isso, em parte porque você é o único que o pode fazer eu gostava de o deixar pronto, e também porque você talvez queira fazer antes isso.
Öncelikle, düşüncelerimi birkaç kez çevrim içi ifade etmiştim.
- Bem, sobre isso, acho que eu tenho Expressado, algumas vezes on-line,
Öncelikle bana dosyaların olduğu asıl klasörü göster.
Mostre-me primeiro a estrutura da pasta atual onde estão esses arquivos.
Şu anda bu konuyu merak etmesin, öncelikle bir BM'ye ulaşalım.
Eu não me preocuparia agora com isso, primeiro vamos chegar à ONU.
Öncelikle, Amerikalılar 11 Eylül saldırısından bu yana terörizmi her şey için bir mazeret görüyor.
A primeira coisa, a justificação dos EUA para tudo, desde o ataque de 11 de setembro, é o terrorismo.
Öncelikle arkadaşım Belle'le tanışmanı istiyorum.
Primeiro, quero apresentar-te a minha amiga, a Bela.
Tamam. Öncelikle o kulağa "osur-sal" mış gibi geliyor yani "biri şu anda osurdu" der gibi.
Certo, primeiro, tem a palavra "tesa" a meio, como em "há alguma coisa tesa nesta sala agora mesmo".
Öncelikle terk edilmiş veya hâlâ inşa halindeki binalara bakalım.
Foca-te nos edifício que estão abandonados ou em construção, primeiro.
Öncelikle, her çocuğun başına gelen bir şeydir bu.
Primeiro, todas as crianças passam por isso.