Oral Çeviri Portekizce
2,000 parallel translation
Sözel derslerinin epey iyi olduğunu fark ettim.
Vi que tiveste uma pontuação quase perfeita na parte oral do teu PSAT...
Adamların senin için ölmeye hazırdı, Benim cemaatimdekiler ise, beni öldürecek olmanıza oralı olmadılar.
Os teus homens estão prontos a morrer por ti, e os homens da minha congregação, estavam dispostos a deixarem-te matar-me.
Onun ağız kokusu takıntısı seni delirtir.
Com a tua fixação oral, enlouquecias.
Ağız boşluğunda başka yanık izi yok.
Não há mais marcas de queimaduras na cavidade oral.
Sen benimle takıl, Andrew... O zaman bu, bugün alacağın tek oral seks teklifi olmaz.
Fica perto de mim, Andrew, e hoje, esta não será a última oferta de um broche.
90 dakika sonra abuk senaristlerle sadece bir kahve içmek için kendini onlara oral seks yaparken bulabilirsin, Dana.
Daqui a 90 minutos poderás ter de fazer broches a guionistas medíocres só para conseguires que se encontrem contigo para um café.
"Bu yüzden kadınlara stüdyo başkanlığı değil, oral seks yaptırıyorum."
"É por isto que contrato mulheres para me fazerem um broche, não para dirigirem o meu estúdio."
- Filmi durduruyor ve işimi elimde tutmak için ona oral seks yapmak zorunda kalabilirim.
Que vai cancelar o filme e talvez tenha que lhe fazer um broche para manter o meu emprego.
Kan pıhtısını kendine oral seks yaparak mı önleyeceksin?
E vais prevenir um a fazeres um broche a ti mesmo?
Alaska güzelinin karavanında olup sana sürekli oral yapmasını da sağlayacağım.
E vou certificar-me de que têm uma Miss Alasca à tua espera, na tua caravana, para to mamar a toda a hora.
Saha kenarında, kameraların önünde oral yaptıracağım.
Ela mama-mo à frente das câmaras.
- Ağza tecavüz!
- Violação oral!
Yok mu şu Jimmy Page, Bayan Pamela'ya masa altından oral çektiriyordu tam şuracıkta.
O cabrão do Jimmy Page levava uns bicos da Menina Pamela aqui mesmo.
Bir gece, istemeden bir oral seks kazasına bulaştım. Gayet çıplak ve fevkalâde genç bir hatunla.
Uma noite, fui oralista acidental de uma rapariga muito nova e nua.
"Kazayla o kızla yattım. Benim suçum değil."
Acidentalmente fiz sexo oral, não é culpa minha.
- Kazara oral yaptım.
- Fiz-lhe um minete sem querer.
Beni bu oral tecavüzcünün evine mi getirdin yani?
- mas já nos conhecemos de outra forma... - Trouxeste-me a casa do violador de boca?
Fahişelerle yatan, oral tecavüzcüye ağır gelen şeyler de varmış demek.
O violador oral que dorme com prostitutas está ofendido.
Selam bayanlar. Oral yapmak ister misiniz?
Ei, meninas, gostam de sexo na boca?
- Siz limuzinde oral yapın biz de yüksek sesle radyo açalım.
Fazem sexo na boca na limusina e pomos o rádio a tocar alto.
Muhtemelen bir oral tecavüzcünün ağzından çıkan sözcüklerin tam tersidir.
Provavelmente é o oposto da palavra que quer dizer "violador oral".
İffetsizler, gürültü yapıyorlar ve bedava oral seks istiyorlar.
São barulhentos, são rudes, e esperam sexo oral grátis.
Ama bazı şarkılarında, mesela "dizlerimin üzerine çökert," Melissa, bu oral seksi demek değil mi?
Mas claramente a canção, "Abaixo em meus Joelhos," Melissa, é sobre fellatio, não é?
Aslında annenin müthiş oral seksini özlüyorum, göt oğlanı.
Saudades só se for das mamadas da tua mãe!
Sen asla oral seks yapmadın.
Tu não és um comedor de ratas.
Ya da yaptıkları gösteri miydi?
Ou é só sexo oral que fazem entre si?
Berbat bir sevgiliyim, berbet öpüşüyorum, berbat oral seks yapıyorum...
Eu sou péssima amante. Eu beijo mal. Eu chupo mal.
- Oral seks yapmadığını sanıyordum.
- Pensei que nem chupasses.
Ve, biliyorsun, ben hiç... birine arabada oral seks yapmadım.
E, sabes, eu nunca... Fiz um broche num carro.
Kolejde şu beresini çıkarmayan... çocuğa yaptığım oral seksi... hatırlıyor musun?
Lembras aquela vez, na faculdade... quando chupei aquele gajo que nunca tirava a boina?
Oral sekse 50 dolar alırım. 100 dolara vücudunu da ellerim. Seks içinse 125 dolar alırım.
60 dólares uma chupada, 100 dólares uma rápida, 125 para foder.
Oral seks yapmamı ister misin?
Só farei meu trabalho.
Pekiyi, ya sana onun 18 yaşında, ateşli kocaman doğal göğüsleri olduğunu, iyi yemek yapabildiğini spor ve oral seksi sevdiğini ve bunları yapmadığında da, yunusları kurtardığını söylersem?
Está bem, e se te disser... Que tem 18 anos, boa massagista, com seios naturais enormes, adora cozinhar, gosta de desporto, adora sexo oral! E quando não faz nada disso, salva baleias.
Ardından 10 ila 15 saniye bana oral seks yaptı.
Depois fez-me cerca de 1 0 ou 1 5 segundos de sexo oral.
Meksika usulü oral.
Uma mamada mexicana.
- Meksika usulü oral.
- Uma mamada mexicana.
"Önden şerbet, arkadan muhabbet."
"Sexo oral e anal."
Sadece oral seks.
Só os bicos.
Ama hafif bir "oral seks" doğruca mahkemeyi boyluyorsun.
Mas basta uma pequena "oralidade" para ser quase impugnado.
Sana oral için para ödemedim Tanrının cezası!
Não pago por insolência, caralho!
Sözlü sınavınız bu Cuma. Unutmayın.
Lembrem-se que a prova oral é para sexta.
Dağlardan geliyormuş. Oralı zaten.
Parece que tem de vir das montanhas, é de lá que ela é e...
Sakat bir emekliye hayatını kurtaracak bir oral seks yapmanı istiyorum.
Eu quero que dês a um veterano inválido uma mamada que te salve a vida.
Uçukladı.
É uma infecção oral.
Uçukladı mı?
Infecção oral?
Öyleyse oral sekse güle güle demeye hazırsın yani?
Ah. Assim que estiver pronto Pode dizer adeus bons broches?
Evli kadınlar oral seks yapmaz.
Mulheres casadas não fazem broches.
Sana şu kadarını söyleyeyim sabun parasına satılan keçiden bahsettiğimde, oralı bile olmadı.
Digo-te mais, não pareceu importar-se quando falei da cabra que trazia sabão.
Basketbol şortunun içindeki sperm sıvısı ve salya kurban boşalmadan, ona oral seks yapıldığını gösteriyor.
Traços de fluido pré-seminal e saliva dentro dos shorts de basquete sugerem sexo oral no qual... a vítima não ejaculou.
İngilizce konuşması gerekiyor?
Deve ser a parte oral do exame.
Oh, Bu sınavın oral kısmı olmalı.
Vemo-nos depois.