Parmak Çeviri Portekizce
10,769 parallel translation
- Öyleyse, tüfekte parmak izleriniz de yoktur.
Então, as vossas impressões digitais não podem estar na arma?
Üzerinde parmak izlerini bulacak mıyız?
Iremos encontrar as tuas impressões digitais nela?
Bıçağa hiç dokunmadım dedin ama üzerinde parmak izini bulduk.
Disseste que nem tocaste na faca. No entanto, encontrámos nela as tuas impressões digitais.
Bombanın içinde olduğu çantada parmak izi tanımlaması kullanılıyormuş.
A mala que tinha a bomba usava um sistema de reconhecimento de impressões digitais.
Soruna parmak basın ki çözülebilsin.
Ponha o seu dedo para que possa fazer um laço.
Parmak izleri, balistik raporları, her şey.
Impressões digitais, balística, qualquer coisa.
Olay yeri inceleme Spencer ın parmak izlerini hem matkabın. hem de gönderilen paketin üzerinde buldu. Vurulmadan yarım saat önce... Bunlar evine gönderilmişti.
Na cena do crime foram encontradas digitais do Spencer na broca e no pacote da "World Send" que foi enviado para casa dele, uma meia hora antes dele levar o tiro.
Mükemmel şekilli parmak kemikleri, zarif el tarağı.
Falanges perfeitamente formadas, metacarpos elegantes.
Yakasındaki bant yardımıyla Morris'in parmak izini almış.
A fita na lapela apanhou as digitais do Morris.
Edwards'ın elinde Morris'in parmak izinin olduğu bir silah var.
Agora o Edwards tem uma arma com as digitais do Morris.
Uçurumun kenarına kadar parmak uçlarında gideceksin öyle mi?
Vai levar isto até ao limite, não é?
O halde parmak izleri hala masadadır.
- Digitais podem estar na mesa.
Hadi parmak izlerini sistemde taratalım. Bir eşleşme var mı diye bakalım.
Vamos buscá-las no NCIC e LEADS, ver se há combinação.
Hatta şu parmak izini sormuştum, hatırladım.
Lembro-me de lhe ter perguntado por ele porque tem uma impressão digital.
- Abigail, bir dahaki sefere sen benim kardeşim bir parmak yatıyordu, Seni ve beni de öldürürüm EDECEĞİM.
Abigail, na próxima vez que encostares no meu irmão, mato-nos às duas.
Alnındaki parmak boyasına bak.
- Repara na tinta na testa.
- İğrenç duruyor. Parmak tavuklardan var mı sizde?
Tem douradinhos de frango?
İçeriye giriş için sadece parmak izi okuma sistemi var.
Não, só eu. E o cofre só abre através de impressão digital.
Çünkü Nick'i seviyor o da. Genevieve'nin parmak izi almak için onun latekslerinden birini kullanmış böylelikle galeriye girebilmiş.
Usou um molde de látex da mão de Genevieve, para tirar a impressão digital, para conseguir entrar na galeria.
Arkasında ne DNA ne de parmak izi bıraktı ama kendi işi olduğunu gösterdi.
Não deixou ADN nem impressões, mas deixou o seu cartão de visita.
7 kırık parmak ve ağızda çorap.
7 dedos partidos e uma meia na boca.
Ağızdaki çorap ve 7 kırık parmak belli bir olayla ilgili olmalı.
Então a meia na boca e os 7 dedos partidos devem estar relacionados a um evento específico.
Belki de 7 parmak değil, 3 bir elde 4 diğer eldedir. 34.
Talvez não sejam 7 dedos, talvez sejam 3 numa mão, 4 na outra. 34.
Olağandışı olarak iyi bir noktaya parmak bastı.
Ele, de forma algo incaracterística, disse algo que faz todo o sentido.
Söyleyebilirim ki sen oraya gidip, So I can tell you that when you go out there testereden parmak izerini... aldığında.... katilin Zayday kızı olduğunu anlayacaksınız.
Por isso posso dizer que quando forem ali para fora e recolherem as impressões digitais daquela serra eléctrica, irão descobrir que o assassino é aquela tal Zayday.
Dişlerini toz haline getirin parmak izlerini yakın ve yüzünü tanınmayacak hale getirin.
Pulverizem os dentes dela, queimem as impressões digitais e desfigurem o seu rosto.
Sesli komut yeteneği, yüksek kalite grafikler ateşlediğin her tür sanal silahtaki tepmeyi hissettiren parmak izi titreşim teknolojisi ile bezenmiş bir alet.
É equipado com comando de voz, gráficos de alta definição, tecnologia que vibra com as impressões digitais, possibilitando que sintas o coice de qualquer arma virtual que disparares.
O parçaları birleştirince ortaya çıkan camda bir parmak izi beliriverdi.
Quando juntamos tudo, uma impressão digital aparece na lente reconstituída.
Bu süt kasası sandalyem, bu ters dönmüş yağmur varili de masam olacak. Bu DNA kanıtı santrifüjüyle, parmak izi tarayıcısı da palto askım olacak. Hurda şey.
Esta caixa de leite vai ser a minha cadeira, este barril de chuva virado ao contrário vai ser a minha secretária, e esta centrifugadora de amostras de ADN e scanner de impressões digitais vai ser o meu bengaleiro.
Tabii parmak izi bozulmamışsa, yüzü tanınmayacak bir halde değilse bütün bunlar Eva'nın kusursuz suç planının bir parçası.
Excepto que as impressões digitais vão estar alteradas e o seu rosto irreconhecível. Tudo parte do plano da Eva para cometer o crime perfeito.
Parmak izi uyumlu çıktı. Bu sizin kız.
As impressões digitais correspondem.
Eva'nın parmak izini bulmuşlar ama hepsi bu kadar değil.
Eles encontraram impressões digitais da Eva, mas não foi tudo o que encontraram.
Buz parmak var! Koşun!
Gelados!
Parmak güreştirmekten daha eğlenceli.
É mais divertido que a Luta de Polegar.
Beni parmak güreşlerinin efendisi olarak ilân etmelisin.
Tu deves declarar-me Mestre da Luta do Polegar.
Wallis'ın parmak izleri, direksiyonun ve vites kolunun...
As impressões digitais do Wallis estão por todo o volante
Başka parmak izi var mı?
Mais alguma impressão digital? Não.
Hayır. Başka parmak izi ya da DNA yok.
Nem impressão digital, nem ADN.
Onda parmak izi olmaz ki.
Não vai haver impressões digitais nisso.
ATF'de gizli ajanlık yapıyordun, pek fazla parmak izi almamışsındır.
Como Agente disfarçada na ATF, não fazias isso.
Ama Apple Calut olduğunda, Jobs kime parmak gösteriyordu?
Mas, quando a Apple se tornou Golias, a quem estaria Jobs a mostra o dedo?
Chili'nin sağ el tarağı kemiğinde ve iki, üç ve dördüncü proksimal parmak kemiklerinde aşınma buldum.
Encontrei desgaste nos metacarpos direitos dele e na segunda, terceira e quarta falanges proximais.
Biz de Tyson'ın tek kopya parmak izi var.
Só temos uma cópia impressa das impressões digitais do Tyson.
Ama o parmak izleri şu an tutukladığımız adamınkilerle uyuşmuyor.
Mas essas impressões digitais não coincidem com as do homem - que temos sob custódia.
Parmak izini sistemde arattığınızda hangi isim çıkıyor?
Quando analisaram as impressões digitais, que nome apareceu?
Kelly Niemann, Boudreau'nun parmak izlerini doku nakliyle Tyson'a nakletti.
A Nieman fez um enxerto dos dedos do Boudreau nas mãos do Tyson.
Yara izleri, parmak izi kartında görünürdü.
As cicatrizes apareceriam no cartão das impressões digitais.
Bu, parmak izi konusunu, söylediklerini açıklar.
Poderia explicar as impressões digitais, e tudo o que ele tem dito.
Abby parmak izi bulabilmek için bomba parçalarını inceliyor.
A Abby está a procurar impressões nos fragmentos da granada.
- Tamam, parmak izini aratırız.
- Está bem.
- Henüz yok ama O.Y.İ. parmak izi arıyor.
Mas a Polícia Cientifica está a procurar impressões digitais para ver se ela estava aqui.