Protesto ediyorum Çeviri Portekizce
895 parallel translation
Protesto ediyorum.
Destrua-o.
"saygıyla protesto ediyorum."
"de misturar a tropa com as suas parentes femininas..."
Koğuş Şefi olarak bu cesetlerin çamurda bırakılmış olmalarını protesto ediyorum.
Como Chefe do recinto, protesto pela forma como deixaram os cadáveres aqui na lama.
Protesto ediyorum.
Protesto.
Protesto ediyorum!
Protesto!
Protesto ediyorum!
Eu protesto!
Resmi olarak protesto ediyorum...
Protesto formalmente...
Bunu protesto ediyorum. İstediğin kadar protesto et.
A não ser que seja para ir para um campo de consentração, devo protestar.
Onun çabaları sayesinde ateşkes yaptık ki şimdiye kadar 200 Alman askerinin hayatına mâl oldu. Geçici hükümetin başkanı General De Gaulle'in temsilcisi olarak protesto ediyorum! Tutuklanmamız aramızdaki ateşkese karşıt bir şey.
conseguimos uma trégua custou a vida a 200 soldados alemães. protesto contra a nossa prisão no meio de um cessar-fogo.
- İtiraz ediyorum!
- Protesto!
- Sayın Yargıç, itiraz ediyorum.
- Protesto.
Ama itiraz ediyorum!
Protesto...!
İtiraz ediyorum, bunu yapamazsınız.
Protesto! Não podem fazer isto!
İtiraz ediyorum.
Protesto.
Efendim, itiraz ediyorum.
Dr. Juiz, protesto.
Geçmişinizi hatırlatıyor olmasın? - Efendim, bu imaya itiraz ediyorum.
Protesto contra essa insinuação.
- İtiraz ediyorum.
- Protesto.
İtiraz ediyorum!
Protesto!
İtiraz ediyorum.
Protesto. Isso é conjectura.
Son olarak da bu mahkemede konuşulanların... steno kayıtlarının tutulmamasına itiraz ediyorum.
Por último, protesto contra o fato... de não ter havido registro estenográfico deste julgamento.
İtiraz ediyorum. Sorunun bu şekilde sorulması çok kabaydı!
Eu protesto contra a maneira como esta pergunta foi colocada!
Sayın Yargıç, bu ucuz ve son derecede kurallara aykırı tehlikeler içeren oyuna itiraz ediyorum.
Meritíssimo, protesto contra toda esta palhaçada barata, e, inerentemente perigosa para...
- Bu üçkağıda itiraz ediyorum.
- Protesto contra esse truque!
- Bu nedenle, şunu arz edderim ki... - İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç!
Protesto, Meritíssimo!
Bu sorgu şekline itiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Protesto este interrogatório, Meritíssimo.
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç!
Protesto, Meritíssimo!
İtiraz ediyorum efendim!
Protesto, Excelência!
Efendim... bu gibi sorulara itiraz ediyorum.
Excelência, protesto esta linha de interrogatório.
İtiraz ediyorum efendim.
Protesto.
İtiraz ediyorum. Diğer fotoğrafların konuyla ne ilgisi var anlayamadım.
Protesto, não vejo porque as fotografias são relevantes.
Savunma makamının, savcılığın niyetlerine yönelik... ısrarlı saldırılarına itiraz ediyorum.
Protesto contra os sucessivos ataques do advogado de defesa... às provas apresentadas pela acusação.
- Soruya itiraz ediyorum.
- Protesto contra essa pergunta.
İşaretleştiğim imasına itiraz ediyorum.
Protesto contra a ilação de que fazia sinais.
İtiraz ediyorum, tanık soruyu cevaplandırdı.
Protesto, a testemunha respondeu à pergunta sobre outros homens.
İtiraz ediyorum. "Av" sözcüğü, jürinin aklına kötü şeyler getirebilir.
Protesto. A palavra "ronda" foi usada para induzir o júri em erro.
Efendim, bu soruya itiraz ediyorum.
Protesto contra esta linha de interrogatório.
Bu sözler önemsiz ve münakaşa yaratıcı olduğu için itiraz ediyorum.
Eu protesto, meritíssimo. Esta pergunta é irreverente e tendenciosa.
İtiraz ediyorum!
- Protesto!
İtiraz ediyorum, sayın yargıç!
Bem, eu não sei. Protesto, Excelência.
İtiraz ediyorum.
- Protesto.
İtiraz ediyorum, sayın yargıç!
Protesto, Excelência.
Şiddetle itiraz ediyorum.
Protesto vivamente.
Sayın hakim, itiraz ediyorum.
Meritíssimo, protesto!
Sayın hakim, tüm bu sorulara itiraz ediyorum ve kayıtlardan çıkarılmasını talep ediyorum.
Meritíssimo! Protesto por todo esse interrogatório e peço que ele não conste dos autos.
İtiraz ediyorum, sayın hakim.
Protesto!
Sayın hakim! İtiraz ediyorum!
Protesto!
İtiraz ediyorum, sayın hakim.
Protesto, Meritíssimo.
Savunma avukatı ifadesini almaktan ziyade tanığa zulüm ediyor. İtiraz ediyorum!
- Protesto!
İtiraz ediyorum, bir tanığın itibarını düşürmeye çalışıyor.
Eu protesto baseado no fato de que ele está tentando desacreditar a testemunha.
İtiraz ediyorum, Sayın Hakim.
Eu protesto, Meritíssimo.
İtiraz ediyorum.
Eu protesto.