Random Çeviri Portekizce
107 parallel translation
Alexander Peabody, Bayan Carleton Random'un avukatı. Dur hatırlamaya çalışayım. Bütün bunların tamamlanması için müzeye 1 milyon dolar bağışlayabilir.
Alexander Peabody que representa Mrs. Carleton Random, que pode vir a doar um milhão de dólares ao museu, para completarmos o trabalho.
Ben sadece avukatlığını yaptığım olası bağışçı Bayan Carleton Random'u temsil ediyorum.
Sou advogado da possível doadora, Mrs. Carleton Random.
Unutmuşum. O zaman nüfuzunuzu Bayan Random üzerinde kullanabilirseniz buna gerçekten minnettar kalırım.
Nesse caso poderá usar a sua influência junto de Mrs. Random.
Random.
Não me diga nada.
Bayan Carleton Random.
- É Random. Carleton Random.
Susan, Bayan Random 1 milyon dolar bağışlayacak.
Mrs. Random vai doar um milhão de dólares.
- Bayan Random beni yemeğe davet etti.
- Fui convidado para jantar.
Daveti hala geçerli mi öğrenebilir misiniz lütfen?
Pergunte a Mrs. Random se ainda me quer cá.
Gogarty, neler oluyor?
- Mrs. Random, eu... - Gogarty, conte lá.
Ben Bayan Carleton Random ve yeğenimi istiyorum.
- Minha senhora, quem é você? - Mrs. Random.
- Demek Bayan Carleton Random'sunuz?
A minha sobrinha?
Siz de Bayan Carleton Random değilsiniz, çünkü onunla daha 10 dakika önce telefonla görüştüm.
E você não é Mrs. Random pois acabei de falar-lhe ao telefone.
Yaşlı çenebaz kadın Bayan Random olduğunu söyleyip duruyor.
Tenho aqui uma rezingona que diz ser Mrs. Random.
Bayan Random yattı.
Mrs. Random está na cama.
Bayan Carleton Random'u arıyorum. Herkes öyle.
- Procuro Mrs. Carleton Random.
Küçük hanım, burada sadece Bayan Random olduğunu söyleyip duran bir kadın Bone adında bir gangster, "bebek yüz" Horace diye bir adam...
- Ele está com Mrs. Random? - Minha senhora, ouça bem. Só temos aqui uma velhota que teima em dizer que é Mrs. Random.
Tam vaktinde geldin.
Ela é ou não Mrs. Random?
Elbette bu Bayan Random.
Alex, já não era sem tempo.
Bu çok saçma. Açın şu kapıyı.
Claro que é Mrs. Random.
Random Evi.
Random House.
Yazdığını biliyorum, çünkü Random House'da bir arkadaşım var.
Eu sei que andas, pois tenho um amigo na "Random House".
Dijital random selektör aygıtı bağlayıp öyle çözmüşler.
Ligaram um dispositivo informático chamado Selector Digital Aleatório.
Galiba Random Yayınevi'ne gıcık oluyor artık.
Talvez esteja ansioso na Random.
Random Task.. Koreli eski güreşçi Görülmemiş yetenekleri var..
Random Task, coreano ex-lutador, de extraordinário poder de luta.
Göster onlara..
Random Task, mostre-lhes do que é capaz.
Eski patronumla konuştum yayınevine dönsem mi diye.
Eu tenho passado algum tempo com o meu antigo patrão a tentar decidir se vou voltar ou não para a Random House.
Yayınevinden telefon geldi. Bugün yayıncıyla buluşmam gerek. Ben'i partiden zamanında alamayacağım.
Olha, acabo de receber uma ligação da Random House e querem que eu vá encontrar-me com um editor esta tarde mas temo que não volte a tempo de ir buscar o Ben ao aniversário do Tucker.
- Random House Yayınevi.
- Da Random House, por favor?
Bayan Harrison'u ayrıldığından beri görmedim yani 11 yıldır.
Não tenho visto a Sra. Harrison desde que ela deixou a Random House há onze anos atrás.
New York'da Random House'da çalışmıyorsunuz.
Sei que não vais trabalhar na Random House em Nova Iorque.
Charlie Drummond benim yayınevinden bir arkadaşım.
Charlie Drummond é uma colega minha da Random House em Nova Iorque e ela...
Random House uzun zamandır, denemelerimin ikinci bölümü için giriş yazısını kimin yazmasını istediğimi sorup duruyor.
A editora vem me perguntando quem eu quero que escreva... a introdução do Volume Dois da minha "Coletânea de Ensaios".
Biri, sizin hiç şüphesiz hatırlamayacağınız 1926'dan 1929'a kadar, İngiltere büyükelçisi olan Sir Hector Random'un dul eşi.
Uma é a viúva do Sr. Hector Random, o Embaixador britânico de 1926 a 1929, como se lembrará certamente.
Leydi Hester Random.
Sra. Hester Random.
- Torunu, Wilfred Random.
- Obrigada. O neto, Wilfred Random.
Gördünüz mü, ben Leydi Hester Random'um.
Sabem, eu sou a Sra. Hester Random.
Sevgili adamcağız, Ben Leydi Hester Random.
Meu bom homem, eu sou a Sra. Hester Random.
Çin Tıbbi dergisinde Random Bach'ın bir yazısı vardı.
Saiu um artigo no Jornal de Medicina Chinesa.
Şey... Random House kitap haline getirmemi teklif etti. Şu anda bununla uğraşıyorum.
A Random House sugeriu que desenvolvesse o tema num livro, e é o que vou fazer...
- Random House 14 milyon öneriyor.
- A Random House está a oferecer 14 mil.
HarperCollins'a 20 milyon hazırlamasını söyle.
Bem, digam à HarperCollins que a Random House voltou aos 20 mil.
Bu yüzden, evet, olabilirdi.
Realmente, vendi-o à Random House.
Random House'la sözleşmeli, seksi, gözü kara bir katil.
Uma assassina sexy e omnipotente com uma mansão.
Annem de hala Random House'un en önemli editörlerindendir.
A minha mãe era, ainda é... uma importante editora da Random House
Çeviren : BSR.SRM
S01E11 "Random Access"
Random House şirketinin yeni bölge müdürüyüm.
Sou a nova... Chefe da Random House da costa oeste.
Victoria Newsome ve Alkım Yayınevi'nin yaptığı teklif elimize ulaştı ama bence Kabalcı Yayınları diğerlerinin pabucunu dama atar.
Tivemos propostas da Victoria Newsome e da Little Brown, mas acho que a Random House vai pô-las fora de cena.
- Elbette.
- É a Carleton Random.
Kendisi Bayan Random'un yanında mı?
Procuro um homem de nome David Huxley.
Bu kadın Bayan Random mu, değil mi?
Aqui está.
Sanırım o Random House'da editör.
Acho que é a editora da Random House.