Rocker Çeviri Portekizce
54 parallel translation
- Modern misiniz yoksa rockçı mı?
- É um modo u um rocker?
Onun rocker kapalı idi.
Nada, deve ser doido.
Kim etrafta deli gibi gezinen 45'lik bir rock'n'roll cu olmak ister ki?
Quem é que quer ser uma porra dum rocker de 45 anos... a fazer de idiota em frente de gente com metade da idade?
Sahne arkasında takılmak için mi geldin?
Decidiste aparecer para dar uma volta pelos camarins como um verdadeiro rocker?
Evet, Ben bir Rocker'im!
Sim, sou um roqueiro!
Ben tepeden tırnağa rokçuğum.
Sou um rocker até ao tutano.
Rakınrolcu olmak istiyorsun yada part-time modelsin.
Queres ser rocker ou modelo masculino em part-time.
John Rocker, O.J. Simpson, Dorf gibi.
John Rocker, O.J. Simpson, Dorf.
Duvarında şu "death rocker" lardan olmadığına sevindim.
Vejo que não tens cartazes de bandas de "death metal".
Gözlerinde de vahşi bir bakış vardı. Sanki "death rocker" olmuştu.
Tem um olhar selvagem, como um gótico.
He's off his rocker.
Ele é maluco.
Bitli, uzun saçlı, ne derseniz deyin.
Metaleiro, Rocker, marginal... Chamem-me o que quiserem...
Beni kafasız bir metalci olarak gördükleri için çağırmışlardı. Benim salak olduğumu gösterip, fikirlerinin doğru olduğunun kanıtı olarak kullanacaklardı.
Sabia que me viam somente como mais um rocker de cabeça oca, trazido para se portar como um tolo, dando razão à causa deles,
Kuyruğa doğru rockçı desenli çifte konkav taban.
Fundo duplo côncavo, com um pequeno rocker na cauda.
Ben tam bir Rock yıldızıyım.
Ando a pinar com um rocker.
Kırmızı, rocker!
Ruiva estonteante!
Bana inanmıyorsanız, Jeni ve Rocker Jules, ve GG'ye sorun, ve Lina'ya, ve Blaze'e.
Se não acreditarem em mim, podem perguntar à Jeni, ao Rocker Jules, à GG, à Laney, ao Blaze...
Punk-rock dinleyen birini bulabilseydim!
Se eu tivesse encontrado pelo menos um punk rocker.
Punk-rock dinleyen, popüler kişi sayıImazdım ; ama en azından ortalama-inek olmaktan daha iyiydi.
Não era o punk rocker que procurava ser, mas pelo menos era melhor que ser o marrão normal.
O haftanın sonuna doğru kendimi Punk rock dinleyen biri olarak ilan etmiştim.
Até ao fim da semana, eu era um auto-proclamado Punk Rocker.
Aslında, Punk-rock dinleyen biri olmak Rock-yıIdızı olmak istemediğimi fark etmeme yardım ettiği için kendime güvenmemi sağladı.
Na verdade, tornar-me Punk Rocker ajudou a minha baixa auto-estima porque fez com que desse conta que não preciso ser uma estrela de rock, sabes.
Çünkü ben Punk-rock dinleyen birinin Aberdeen hayal versiyonunu yaşıyordum sadece.
Porque eu estava a viver a versão fantasia de Aberdeen de ser um punk rocker, sabes.
Bay Rocker?
Mr. Rocker?
Bu oyun sayesinde tiyatroyu kurtaracağını düşünüyor.
Ele acha que ele está indo para salvar drama com este jogo. Rocker, se o que te interessa decência e se você ama este país, você vai parar de Dana Marschz. Mr.
Rocker kilitleri değiştirmiş.
Rocker's mudou as fechaduras.
"Hamlet 2'nin hangi kısmı Müdür Rocker'ı bu kadar"
" E sobre Hamlet 2 possivelmente poderia ofender
"rahatsız etmiş olabilir?"
" Principais Rocker a tal ponto?
Bugün o sorumluluk sahibi değil dediğiniz rocker gençler bile buradan zincirini buraya dolandırıp cüzdanına sahip çıkarken, sen çıkamıyorsun ya.
Os roqueiros a quem chamas irresponsáveis têm correntes nas carteiras, mas tu perdes a tua.
Rocker geçindiğin dönemleri hatırlamıyor musun?
Lembra da sua fase roqueira e da Kitty com calças de lycra?
Lemmy bana Los Angeles'lı bir rockçı gibi geliyor.
O Lemmy parece um rocker de L.A. Ele tem qualquer coisa nele...
- Pekala, punkçı.
- Está bem, Punk-Rocker!
Bölüm "The Rocker in the Rinse Cycle"
Bones S05E19 "The Rocker in the Rinse Cycle"
Rocker.
Rocker.
Adının Rocker olduğunu sanıyordum.
Pensei que o nome dela fosse Rocker.
Neden bu emo, rockçı kötü çocuk tavırları siz kadınları etkiler ki?
Esta coisa "emo" e rocker mauzão funciona com as mulheres? Espera lá.
Senin serseri rockçın... Jackie'nin eski sevgilisi, Ronan Gallagher.
O teu rocker mauzão, o ex da Jackie, o Ronan Gallagher.
Ben, New York WNYJ Radyo'su Chief Rocker'dan Frankie Crocker.
Aqui é o chefe Rocker Frankie Crocker, da rádio WNYJ, de Nova lorque.
Yaşları 20-40 arası, dövmeli, uzun saçlı, siyah giyinmiş, rockçı tipler.
Entre 20 e 40 anos, tatuados, cabelos compridos... vestidos de negro, estilo rocker.
İyi ki bir müzisyenle evliyim.
Eu casei com um rocker.
Yaklaşık yarım metre yükseklikte... Aslen NASA tarafından Mars gezginlerinin... gezegen yüzeyinde dolaşabilmesi için tasarlanan... 6 tekerlekli Rocker-bogie süspansiyon sistemi üzerine kurulu.
Mede apenas 30 cms de altura... com seis rodas num sistema de suspensão Rocker-Boogie... que foi originariamente desenhado pela NASA para os veículos de Marte... para lhes permitir viajar sobre o terreno rugoso de Marte.
O zamanlar Chicago'da punk rocker olmak biraz korkutucuydu.
Era um pouco assustador ser um punk rocker na altura em Chicago.
Washington DC'den çıkan her punk rock albümün arka kapağında Don Zientara'nın adını görünce onu tam bir punk rock'çı gibi hayal ediyorsunuz. Mohikan saçlar, deri ceket, dövmeler.
Quando vemos o nome do Don Zientara na capa traseira de todos os discos de punk rock provenientes de Washington... imaginamos que seja... um punk rocker rugoso, com uma crista, casaco de cabedal e tatuagens.
Adamın birinde bir çivi vardı ve bir şey olmamıştı.
Há um rocker qualquer com pregos na cabeça e está bem.
Özgür kafalı bir rockçı gibi giyiniyor diğer velilerden daha havalıymış gibi oysa iki kez George W. Bush'a oy verdi.
Mascara-se de rocker progressista com muito mais pinta do que todas as outras mães, quando na verdade votou no George W. Bush. Duas vezes.
DEA'dan Ajan Rocker.
Agente Rocker, DEA.
- "Death rocker" ları nereden öğrendin?
Onde aprendeste essa expressão?
- Ben "death rocker" ların dünyasında yaşamıyorum.
Não me identifico muito com o "death metal", avô.
Al Roker mıydı o?
- Era o Al-Rocker?
Günaydın balık.
Bom dia peixe. Rocker...
Müziksel olarak su üstünde bile yürürüz. Öncelikle ben bir müzisyenim.
Eu, em primeiro lugar sou um rocker.
Tam bir punk rocker olmuştu.
Ela era uma punk rocker.