Sana bir sorum var Çeviri Portekizce
374 parallel translation
Benim de sana bir sorum var.
Eu tenho uma pergunta para lhe fazer.
Sana bir sorum var, Mark.
Espere, Mark. Tenho uma pergunta para si.
Hutchy, sana bir sorum var.
Hutchy, quero perguntar-te uma coisa.
Sana bir sorum var.
Quero fazer-lhe uma pergunta.
Kit, sana bir sorum var.
Kit, tenho uma pergunta.
Sana bir sorum var :
Só uma pergunta :
Sana bir sorum var.
Eu tenho uma pergunta para o senhor!
Hey, patron, sana bir sorum var.
Chefe, tenho uma dúvida.
- Evet! İşte sana bir sorum var.
Aí tens uma questão com múltiplas opções!
Sana bir sorum var, Clinton.
Tenho uma pergunta para si, Clinton.
Bart, bütün kasaba senin kanın için ulurken ve ben de onlara katılmadan önce sana bir sorum var.
Bart, a cidade inteira está sedenta do teu sangue... e antes de me juntar a eles, tenho uma questão.
Benim de sana bir sorum var.
Agora sou eu a perguntar.
Şimdi sana bir sorum var.
Quero fazer-lhe uma pergunta.
Şimdi sana bir sorum var.
Tenho um teste para ti.
Sevgili dostum, sana bir sorum var.
Meu bom homem, tenho uma pergunta para lhe fazer.
- Sana bir sorum var Robin. - Nedir efendim?
- deixa-me perguntar-te, Robin.
Marcus, sana bir sorum var.
Marcus, tenho uma pergunta.
Umarım canını sıkmaz ama sana bir sorum var.
Espero que não te importes, tenho uma pergunta a fazer-te.
Sana bir sorum var Vida ilişikiler hakkında ne biliyorsun?
Que sabes tu das relações?
Pekala, benim sana bir sorum var.
Bem, tenho uma pergunta para si.
Sana bir sorum var.
Quero perguntar-te uma coisa.
Sana bir sorum var.
Tenho uma pergunta para te fazer.
Hey, sana bir sorum var.
Tenho uma pergunta para te fazer.
Hey, Mon. Sana bir sorum var.
Mon, tenho uma pergunta.
Hemşire, sana bir sorum var.
Tenho uma pergunta a fazer-lhe.
Hey Dino, sana bir sorum var.
Dino, tenho uma para ti.
- Mark, sana bir sorum var.
- Mark, quero fazer-te uma pergunta.
Sana bir sorum var.
Uma pergunta rápida para ti.
Sana bir sorum var.
Diz-me uma coisa.
Memur Norton, sana bir sorum var.
Guarda Norton, diga-me uma coisa...
- Elaine, sana bir sorum var.
Elaine, tenho uma pergunta para lhe fazer.
Hey, Moose, sana bir sorum var.
Moose, uma pergunta para ti.
- Hey, Baba, sana bir sorum var.
- Pai, tenho uma pergunta.
Sana bir sorum var.
Deixa-me perguntar-te isto :
Sana bir sorum var.
Uma pergunta para você.
Sana bir sorum var Raymond.
- Bem. Diz-me uma coisa, Raymond.
Glen, hayatım, sana bir sorum var.
Glen, querido, tenho uma pergunta para ti.
Benimde sana bir sorum var.
Tenho uma pergunta para ti, também.
Sana bir sorum var.
Tenho de te fazer uma pergunta.
- Sana bir kaç sorum var.
- Tenho umas perguntas.
Sana bir kaç sorum var, Phillip.
- Tenho muitas perguntas, Phillip.
Sana çok ciddi bir sorum var.
Tenho uma pergunta séria para lhe fazer.
Konuşma, sana sormak istediğim bir sorum var.
Não fales. Tenho uma pergunta para te fazer.
Sana bir sorum var.
Prazer em conhecê-Io.
- Sana tek bir sorum var.
- Tenho uma questão para ti.
Sana sadece bir sorum var.
Estou a ver. Só tenho uma pergunta para ti.
Hey, Forrest, bir süredir bir şey düşünüyorum. Sana soracağım önemli bir sorum var.
Sabes, tenho andado a pensar, e tenho algo muito importante a perguntar-te.
Sana bir sorum daha var. Evine giren herifin tekinin, paranı vermeden seni bağlayıp öldürmesinden falan korktuğun oldu mu hiç?
Nunca tens medo que um tipo vá a tua casa, te pague e depois...
Sana bir sorum var.
Uma pergunta.
Bir sorum var sana.
Tenho uma pergunta.
Sana sadece bir sorum var :
Só quero saber uma coisa :
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135