English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ S ] / Sanatçi

Sanatçi Çeviri Portekizce

46 parallel translation
"Tipki bir adamin, asker olamayinca muhbir olmasi gibi bir insan sanatçi olamazsa elestirmen olur."
"Um homem torna-se crítico quando não pode ser artista, " tal como se torna informador quando não pode ser soldado. "
Bu meseleyi iki yetiskin sanatçi gibi konusabilir miyiz?
Não podemos discutir isto como artistas maduros?
Sanatçi oldugunu mu kanitlamaya çalisiyorsun?
Que estás a tentar provar? Que és um artista?
Bir sanatçi için para nedir?
Dinheiro? Que é isso para um artista?
Ben sanatçi degilim. Bu isten vazgeçecegim.
Vou desistir.
Sanatçi olsun ya da olmasin, bir erkek yemek yapabilir.
Macacos me mordam. O homem sabe cozinhar.
Entertainment WEEKLY EN İYİ YENİ SANATÇI
Entretenimento SEMANAL MELHORES ARTISTAS NOVOS
BİR ÇOK SANATÇI SESLENDİRDİ. 1992'DE ÖLDÜ.
THE ALLMAN BROTHERS BAND E THE GRATEFUL DEAD.
İngilizler bir sürü güzel sanatçi yetiştirmişlerdir.
A Grã-Bretanha produziu muitos grandes artistas.
SANATÇI GİRİŞİ
ENTRADA DE ARTISTAS
Luc'un bir işi var. O bir sanatçi.
E dá-te por feliz por ele ter número de Segurança Social e um emprego.
Paris'te, Montparnasse'de mukim ünlü bir sanatçi, görevini yapmak için Japonya'ya geri dönmüs.
Em París, é um famoso artista de Montparnasse. Tem regressado ao Japão para cumprir o seu dever.
O gerçek bir sanatçi.
Uma verdadeira artista.
STEPHEN STILLS - "SANATÇI" 22 YAŞINDA
STEPHEN STILLS - "O TALENTO" 22 ANOS
Ben, bir sanatçi, Hank.
O Ben é um artista, Hank.
Bu beni sanatçi yapmiyor, degil mi? - Hayir.
Isso não faz de mim a porra de um artista, faz?
Bobby Taylor SANATÇI, GORDY / MOTOWN RECORDS
Bobby Taylor ARTISTA, GORDY / MOTOWN RECORDS
Martha Reeves SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Martha Reeves ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Brenda Holloway SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Brenda Holloway ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Smokey Robinson SANATÇI, MOTOWN RECORDS Michael gerçekten James Brown gibi dans etti.
Smokey Robinson ARTISTA, MOTOWN RECORDS e o Michael dançou como o James Brown, e parecia mesmo ele.
Kim Weston SANATÇI, MOTOWN RECORDS küçücük bir çocuk sanki hiçbir şeyden korkmuyordu.
Kim Weston ARTISTA, MOTOWN RECORDS porque aqui estava um miúdo que parecia não ter medo.
Jimmy Ruffin SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Jimmy Ruffin ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Abdul'Duke'Fakir SANATÇI,'THE FOUR TOPS'
Abdul'Duke'Fakir ARTISTA,'THE FOUR TOPS'
Bobby Taylor SANATÇI, GORDY / MOTOWN RECORDS çalışmak zorunda kalırlardı.
Bobby Taylor ARTISTA, GORDY / MOTOWN RECORDS com a qual tinham de trabalhar.
Smokey Robinson SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Smokey Robinson ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Billy Paul SANATÇI, PHILADELPHIA INT.
Billy Paul ARTISTA, PHILADELPHIA INT.
Martha Reeves SANATÇI, MOTOWN RECORDS Michael'ın dans etmesi için davulculara ve perküsyonculara yer vermişti. Michael bunlarla daha da çok coşturuyordu.
Martha Reeves ARTISTA, MOTOWN RECORDS e bateristas e percussões que o Michael tinha de dançar, e isso ainda o entusiasmou mais.
Smokey Robinson SANATÇI, MOTOWN RECORDS bir yere gelirsin.
Smokey Robinson ARTISTA, MOTOWN RECORDS em que se deixa de ter vida.
Bobby Taylor SANATÇI, GORDY / MOTOWN RECORDS ulaşabilecekleri birini gördüler.
Bobby Taylor ARTISTA, GORDY / MOTOWN RECORDS e viam alguém a quem podiam ter acesso.
Sanki insanı takip ediyor. SANATÇI :
É como se nos perseguisse.
- Sanatçi is basinda.
O artista a trabalhar.
Sanatçi yönüme tav olduguna eminim.
Estou certo de que foi o meu talento que a cativou.
SANATÇI VE TANIK :
ARTISTA E TESTEMUNHA :
Her sanatçi bazen güncel olmak ister ve bunun elinizden kayip gittigini hissetmek biraz üzücü sinir bozucu ve biraz da korkutucudur.
A determinada altura, quando somos artistas, queremos ser relevantes e, quando sentimos que estamos a perder torna-se um pouco triste, um pouco frustrante e também assustador.
Videoda kasar damgasi vurdugunuz sanatçi konusmaniza bir yanit verdi mi?
Questiono-me se a artista que acusou de ser promíscua no vídeo já teve uma reação a essa atitude?
Aramizda daha ziyade, sanatci - ilham perisi iliskisi vardi.
Era mais uma relação entre artista e musa.
- Tanrim, benim tanidiğim bir sanatçi var.
E quanto ao rótulo?
cunku Hollywood'da temsil ettigim bir grup sanatci var ve acikcasi bence en iyileri onlar.
Porque fiquei com um grupo de artistas em Hollywood que, francamente, acho que é do melhor que há.
- Sanatci olan sensin.
- Tu és artista.
Sanatci ve Repertuar'in basi.
É diretor de AR.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]