Sanıyorum Çeviri Portekizce
7,729 parallel translation
O zaman başka bir konuda yardımcı olabilirsiniz sanıyorum.
Talvez você me possa ajudar noutra coisa.
Öfkesinin nedeni sanıyorum ki aslında kabul etmek isteyişine yönelikti.
Acredito que foi a sua fúria, o motivo pelo qual ele não disse que sim.
Sanıyorum Almanlar Norveç'e doğru ilerliyor.
Creio que os Alemães se dirigem para a Noruega.
- Sanıyorum.
- Acho que sim.
Üsteğmen sanıyorum müfrezenin geri kalanıyla birlikte yakalandı veya teslim oldu.
Creio que o Tenente foi capturado, ou rendeu-se junto com o resto do pelotão.
Dün, yarattığı tehdit ve o hisardan indirilmesinin gerekliliği hakkında açık ve net konuştuğumu sanıyorum.
Penso que fui claro sobre o perigo que ele representa e o meu desejo de o afastar daquele forte.
Sanıyorum daha önce birbirinizle tanışmadınız. Teğmen McGraw...
Acho que ainda não foram formalmente apresentados.
Ya buna bizden önce sen ulaşsaydın? Sanıyorum bu konuşmayı yapıyor olmazdık.
Se a tivesses apanhado antes de nós creio que não estávamos a ter esta conversa.
Bu konuda bana güvendiğinizi sanıyorum.
Acredito que confiais em mim para fazer isto.
Burada neden bulunduğumu sana çok açık ifade ettiğimi sanıyorum.
Creio que fui claro em relação à natureza da minha participação nisto.
- Öyle sanıyorum.
Suponho que sim.
Devlerden biri, ki onun Kral olduğunu sanıyorum... * he sat alone in a chair at the end of the hall.
Um gigante, que me pareceu ser o rei, estava sentado numa cadeira ao fundo do salão.
Eğer 500'ün altına düşersem, Sanıyorum ki puding e çıkacaklar.
- Se baixar dos 500, acho que começam a dar-me pudim.
Bunu bildiğini sanıyorum.
Presumo que sabias disso.
Sanıyorum beni gözden çıkarmışlar.
Suponho que estão a tentar fazer-me desistir.
Tom Campbell'in hakemi, kendisine müdahale edildiğine ikna ettiğini sanıyorum.
Acredito que Tom Campbell convenceu o árbitro de que ele foi interferido.
Sanıyorum biraz ara verdi. Dordogne'dedir muhtemelen.
Deve ter tirado umas bem merecidas férias da condução, calculo eu.
- Ben sanıyorum.
Eu imagino.
Geçenlerde bir şeye rastladım. Sizin yardımcı olabileceğinizi sanıyorum.
Encontrei algo recentemente e gostava que me ajudasse.
Hepiniz kadınsınız sanıyorum.
Presumo que sejam todas mulheres.
Sanıyorum ki ben konuştuğumda bütün alfalar adına konuşuyorum.
E quando falo, assume que estou a falar por todos os outros.
Beni öldürürsen onu asla bulamazsın sanıyorum.
Suponho que se me matares que nunca a irás encontrar.
- İyi yönettiğimi sanıyorum.
- Acho que me estou a sair bem. - Sim.
Babanın başına ne geldi bilmiyorum ama iptal ettiğini sanıyorum.
Com o que se passa com o teu pai, achei que cancelasses.
En sevdiğin içki olduğunu sanıyorum.
Em honra do teu regresso ao rebanho.
Sanıyorum ki yer bulma büyüsü yapmak için kızını bulmak için.
- Deve ser para um feitiço de localização. Para encontrar a tua filha.
Evet, sanıyorum ki Jackson'a sırrımız konusunda güveniyorsun.
Se o tivesse matado, a Hayley tinha-se virado contra mim.
Gerçekten, öyle sanıyorum.
A sério, acho eu.
Sanırım şu an anlıyorum.
Acho que compreendo agora.
Bu ekibin başı olarak ve herkes adına konuştuğumu sanıyorum, biz, bu ekibi seçen ve çalıştıran başkan olarak
Como chefe desta equipa, e acho que falo por todos, fizemos...
Bir şey söyleyeceksem, düşünerek bulmaya çalışıyorum ama sanırım ihtiyacım var.
Tenho estado a... tentar perceber se devo dizer alguma coisa, mas acho que tenho de fazê-lo.
Ve sanırım biraz aklımı kaçırıyorum. Yani tüm bu olaylar esnasında konumumu bulmaya çalışıyorum.
E fez-me perder a cabeça por uns momentos e agora estou com dificuldade em encontrar o meu lugar.
Tüm cevapları bildiğini sanıyorsun ama sana yalvarıyorum.
Pensas que tens todas as respostas, mas estou a implorar-te.
Fiilleri isimler kadar hatırlamıyorum ama sanırım onu bulmuşlar.
Bem, não me recordo dos verbos como também dos substantivos, mas... mas acho que diz que a encontraram.
Sanırım ben bu tür bir hoşgörüye katılmıyorum.
Acho que não estou de acordo com este tipo de indulgência.
Hayır. Araba kiralıyorum. Sanırım oraya kendim gideceğim.
Não, aluguei agora um carro, e acho que vou até lá.
Sanırım hâlâ buna alışmaya çalışıyorum.
Acho que ainda me estou a habituar a isto.
Ufak tefek bir şeyler hatırlıyorum sabahtan beri ama... - Sanırım laboratuvarda sana saldıran bendim.
Tenho-me lembrado de porções e partes o dia todo, mas... acho que fui eu quem te atacou no laboratório.
Senin için faydalı olduğunu sanıyorum.
Acho que são bons para ti.
Bana dedi ki, " Anne, sanırım ben kötü bir şey yapıyorum.
E ele respondeu-me... "Mamã, acho que estou a fazer uma coisa má."
Sanıyorum hepimiz özgür kaldık.
- O que aconteceu?
Sanıyorum ki her daim sevdim.
- Jack...
- Onlarla çıkmaya çalışan çocuklara acıyorum.
Tenho pena dos rapazes que saem com elas.
Onu tanısan seversin, anne. Onun arkadaşlarını tanımıyorum. Truth'da telefonlara kimse cevap vermiyor.
Não conheço os amigos dela, ninguém atende na Truth.
Ne yapıyorsun? - Ne yapıyorum sanıyorsun?
- O que achas...?
Bizim artık, sevgili gibi bir şey olamayacağımızı anlıyorum ama en azından bana karşı iyi davranırsın sanıyordum. İnsan gibi.
E eu compreendo isso, nós nunca iriamos ser, tipo, namorada-namorada ou que fosse, mas eu pensei, sabes, talvez no final irias ser amigável... cívica.
Vücudunu, kutsanmış İlyas'ın öğretileri doğrultusunda Allah'ın şanı için yola getirdin ama biraz olsun bundan fazlası kibir ve terbiyesizlik olur ve ben bunu yasaklıyorum.
Disciplinaste o teu corpo de acordo com os ensinamentos do profeta Elias, pela glória de Alá. Mas algo mais para além disso, é autoenaltecedor e excessivo e proíbo-o.
Bilmiyorum. Sanırım yalnızca olanları anlamaya çalışıyorum. Herkes gibi.
Eu não sei, eu acho que só... estou a tentar organizar a minha cabeça como os outros.
Şimdi aramanın sırası mı Bulma-san? Çalışıyorum ben.
Não me devias ligar agora, estou a trabalhar.
İğneleyici yorumları ve oflayıp püflemeleri anlamadığımı sanıyorsun ama anlıyorum.
Achas que não percebo os comentários sarcásticos, as viradas dos olhos. Mas eu percebo.
- Sanırım onu tanıyorum.
- Acho que conheço este tipo.