Sorgusuz sualsiz Çeviri Portekizce
180 parallel translation
Sorgusuz sualsiz.
Estou a tentar dizer-te para não assinares o contracto com a editora. Sem perguntas.
Bir askerin hayatında tek bir gerçek vardır. Varlığının tek sebebi... üstlerinden gelen emirleri sorgusuz sualsiz uygulamaktır.
A verdade é que um soldado só tem uma função na vida, a de executar as ordens de seus superiores.
Pandora'nın yeni arkadaşı Hendrik van der Zee Otel Isabella'nın bahçesindeki bir sayfiyeye yerleşti. Pandora'nın dâhil olduğu bir ortamda yer almayı sorgusuz sualsiz kabul etmişti.
O novo amigo de Pandora, Hendrich Van der Zee... tinha-se mudado para uma vivenda nos jardins do Hotel Isabela... e era aceite sem reservas no círculo que rodeava Pandora.
"Emirlere sorgusuz sualsiz, canım pahasına uyarım."
Estou habituado a obedecer calado e calado morrer...
İtaat... sorgusuz sualsiz... içinden mırıldanmadan.
- sem questionar... - sem murmúrio interior.
O zaman size bunlar da, sorgusuz sualsiz verilecektir.
E todas estas coisas serão vossas... sem que pedis.
Adalet için savaşmak Sorgusuz sualsiz
Brigar pelo bem Sem perguntas nem pausas
Tümüyle, sorgusuz sualsiz.
Completamente sem nenhuma questão....
Sorgusuz sualsiz, emirleri uygulayacak bir robot.
Marcha jovem. Um modelo de ideologia.
Bebekler, onları sorgusuz sualsiz alan ailelere verildi.
Os bebês eram dados a famílias que compram sem questionar.
Sorgusuz sualsiz. Maksat bu atmosferi, bu kaosu yaratmak.
Para provocar esta atmosfera, este caos.
Bayım, ödül durumları için genellikle "sorgusuz sualsiz" derler.
Quando se oferece recompensa, não é costume fazer-se perguntas.
Atalarımıza sorgusuz sualsiz itaat etmelisiniz.
Quarta Senhora, prostre-se diante dos nossos ancestrais.
Sorgusuz sualsiz, KITT kendi zamanında olağanüstü bir otomobildi.
O KITT é um carro excepcional para o tempo dele, não há dúvidas disso.
İstediği ne varsa ve sahip olduğu ne varsa Sorgusuz sualsiz ona verdim.
Dava-lhe tudo o que ele queria, sem discussão.
Dolayısıyla burada sorgusuz sualsiz infaz yapılmayacak.
Portanto, não haverá aqui execuções sumárias.
Sana söyleyeceğim şeyleri tam olarak sorgusuz sualsiz yapıncaya kadar onu rehin tutacağım.
Vou mantê-la como refém até que faças tudo o que eu disser, com precisão e sem discussão.
Ama eğer içeri saatler sonra girersen, sorgusuz sualsiz, yeni bir aileye hoş geldin demektir.
Se lhe dedicarem o tempo, são bem acolhidos, sem qualquer dúvida, numa nova família.
Haberin olsun, bir sürü şeyi sorgusuz sualsiz kabul ediyorum.
Só quero que saibam que levo muita fé nisto.
Sorgusuz sualsiz. Max, 38'lik plakların yeniden moda olmasını istiyor.
O Max quer de novo os cartuchos de 8 pistas...
Alman halkının sorgusuz sualsiz desteğini kazanan Hitler artık dünyaya hükmetmeye hazırdı.
Tendo ganho o apoio incondicional do povo alemão, Hitler estava agora preparado para dominar o mundo.
Crichton sorgusuz sualsiz Zhaan'ın talimatlarını yerine getirmem gerektiğini söylemişti.
Crichton mandou seguir as ordens sem discutir.
Bu saçmalıkları tekrarlarsan anlaşma sorgusuz sualsiz yatar.
Se fizeres alguma burrada, acabo contigo, sem mais perguntas.
Mektupların sorgusuz sualsiz dönmesini sağlarım.
Assegurar-me-ei da devolução, sem que se façam perguntas.
- Sorgusuz sualsiz.
Sem qualquer discussão. Mas...
"Sorgusuz sualsiz" cümlesinin neresini anlamadın?
Que parte da frase "Sem qualquer discussão", é que não percebeste
Peki sorgusuz sualsiz ne istiyorsa yapıyor olmamız senin de dikkatini çekti mi?
Mas já repararam que nós todos, tipo, fazer o que ela diz e não fazer questões?
- Bunu sorgusuz sualsiz yapmalısın.
e uma guerra na qual tens de te empenhar, sem dúvidas. Eu sei!
Her şeyden öte yapmanızı istediğim şeyleri sorgusuz sualsiz yapın.
Acima de tudo façam o que eu pedir, sem perguntas.
Sorgusuz sualsiz 20 milyon dolar.
Nenhuma pergunta, $ 20 milhões.
Sorgusuz sualsiz.
E posso não ter alternativa.
Çünkü sorgusuz sualsiz her dediğini yapıyorsun?
Porque é que fazes sempre o que ele diz sem o questionar?
Sorgusuz sualsiz, istediğim her şeyi yapacak mısın?
Farás tudo o que te disser, sem questionares?
IQ seviyen 10 olduğu için denilenleri sorgusuz sualsiz yaparsın.
Quando se tem um QI de 10 obedece-se sem colocar questões.
Bir milyon dolar nakit. Sorgusuz sualsiz.
Um milhão em ouro, sem perguntas.
Sorgusuz sualsiz... ölüme mahkûmdu.
Não havia dúvidas. Ele era um homem morto.
Boltzmann'ın uzun bir psikolojik problem geçmişi vardı. Ve depresyonundaki kilit unsurlardan biri bugün sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz bazı şeylere inandığı için kötülenmiş, hatta dışlanmış olmasıydı.
Boltzmann tinha um longo historial de problemas psicológicos e um dos pontos-chave da sua depressão foi o facto de ter sido vilipendiado, até mesmo ostracizado, por acreditar em algo que hoje tomamos por garantido.
Ben, sorgusuz sualsiz bir C tipiyim. Gerçi işe başladığımda hiç farkında değildim.
Sou um tipo C, sem sombra de dúvidas.
Sorgusuz sualsiz, kendi türünüzü korursunuz!
Você não faz perguntas, e todos nos protegemos.
Çoğu insan şu anda vazgeçmişti. Hemen burda, hemen şimdi. Sorgusuz sualsiz hem de.
A maioria das pessoas desistiriam, aqui e agora, sem fazerem perguntas.
Sorgusuz sualsiz.
Sem perguntas.
Bu dünyada hiçbir iş sorgusuz sualsiz yürümez!
Não vivemos num mundo sem perguntas!
Her Pakhan'ın sorgusuz sualsiz kullanabildiği bir para kaynağı.
Na verdade é simplesmente uma caixa aberta de dinheiro que qualquer "pakhan" pode usar quase sem perguntas.
İzin belgesi olmadan, yok yere, sorgusuz sualsiz almışlar seni.
Sem mandado, sem motivo, pegaram você para ser interrogado.
O "eskiden âşık olduğun" kadın kendi hayatını sorgusuz sualsiz "devedikeninden yapılma tacını seven" kişiye adamıştı!
A mulher que haveis "amado", deu sua vida sem questionar ou queixar-se a um homem "apaixonado pela coroa de espinhos"!
Sorgusuz sualsiz.
PHILIP DAY - FUNDADR DA CAMPANHA PARA A VERDADE NA MEDICINA
Açgözlülükle sorgusuz-sualsiz hemen aldılar, Teker teker, karanlığa düştüler.
Cegados pela cobiça, aceitaram-nos de imediato, um por um tornando-se soldados do Mal.
Sorgusuz sualsiz evi derhal terk edeceğime dair.
Ir embora imediatamente se a machucasse, sem perguntas.
Sorgusuz, Sualsiz.
Sem discutir.
Bunu sorgusuz sualsiz yapacağımı mı düşünüyorsunuz?
Então acha que vou automaticamente fazer isto?
Sorgusuz, sualsiz herkes affedildi.
Foram todos perdoados, sem quaisquer perguntas.