Super bowl Çeviri Portekizce
414 parallel translation
Super Bowl'u kaç kişi izlemişti?
Sabes quantos lares assistem ao Super Bowl?
- Super Bowl'un rekoru çıkmadı.
- Ainda não é um Super Bowl.
Şampiyonluk kupasını kim alacak, sence?
Quem acham que vai vencer a Super Bowl?
Super Bowl'dan daha yüksek.
Maior do que o Super Bowl.
Oturup Süper Kupa'yı seyrediyorsunuz.
Gostam de se sentar a ver o Super Bowl.
Şu Super Bowl'un videosunu vermek için basını çağırır mısınız?
Pode pedir ao Departamento de Media o vídeo do Super Bowl?
Şimdi de biraz antrenman.
Está na hora de jogar na Super Bowl.
Keşke dişi bir tayın önüme çıkıp en ufak tahrik... olmadan konuştuğu her an Super Bowl koltuklarım olsaydı. - Bu zırvalık!
- Tretas.
İlk galaksiler arası süper kupada robotları böyle yendim işte
E foi assim que eu derrotei os robôs na primeira Super Bowl intergaláctica.
'69 süper kupası, güzelim.
Super Bowl em sessenta e nove.
Super Bowl`ı beraber izleyebiliriz... değil mi?
Vá lá, nós ainda podemos ver a Super Taça juntos não podemos?
Hubert H. Humphrey Stadyumundan canlı yayındayız... 26. Super Bowl yayını için.
Estamos ao vivo de Hubert H. Humphrey Metrodome... e a Super Taça 26.
Şimdi sıra asla usandırmayan Super Bowl devre arası şovunda.
É tempo do espectáculo de intervalo da Super Taça, dos "Nunca Tediosos".
26.Super Bowl`ı Washington Redskins kazanıyor!
Os Redskins de Washington ganham a Super Taça 26!
Super Bowl 21'den bana hâlâ 20 dolar borcu var.
Ainda me deve 20 dólares do campeonato de futebol.
Super Bowl borcum.
A minha dívida do campeonato.
Her NFL finalini burada izlerim artık.
Vou ver todos os Super Bowl aqui.
Elway patentli son saniye mucizesine teşekkürler Super Bowl XXX`in skoru Denver, 7 San Francisco, 56.
Graças a este segundo mágico de John Elway o resultado final da Super Taça 30 é : Denver, 7 San Francisco, 56.
Bahse girerim 68 oyunlarını hatırlıyorsunuzdur ;
Aposto que se lembra da Super Bowl de 68?
Super Bowl'un süper starları.
Super estrelas das Super Bowls.
Las Vegas'ta ve beyzbol bahislerinde tüm paramı kaybettim.
Vegas e o Super Bowl deixaram-me limpo.
Şimdi Krusty'yle Süper kupayı kazandığım gerçek rüyalarıma geri dönebilirim.
Posso voltar aos sonhos normais. Eu e o Krusty a ganhar a Super Bowl.
Ama Super Bowl'u seyretmeye gelebilirsin.
Podes ir lá a casa ver a Super Bowl.
- Super Bowl biletlerini verecek kimse... -... bulamadığıma inanamıyorum.
Nem acredito que não me livro dos bilhetes para o Super Bowl.
Kim Super Bowl'un oynandığı gün düğün yapar?
Quem é que marca um casamento para o domingo do Super Bowl?
Super Bowl'a gitmek ister misin?
- Gostavas de ir ao Super Bowl? - O quê?
Super Bowl biletleri için teşekkür etmek istemiş.
Para agradecer os bilhetes para o Super Bowl.
Drake, düğünün Super Bowl'la aynı gün olduğunu fark etmiş.
O Drake reparou que o casamento era no dia do Super Bowl.
Tim Whatley'yi arayıp, ondan biletleri geri isteyemem.
Já podes ir ao Super Bowl. Não posso ligar ao Tim Whatley e pedir os bilhetes de volta.
Bu arada, Super Bowl'u nerede izleyeceksin?
A propósito. Que fazes no Super Bowl?
- Super Bowl'a mı gideceksin?
- Vais ao Super Bowl? - Vou pois.
Super Bowl'a postacısıyla kim gider?
Mas quem é que vai ao Super Bowl com o carteiro?
Bilin bakalım ne oldu. Tim Whatley'le Super Bowl'a gidiyorum.
Adivinhem : vou ao Super Bowl com o Tim Whatley.
Super Bowl'a gitme nedenin bu.
- Daí o bilhete para o Super Bowl.
Bence senin aldığın hediyeyi bana hediye etti, sonra verdiği bir hediyeyi geri aldı. Şimdi de evine çıkmak istediğin için, Super Bowl'da onunla sevişmek istediğini sanıyor.
Acho que ele re-ofereceu, depois des-ofereceu, e agora usa um convite para subir como um trampolim para uma cambalhota à Super Bowl.
- Super Bowl için sabırsızlanıyorum.
- O que foi? - Tenho a febre do Super Bowl.
Super Bowl biletine çok üzüldüm, Newman.
Uma pena o bilhete do Super Bowl, não, Newman?
Sen de aban Super Bowl bileti hediye etmiştin.
E tu deste-me um bilhete para o Super Bowl.
Super Bowl'u seyretmek istediğini biliyorum.
Sabia que querias ver o Super Bowl.
Kramer beni Risk'te neredeyse yeniyordu. Paçayı zor kurtardım. Sonra Tim Whatley bana Super Bowl bileti hediye etti.
Primeiro o Kramer quase me venceu no Risco, mas eu consegui escapar e a seguir o Tim Whatley dá-me um bilhete para o Super Bowl.
Süper Kupayı izliyorum şu an.
Estou a tentar ver o Super Bowl.
Bunu şampiyonluk maçında yayınlatmak istiyoruz.
Queremo-lo meter na liga Super Bowl, no primeiro tempo.
Ve dünya çapındaki olayları, boks ve ana lig maçlarını, ve Nixon cenazesini mahveden kişi, bayanlar ve baylar, Vantilatör Adam!
E o desmancha-prazeres em eventos mundiais, em combates na Super Bowl e no funeral de Nixon senhoras e senhores, o Homem da Ventoinha!
Görmek istemediğim tek şey, Bills'in Süper Kupa'yı kazanması.
- Estou-me a marimbar. Mas não quero que os Bills ganhem o Super Bowl.
Çocuklar, eski Poochie'yi sevdiğinizi biliyorum ama yeni Poochie, 10 Super Bowl'dan bile daha iyi!
Sei que gostavam do velho Poochie, mas o novo vai ser melhor que 10 campeonatos de futebol juntos!
Amerikan Futbol Finali.
A Super Bowl.
Şimdi de Super Bowl`da neler oluyor bir bakalım. Homer! Homer!
Agora vamos dar uma vista de olhos no jogo de futebol.
Pazar günü Süper Bowl var.
É a Super Taça.
Belki bu Pazar, süper Bowl dan sonra... Springfield dağına tırmanabiliriz.
Talvez no Domingo, depois da Super Taça... pudéssemos subir até ao cimo do Monte de Springfield.
Düğün iptal edilmiş. Super Bowl'a gidebilirsin.
O casamento foi cancelado.
NFL şampiyonluk maçı.
Super Bowl.