English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Tipi

Tipi Çeviri Portekizce

1,643 parallel translation
. Tipi nasıl?
Como é ela?
Kız onların tipi. Koşarken yakalamışlar. Tıpkı üçüncü kurban gibi.
É o tipo de mulher deles, raptada a correr, tal como a 3ª vítima.
Protein tipi AA.
É uma proteína tipo AA.
Bu tarz katillerin bir tipi vardır.
Os assassinos em série costumam ter um padrão.
Metal müzik dinleyecek bir tipi varmış gibi geldi mi size? Radyosunu herhangi biri değiştirmiş olabilir.
Agora, ele parece pra você... do tipo que gosta de heavy metal?
Şarjör tipi ve boyutu nedir?
- Tamanho do carregador?
Ondan sonra yaşlı Mc Zachy, Adli Tıp Bürosuna telefon edip, onlara iki saha tipi su eleği istediğimi ve olabildiğince çabuk yollamalarını söyle.
Depois disso, velho McZacky, vai ao escritório dos magistrados e diz-lhes que Eu quero duas unidades de campo com filtros de água o mais rápido possível.
- Senin şu dijital perspektif tipi programın veya işte adı her neyse biliyor musun?
Tens um software de análise digital de perspectiva?
Bence yeni bir anarşist tipi ortaya çıkmış.
Creio que há uma nova raça de anarquista.
Oluşturduğumuz tip tam olarak Yüzbaşı Sullivan'ın tipi diyebiliriz.
Criámos uma imagem típica da nossa tenente Sullivan.
Anafilaksi tipi boğazda şişkinlik.
Inchaço na garganta.
Görünüşe göre bir şemsiyeye bağlanmış boru tipi bir bomba.
Parece uma pequena bomba presa a um guarda-chuva.
Dolu bir otobüste boru tipi bomba patladı ve yalnızca iki kişi mi öldü?
Uma bomba num autocarro cheio e só morrem 2 pessoas?
İlk rapora göre boru tipi bombaya benziyormuş, şu an oraya gidiyoruz.
O relatório diz que parece uma bomba. Vamos para lá agora mesmo.
Görünüşe göre sular idaresinde boru tipi bomba varmış.
Parece que há uma bomba na estação de água.
Ben daire tipi evde yaşamayı severim.
Sou mais do tipo que gosta de apartamentos.
Denny'nin tipi değilsin.
Não é nada o género do Denny.
Fiziksel olarak tam onun tipi ve birden bire ortadan kayboldu.
- Como podemos estar seguros que é ele? - Bem, olhe para ela.
Kulak iltihapları CHH tipi cücelerde çok görülür. Ya da bir semptomdur.
Infecções dos ouvidos são comuns em pessoas com a doença dela.
Kemer tipi parmak izi değil mi bu?
Parece-te um orifício em arco?
Colt, tek-tesirli, ordu tipi.
Uma pistola Colt do exército.
AA tipi.
AA.
İplerinden kurtulup odadan çıkmaya çalışırsa ya da biri içeri girip onu kurtarmaya kalkışırsa lazer ışınları hidrojen tüpüne bağladığım boru tipi bombayı patlatacak. İçinde seni öldürmeye yetecek kadar hidrojen var.
Se conseguir sair das amarras e deixar o quarto ou tentarem lhe salvar, os lasers ativarão o tubo bomba preso naquele cilindro de hidrogênio.
- Zaten onun tipi gibi de gözükmüyor.
Ela não faz o tipo dele de jeito nenhum. Por quê?
Güvenlik kameraları TKX-50 tipi.
As câmaras de segurança são TKX-50.
Aranızda bu tipi bilen var mı?
Algum de vocês está familiarizado com elas?
- Onun tipi nedir ki?
- Qual é o tipo dela?
Bir yel değirmeni arıyoruz, VonRoenn tipi yel değirmeni.
Estamos à procura de um moinho, o da Quinta Vonroenn.
Narin kemikli bir yüz yapın var Oysaki Jemaine'in sert bir yüz şekli var Ve çok sıradan bir tipi var.
Tens uma bela estrutura óssea, enquanto as características faciais do Jemaine são demasiado vincadas para ser considerado bonito.
Resimlerini göster. Sevdiği tipi bilirim.
Mostra-me as fotografias delas, eu conheço o tipo dele.
Aslına bakarsan, Bende işçi tipi yok.
O problema é que eu não sou do tipo que gosta de ser empregado.
Geçmişte çalıştığım işlerde, Bazı sorunlar oldu, Bazı yetersizlikler... Bilirsin, su-soğutucusu tipi şeyler.
Tive problemas no passado com alguns trabalhos, alguns coisas desagradáveis...
Hayır, hiç bir yerde görmedim zaten böyle bir tipi görmemeyi tercih ederim.
Não, não a vi em lado nenhum e preferia que não se ela tiver esse aspecto
Hiç avcı gibi bir tipi yok.
O miúdo não parece ter estilo de caçar.
Katil tipi yok gibi, ama asla öyle bir tipleri olmaz zaten.
Ele não parece grande coisa, mas eles nunca parecem.
Tipi vardı.
Houve um nevão.
Hep suç işlemişler. biri veya ikiside hapis yatmıştır. Ama ikisinde de mahkum tipi yok.
Um ou os dois estiveram presos... mas nenhum parece um presidiário.
En azından bir tipi olduğunu biliyoruz. Şimdi 4. bir kadın daha var.
Agora há uma quarta mulher, Angela Miller.
Gidip, tam tipi ve yapısını eşleştireceğim.
- Vou precisar o tipo e o fabricante.
Başarılı A-tipi sinir hastalarını bir araya koyarsan başlarına ödül yağar.
É claro. Ponha juntos um monte de neuróticos bem sucedidos e pendure um prémio por cima das suas cabeças...
Arkadaşını satıcak bir adam tipi yok sende.
Acho que não és homem para trair um amigo.
- Şimdi, tam tipi için sınırlandırma yapıyorum.
- A pedra é jade. Estou a ver que tipo.
Bar restaurant gibi değildir. Bu akşam tamamen farklı bir müşteri tipi gelmiş.
Um bar não é um restaurante, um bar não é um restaurante...
Bu iki farklı buz tipi elektrikle yüklenir.
Estes dois tipos de gelo diferentes colidem e adquirem carga eléctrica.
O sırada borsada marj kredisi denen yeni bir kredi tipi vardı.
Tambèm existia um novo tipo de empréstimo chamado Emprèstimo Paralelo na bolsa de valores.
Teoriye göre, bakteri gibi basit yaşam biçimleri ve volkanik havuzlarda gördüğümüz alg tipi canlılar Evren'de yaygın olabilir.
Afirma que os organismos simples como as bactérias, o tipo de lama que encontrei nas poças vulcânicas mornas, podem encontrar-se com frequência no universo.
Tipi durdu.
O temporal passou.
Onun tipi nasıldı?
Qual era o género dele?
Bende pek ajan tipi yok.
Não sou o género da agência.
- Kurban tipi aynı mı?
- O mesmo tipo de vítimas?
Sende kötü polis tipi yok.
- Quero ser o mau da fita!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]