English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ T ] / Toplantı

Toplantı Çeviri Portekizce

19,254 parallel translation
Toplantıya geç kaldım.
Estou atrasada para um encontro.
Bu sabah ifade vermesi için düzenlediğimiz toplantıyı kaçırdı.
Ele faltou a um compromisso que tínhamos esta manhã para revermos o testemunho dele.
Mr. Boss davamızı baltayamazsın, o yüzden toplantılarımızı ekmeyi bırak.
Podias não sabotar o nosso caso contra o Sr. Boss, por faltares às nossas reuniões.
Özür dilerim. Ayarlanmış bir toplantımız mı vardı?
Tínhamos uma reunião agendada?
Toplantıyı ben düzenlemiştim.
Esta reunião era minha.
Toplantılara sırf hâkim zorladığı için gittiğini biliyorum.
Eu sei que só vai às reuniões porque o juiz o obrigou.
Toplantılara gidiyor musun?
Tens ido às reuniões?
Evet, toplantılara gidiyorum.
Sim, vou às reuniões.
Yarınki toplantımızı Hudson'daki Odatta'da yapmaya ne dersin diye soracaktım.
Quer mudar a reunião de amanhã para o Odette, no Hudson?
Yani başka nasıl Lobos toplantısının doğru adresini bilebilirdi ki?
Afinal, como conseguiu ela a morada da reunião do Lobos?
Tommy, bu gün için ayarlanmış bir toplantımız yoktu, değil mi?
Tommy? Não tínhamos uma reunião marcada para hoje, pois não?
Post prodüksiyon toplantısı vardı ve harici hard diskimi unutmuştum.
Tive uma reunião de pré-produção e esqueci-me do meu disco externo.
Bir toplantım var.
Tenho uma reunião.
Görünüşe göre gece erken saatlerde burada bir toplantı olmuş.
Houve uma reunião no início da noite.
Hâlâ müdürle konuşmak için bekliyorum. Toplantıyı toparlıyor.
Estou à espera que o administrador termine uma reunião.
Ortaklarla bir toplantı daha yaptık.
Houve outra reunião de sócios.
Yönetim kuruluyla bir toplantıdaydık, şimdi geldik.
Acabámos de chegar de uma reunião com o comitê executivo.
Notuna 89.75 verdiğin ile bir toplantı ayarladım.
Eu vou marcar uma entrevista com aquela a que deste 89.75 %.
Bir basın toplantısında sen söylemiştin.
Disseste-o numa conferência de imprensa.
Alkol olmayan bir parti alkolikler toplantısı olabilir.
Uma festa sem álcool, mais valia ser dos AA.
Dün geceki toplantıdan sonra senin durumundaki birini yalnız bırakamazdım.
Depois da reunião da noite passada... Bem, um homem no teu estado não deve ficar sozinho.
Beni indirmeye çalışacaktır, kafama sıkabilmek için bir toplantı ayarlamaya çalışabilir.
E não lhe vou perguntar. Anda a ligar-me. Deve querer dar-me um tiro na cara.
Daha şimdi oradaki bir toplantıdan geldim.
- Acabo de vir de uma reunião lá.
Lobos konusunda toplantı var.
MEDINA : TEMOS DE FALAR DO LOBOS.
Söyle bana, Ghost Truth'daki toplantıya nasıl tepki verdi?
Então... Diz-me como reagiu o Ghost à reunião na Truth.
Milan'la arasında kısa bir yüz yüze toplantı ayarlayalım kendini rahat ve özel hissetsin.
Marcamos um encontro entre ele e o Milan. Fazemo-lo sentir cômodo e especial.
Toplantıdan önce, bunu ceketinin yakasına tutturacaksın.
Antes da reunião, põe isto na gola do casaco.
Gelirse toplantıya, kayda alacaksın onu da.
Patrick. Se ele aparecer, grave-o.
Ajan Knox'la toplantıyı haber vermek için buluşmak istediğim gibi, anında tuvalette buluşmak istediğini söyledi ve elime küçük bir kayıt cihazı tutuşturdu.
Tinhas razão. Assim que falei ao Knox da reunião, disse-me para ir ter com ele a uma casa de banho. E deu-me um gravador pequeno.
Bu kadar kısa sürede ayarladığınız bu toplantı için bir teşekkür göstergesi.
Um agradecimento pela reunião tão em cima da hora.
Evet, avcılar Spotify kanalı araclığıyla toplantılar düzenliyordu.
Exacto, os Caçadores estavam a combinar reuniões através de um canal no Spotify.
Eğer konuşmayacaksan Dört Numara'yla bir toplantı ayarlamak istiyoruz.
Se não falares, gostávamos de tentar arranjar marcar um encontro com o Irmão Número Quatro.
McCarthy olayıyla alakalı bir toplantımız var.
Temos um interrogatório com o McCarthy.
10 dakika içinde toplantı.
Informações em dez minutos.
Böylece önceki toplantının ne kadar faydalı olduğunu - size söyleme fırsatım oldu.
A nossa reunião foi muito proveitosa.
Yemek yiyip toplantıya gidelim.
Vamos comer qualquer coisa, e vamos à reunião.
- Şurada olsa gerek. - Evet, direkt toplantıya doğru uzanıyor, patron.
Sim, que leva directo à cúpula, King.
Binbaşı Adeane ile inceledik ve çıkarabildiğimiz kadarını çıkardık. Ama hâlâ Danışma Konseyi toplantıları, atamalar ve askerî denetlemeler var.
Eu o estudei com o Major Adeane e tentamos tirar o máximo possível, mas ainda haverá as reuniões de sempre do Conselho Privado, algumas investiduras e inspeções militares.
Bu barışçıl bir toplantı.
Esta é uma reunião pacífica.
Evet, bu toplantı ajandanda yazıyordu. Ben de kendi slayt gösterimi hazırlama cüretinde bulundum.
A reunião vinha na sua agenda e preparei os meus diapositivos.
Bir bağış toplantısındaydılar.
Numa angariação de fundos.
Kilisenin Etiyopya gezi komitesi haftaya son toplantısını yapacak.
O comitê da Igreja para a viagem à Etiópia vai ter a sua última reunião a semana que vem.
Bu gidişle toplantı kısa sürebilir.
Este encontro pode vir a ser muito curto.
Personel toplantısından önce kahve almalıyım.
Preciso de beber café antes da reunião com a equipa.
Toplantı odasına geçelim. Biz bize konuşabiliriz.
Recolhamo-nos para podermos conversar em privado.
İçki içiyor, toplantılara gelmiyor...
Tem andado a beber, não vem às reuniões...
Size şu boktan şirket toplantılarında daima içinize aldığınızı öğrettiler mi?
A sério que gosto. Ensinam-te isso naqueles retiros de idiotas da empresa que vocês fazem?
Nobu Malibu'da bir toplantı yemeğim var ve şimdiden geciktim.
Tenho um jantar de negócios no Nobu Malibu e estou atrasado.
kocam emil ve o şimi erkeklerin ortak kurucuları ben çalışabildiğim kadar çalışabiliyordum, fakat onlar tam zamanlı çalışıyorlardı kocanız burda mı çünkü onlan konuşmamız lazım evet fakat şu an üyelik toplantısının tam ortasında essah mı çünkü biz de cinayet soruşturmasının tam ortasındayız
É o meu marido. Ele e o Emil fundaram a Homens Agora. E eu passo no escritório quando posso, mas eles trabalham a tempo integral.
- çok önemli bir toplantıya gidiyordu. - Çok üzgünüm.
Lamento imenso.
Sigorta toplantısı için mi şehirdesin?
- Na cidade para a convenção de seguros?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]