Universal Çeviri Portekizce
755 parallel translation
Kişisel belgeleri incelendiğinde, bu ilginç adama ait sansasyonel bir vasiyet bulundu ki vasiyet, onun kollarında öldüğü kişiyi, muazzam servetinin biricik varisi yapıyordu.
A. G. Money morreu quando lavava as mãos. Entre os seus documentos foi encontrado um testamento bastante único, que declara como herdeiro universal da sua imensa fortuna o homem que o segurasse nos braços quando morresse.
Evrensel Barış Partisi'nin başkanı ve Van Meer'e çok yakın birisi.
É a cara do Partido Universal da Paz, e muito próximo do Van Meer.
Evrensel Barış Partisi tarafından düzenleniyor.
Isto foi dado pelo Partido Universal da Paz.
Evrensel dil.
A língua universal.
Evrensel Barış Partisi'nin başkanı mı?
O quê? O homem que comanda o Partido Universal da Paz?
Bu icatların temelinde iyilik, kardeşlik ve beraberlik var.
A natureza dessas coisas é um apelo à bondade, à fraternidade universal.
Dük, Waterloo'da Napolyon'u bozguna uğratan ve şampiyonluğunu elinden alan adamdı.
O Duque, como todos sabem... foi o rapaz que derrotou Napoleão, em Waterloo... e tornou-se um herói da história universal.
Bu dünya çapında bir hikayedir.
Essa história é universal.
Evrensel çağrı için nasıl ama?
Que tal isso para um toque universal?
23'ünde, Amélie Poulain.. .. hayatının evrensel acının girdaplarında tükenmesine izin vermişti.
com pouco mais de 23 anos, Amélie Poulain, exangue, deixava a sua curta existência definharnos remoínhos do mal-estar universal.
'Dünya oruç tutuyor!
O que significa isto? O jejum universal?
Universal İhracat.
Universal Exports.
Yalanı gerçeğin üstüne yerleştirmek.
Faz da mentira um princípio universal.
Henry Higgins, Higgins'in Evrensel Alfabesi'nin yazarı.
Sou Henry Higgins, autor do "Alfabeto Universal de Higgins".
Sadece, global bir felaket ihtimalini kabul edemiyorum.
É que não posso aceitar a ideia de uma enfermedade universal.
Vardığım yargı adildir evrenin iyiliği için çalışıyorum.
A minha sentença é justa e trabalho para o bem universal.
Şey kadınlar bizim meslekte genel sorun.
Bom... ... na nossa profissão, as mulheres são um problema universal.
Kendi varisi yapmak.
Que o faças seu herdeiro universal.
Eminim mahkeme de hemfikirdir ki....... şahidin güvenilirliğini test etmek evrensel olarak kabul edilmektedir.
Estou certo que o tribunal apoiará... o direito universal de indagar a testemunha com outras evidências.
- Tüm frekansları denedim.
Tentei em todas as frequências e com o tradutor universal.
Evrensel tercüman mekikte.
O tradutor universal do vaivém.
Genel kan tahlili.
Hemoglobina universal.
Paramount'la anlaşmak üzereyiz, Universal ilgileniyor, ve biz bu şehirde patlama yapıp, Beverly'de havuzlu ve baharat bahçeli güzel bir evde yaşayacağız, bütün varlıklılığımızla ve çocuklarla, Ro.
A Paramount está no papo, e a Universal está interessada, e nós vamo-nos pirar desta cidade e vamos para os montes de Beverly, com uma piscina, um ervário, tudo do melhor, e miúdos também, Ro.
Evrensel çeviri bilgisayarına bağlan.
Ligue o tradutor universal.
Genel olarak hayat hakkında. Gençliğim... Özelden genele doğru.
Oh, sabes : falarei sobre a vida em geral, a minha juventude, movendo-se do pessoal para o universal.
Yazım üslubunu çok beğeneceksiniz... ve konusu oldukça evrensel.
Penso que achará o estilo admirável e sinto que o tema é universal.
Evrensel tufan... Bok tufanı.
O dilúvio universal... de merda.
Kahramanlarınızın maceraları evrensel hikayeler tipinde.
As aventuras dos seus heróis, são narrativas de tipo universal.
Bu evrensel bir kitap.
É um livro universal.
... evrensel, insan şekline girmiş bir ruh olarak kilisenin gerçek özüne girebilecek.
... universal, enquanto espírito encarnado no estado e só pode entrar na verdadeira natureza da igreja.
Yaptığımız bütün taş yapıtlar, resimler, yazılar birkaç yıl - belki de bin yıl - hayatta kalıyor, sonrasındaysa miladını doldurup... nihayetinde de toprağa karışıyorlar.
Os nossos trabalhos em pedra, pintura e impressão são sólidos por algumas décadas ou um milênio ou dois, mas tudo se parte, finalmente, e o minério desgasta-se na última cinza universal.
Oradan evrensel çevirmenle bağlantı kurabilir ve ses sisteminden duyulmasını sağlayabilirim. - Ne kadar zamanda yapabilirsin bunu?
Posso ligar o tradutor universal e pôr no sistema de áudio daqui.
Bu yasa evrenseldir : doğada, insan toplumlarında veya insan düşüncesinde.
Esta lei é universal - no mundo natural, na sociedade ou no pensamento humanos.
Mr.Neal Universal Stüdyo ile kitabı tartıştı.
O Sr. Neal falou do livro com os estúdios da Universal.
Universal yüzbin dolara Rock Hudson öldüremeyiz dedi.
A Universal disse que, por 100 mil dólares, não se mata o Rock Hudson.
Cinayetin, var olan dünya düzenini bozacak bir ahlâki yanlışIığı içerdiğini bilmiyor musun?
Não sabes que o homicídio acarreta um imperativo moral que transcende qualquer noção do livre arbítrio universal inerente?
Hangi evrensel kadran?
Que quadrante universal?
Bunlar Universal'in getirdiği dört dizinin ana hatları.
Estas são as linhas gerais sugeridas pela Universal, para a série de episódios de uma hora.
Öylesine bir evrensel holding düşünün ki oradaki herkes ortak bir amaç uğruna çalışsın herkes eşit hisselere sahip olsun tüm ihtiyaçlar giderilsin bütün kaygılar yatıştırılsın bütün sıkıntılar neşeye dönüşsün.
Uma companhia-mãe universal, de grandes dimensões para a qual todos os homens trabalharão, para servir um lucro comum e na qual todos os homens terão a sua quota-parte, todas as necessidades serão satisfeitas, toda as ansiedades tranquilizadas e todo o aborrecimento eliminado.
Bu sabah, uzaydaki en korkutucu sesi duyduk, evrensel veba uyarı sinyali.
Esta manhã, ouvimos o som mais aterrorizante do espaço : o aviso da praga universal.
Sahala, geminiz evrensel veba sinyalini yayımlıyor.
Sahala, a sua nave está a transmitir o sinal da praga universal.
Yarışmayı bir kere daha hatırlatıyorum.
Lembrando do Grande Prêmio da Universal Disco.
- TOUR REHBERİ UNIVERSAL STÜDYOLARI, HOLLYWOOD
- GUIA TURÍSTICA DA UNIVERSAL STUDIOS, HOLLYWOOD
Evrensel ateşkes anlaşması çerçevesinde Galactica'ya inmek için izin istiyor.
A pedir permissão para vir a bordo da Galactica, sob uma trégua Universal.
Kolonilerdeki kardeşlerini yok olmaya götürmenden sonra, sana evrensel kanunlar çerçevesinde davranılacağını mı bekliyorsun?
Espera ser tratado segundo a lei universal, depois de ter conduzido os seus irmãos à aniquilação das Colónias?
Evrensel ateşkes anlaşması çerçevesinde gemiye inmek için izin istiyor.
Requerendo permissão para vir abordo sob um sinal universal de tréguas.
"Cosmos" yunanca bir kelime olup evrendeki "düzen" anlamina gelir.
'Cosmos'é uma palavra grega para ordem universal.
Galaksiler evrensel bir düzeni ve güzelliği ama aynı zamanda muazzam bir şiddeti açığa çıkartıyorlar.
As galáxias revelam uma beleza e ordem universal, mas também a violência caótica numa escala nunca antes imaginada.
Onların evreninin düzenine ve doğanın kanunlarına ilişkin keşifleri bugünki bilimin temelini oluşturdu..
A descoberta de uma ordem universal, e das leis da natureza, é a fundação na qual a Ciência se baseia para avançar atualmente.
"Hollywood'a Gelirseniz Universal Stüdyolarını Ziyaret Edin"
"Quando Visitar Hollywood Visite a Universal Studios"
Evrensel terbiyeye.
Na decência universal.