Uzman Çeviri Portekizce
8,376 parallel translation
İkisinde de uzman olabileceğine dair bir hissim var.
Algo me diz que és especialista nas duas coisas.
İçeri kesinlikle uzmanımızı göndermeyi öneriyorum. Ajan May.
Sugiro que enviem a nossa especialista, a agente May.
- Juliette, ben bu işin uzmanı değilim.
- Não sou bem um especialista.
Bir sinema uzmanıyla karşı karşıyayız.
Temos um cinéfilo entre mãos.
- Hipnoz alanında uzman bir psikiyatrist.
Um psiquiatra especialista em hipnose.
Belki sizin organizasyondan bir uzman.
Talvez um especialista da sua organização.
Gerçi uzman değilim ama.
Embora não seja especialista em bebés.
- Uzman değil misin?
- Não é especialista?
Amerika Çalışıyor, ben de dahil pek çok hukuk uzmanının gözünde yasa dışı bir şeydi.
O America Works era ilegal, segundo muitos especialistas jurídicos, incluindo eu.
Dümende bir medya uzmanı lazım.
Precisa de um perito em media no comando.
Adı Cassandra Railly. Philadelphia'dan saygıdeğer bir nöroloji uzmanıymış.
O nome dela é Cassandra Railly, uma reputada neurologista de Filadélfia.
Tropik konusunda uzman biri lazım.
Preciso de um perito em doenças tropicais.
O çığlık mı? Sen uzman bulunmaktadır.
Será que ela gritou?
Anlıyorum. Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. Pekala kahve uzmanı..... eğer benim yerimde olsaydın, kalır mıydın yoksa gider miydin?
Não precisas de dizer nada, mas, de empregada de café para podcaster, se fosses eu ficarias ou ias embora?
Üç eyalet bölgesindeki en iyi organ nakli uzmanıydınız ama şimdi birinci sınıf öğrencileriyle kurbağa kesiyorsunuz.
Era o melhor cirurgião de transplantes dos três estados e agora disseca rãs com universitários.
- Beyin yıkama uzmanı buldun mu?
- Com um perito em lavagem cerebral?
Bunu ancak bir gemoloji uzmanı söyleyebilir.
Apenas um especialista em gemologia poderia dizer isso.
- Güzel. Jo, polis olarak uzman görüşünü almak istiyorum.
Jo, preciso da sua experiência como agente da Polícia.
Kilit mekanizması uzmanı.
Especialista no mecanismo de fecho.
Neyse ki bu alanda uzman olan bir arkadaşım var.
Felizmente, tenho um amigo especialista nessa área.
Az biraz uzman sayılırım.
Sou uma espécie de especialista.
Bu yüzden uzman olduğunu söyledi demek.
Por isso é que ele disse que era um especialista.
Bir uzman gözünden baksak iyi olurdu.
Talvez a visão experiente de uma especialista fosse útil.
Uzman görüşümü duymak ister misin?
Queres a minha opinião de especialista? Por favor, Dra.
Ben neredeyse uzman sayılırım.
Eu sou, praticamente, um especialista.
Gerçek uzmanı tercih ederim.
Prefiro um verdadeiro especialista.
Bir işkence uzmanı, gerçek bir sadistti.
Um perito em tortura, um sádico...
Silah aşığı, canavar avcısı, kıyamet günü uzmanı.
Entusiasta das armas, Caça-monstros, arauto do juízo final.
Ben bir hayatta kalma uzmanıyım.
Sou apenas um sobrevivente.
Silah aşığı, canavar avcısı, kıyamet günü uzmanı.
Entusiasta das armas, Caça-monstros, Arauto do juízo final.
Ve onun arkasında duran bir uzman ispatı koyduğum zaman, savunma beni yere serecek, çünkü laboravutarımız ifşa olmuş.
E quando eu chamar um perito para testemunhar isso, a Defesa vai calar-me porque o nosso laboratório foi comprometido.
Beyefendi gibi davranma sanatında uzmanım.
Sou versado na arte de fingir ser cavalheiro.
Bir oyunda uzmanım. Adı Evernow.
Sou profissional num jogo chamado "Evernow".
Bomba uzmanı içerideyken bir patlama oldu.
O técnico das bombas morreu na explosão.
Herhangi bir duygusal problem nedeniyle daha önce bir psikoloğa veya psikiyatri uzmanına danıştınız mı?
Já foi a algum psiquiatra ou psicólogo devido a problemas emocionais?
Adı geçen bilgi işlem uzmanına vermek için yirmi dolar.
Apenas 20 dólares para pagar ao consultor informático.
Olumune dair olan arastirmam beni FBI'a yoneltti. Burada da Deep Web'de saklanan ve hiç hayal etmedigimiz sekiide hayatimiza sizan... bu yeni tur suclularla savaşan uzman bir ekibe katildim Yüzü olmayan...
A minha investigação sobre a morte dela, levou-me até o FBI, onde entrei numa equipa de especialistas cibernéticos, para travar uma guerra contra um novo tipo de criminoso, que se esconde na Deep Web... infiltrando-se nas nossas vidas diarias,
Cephane uzmanı var, özel kuvvetler.
Tem um especialista em munições, Forças Especiais,
Yani buyurun. Bu konuların uzmanı değilim ama çok acayip bir şeyler olduğu aşikar...
Não sou especialista em direito, mas acho que está muito claro...
Lakin ben sayı uzmanı değilim.
Mas eu não sou abade, hm?
Demokratlar içinse Başkan Underwood anketlerde bir artış elde edemedi. Birçok siyaset uzmanı bunu şuna bağlıyor :
Para os Democratas, o Presidente Underwood não subiu nas sondagens, uma surpresa que muitos comentadores políticos atribuem a...
Ağınızı paramparça edip, adamımızı ortaya çıkaracak temiz ve uzman bir ekip.
Uma equipa de profissionais para rever a rede... - E revelar o nosso homem.
Bir hacker, bir sahteci ve otomobil bilgisayar uzmanı.
Um hacker, um falsificador, e o especialista em automotivos.
Onu pediyatri uzmanı, Dr. Fulton'a getirdim.
Levei-o ao pediatra, o Dr. Fulton.
Hayatını bir terapi uzmanına veya rahibe görünmesi lazım. Milyonlarca CD'de olmasına gerek yok. Böyle olunca çocuklar kendilerini bununla bağdaştırıp bu adamın hayatının trajedisiyle hayatlarındaki çaresizliği ve umutsuzluğu daha çok görüyorlar.
A vida dele precisa de um terapeuta ou um padre e não precisa de estar em milhões de CD para miúdos ouvirem e se identificarem e verem mais do seu desespero e do seu desconsolo enfatizado pela tragédia da vida deste homem.
Sen söyle profil uzmanı.
Diz-me tu, analista.
Profil uzmanı.
Analista.
Nasıl? Dışarıdan bir uzman doktor getirilmiş ve Ray'in değerlendirmesini onaylamış.
Outro especialista externo foi lá levado e deu uma avaliação ao Ray.
Herhangi bir uzman doktor onu değerlendirebilir ve salınması için uygun bulabilir.
Qualquer especialista podia vir e avaliá-lo, e achá-lo bem para a libertação. - Os Matthews sabem?
Perry'nin uzman doktoru görünüşe göre acil durum evraklarını doldurmuş.
O especialista do Perry entrou com uma moção de urgência.
- Frieder doğum uzmanı mı?
- Frieder é a obstetra?