English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ U ] / Uçüncü

Uçüncü Çeviri Portekizce

4,983 parallel translation
Üçüncü dünya ülkelerinde çalışırken, bir dolar genellikle bir kurşundan daha çok iş görür.
Em países de terceiro mundo, um dólar é muito mais útil do que uma bala.
Üçüncü kim olmak istiyorsa söylesin.
E quem quiser ser o terceiro... Eu não sei. Sabes, fala agora, está bem?
Üçüncü test sensin Crowley.
És a última prova, Crowley.
Üçüncü kat hayalet kasaba gibi. Çakışacak sürüyle oda var.
O 3º andar parece uma cidade fantasma, com muitos quartos vazios.
Üçüncü kural, aslında ilk kural bu olmalıydı yakalanmayın kancıklar!
Regra número três, que na realidade devia ser a número um : não sejam apanhados, cabrões!
Üçüncü.
- Terceira.
Üçüncü derece donma gibi gözüküyor.
Parece um enregelamento de terceiro grau.
Üçüncü ve dördüncü çıkışlarda zarar varmış.
Há danos em duas saídas de emergência.
- Üçüncü strike!
Strike three!
Üçüncü bölümde sanırım.
Corredor três, acho eu.
- Üçüncü sayfa. Aman ne mühim.
Terceira página, grande coisa.
Üçüncü seçenek.
Terceira opção :
Üçüncü sınıftayım. Notlarımın iyi gelmesi lazım.
É o 11.º ano, tenho de ter boas notas.
Üçüncü sahne, büyük uzaylı istilasında sizin de yapacak bir sürü şeyiniz olacak!
Terão a vossa hipótese no 3º acto! A grande invasão alienígena!
Üçüncü sahne imkânsız galaktik güç ışınlanma füzesi.
Terceiro acto, míssil impossível galáctico de teletransporte
- Üçüncü adım, manzaranın keyfini çıkarırız.
Terceiro passo, apreciamos a vista.
- Ve? Üçüncü bir adam olduğunu biliyoruz.
- Sabemos que há um o 3 ° homem.
Üçüncü bir adam Frost ve Parkman'ı öldürmüş olabilir.
O 3 ° homem pode ter matado ambos, o Frost e o Parkman.
Üçüncü adam belki de sensin.
Talvez sejas tu o 3 ° homem.
Üçüncü muavinimiz Jory kayboldu.
Jory, o nosso terceiro oficial, desapareceu durante a noite.
Üçüncü ameliyatı hazırlayın.
- Sala 3 para a cirurgia.
Üçüncü katta.
Terceiro andar.
Üçüncü derecen kuzen gibi bir şeyiz.
Somos primos, ou alguma coisa assim.
Üçüncü kattan Claire o.
É a Claire do 3º andar.
Üçüncü katta bu omuzlar için ağlayan bir kadın var.
Há uma mulher no 3º andar que chora por estes ombros.
Üçüncü oda için çöp çekeceğiz. Hayır.
Vamos tirar um palito pelo quarto.
- Üçüncü yatak odasını alabilirsin.
Podes ficar com o 3º quarto.
Üçüncü Cin'i mi?
- Ouvi um rumor. O terceiro génio?
Üçüncü Cin'i yakında bulacağıma eminim. Ve büyüye başlamaya hazır olacağım.
Estou confiante que em breve terei o terceiro génio e então estarei pronto para começar o feitiço.
Üçüncü şey nedir?
Qual é a terceira coisa?
Üçüncü olabilir.
Talvez o terceiro.
Üçüncü teker kalkışa hazır.
Pau de cabeleira a preparar-se para descolar.
Erkek doğmuş, sağlıklıymış. ve sonra da... Üçüncü birine satılmış.
O cruzamento aponta para um potro macho, nascido saudável, que foi vendido... para... um terceiro.
Üçüncü bir seçenek var mı? Ortalığı biraz karıştıracağız.
Mas temos de ter em conta todas as possibilidades, não temos?
Üçüncü bir seçenek yok mu?
Há uma terceira opção?
Üçüncü kişi öldürdü.
Foi o terceiro atirador que o fez.
Üçüncü katın oralarda bir yerde beyaz bir ışık görmeye başlamıştım.
Algures por volta do terceiro andar, comecei a ver uma luz branca.
Üçüncü aşamayla ilgili herhangi bir iç görü verilebilir mi bak bakalım diye.
Saber se consegue ter visões, sobre a fase três.
Üçüncü fareden gelen elektrostatik atım biraz daha az gibiydi, yani gelişme kaydediyoruz.
O pulso electrostático do terceiro rato parece ser muito menor, por isso estamos a fazer progressos.
Üçüncü bir bileşen var.
Porque é que não pudeste ficar preso em Aruba?
Üçüncü saldırı, atış teşebbüsü ama daha büyük bir ölçekte.
Terceiro ataque, tiroteio em massa, mas numa escala muito maior.
- Üçüncü çayı içme demiştim sana.
Disse-te para não tomares o terceiro chá verde.
Üçüncü kör fare nerede?
Onde é que está o terceiro rato cego?
Üçüncü kurban kadın mı erkek mi diye sor?
Pergunta se a terceira vítima era homem ou mulher?
Üçüncü şarap bardağım mı bu?
Já bebemos 3 copos de vinho?
Üçüncü bir şahıs silahı yerden alıp Leo kaçarken ona ateş etmiş olmalı.
Alguém deve ter apanhado a arma e atirado na mota do Leo enquanto fugia.
Üçüncü.
Terceira.
Üçüncü randevuya kadar öpüsmemissiniz bile.
Nem se beijaram até ao terceiro encontro.
Üçüncü aradığın kişi olarak.
A tua terceira opção.
Üçüncü sınıf harf gönderilen doğrudan Abel Schneiderman ofisi.
Uma carta enviada directamente para o escritório de Abel Schneiderman.
Üçüncü sırada, tek oyla, Ralph Nader.
com um voto : Ralph Nader.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]