Vannacutt Çeviri Portekizce
28 parallel translation
Vannacutt Akıl Hastası Suçlulara Özel Psikiyatri Enstitüsü.
O Instituto Psiquiátrico de Vannacutt para Criminosos Loucos.
Richard Benjamin Vannacutt.
Richard Benjamin Vannacutt.
Doktor Richard Benjamin Vannacutt.
O Dr. Richard Benjamin Vannacutt.
Ve katliamının mekanı bugün hala durmaktadır, neredeyse eski haline gelecek şekilde restore edilmiştir. Ama orada yaşayan kimse yoktur, çünkü denir ki, Vannacutt ve kurbanlarının ruhları hala Lanetli Tepedeki Ev'in duvarlarında yaşamaktadır.
E o local desta carnificina que ainda hoje existe quase restaurado ao seu estado original, continuando desabitado porque são muitos os que dizem que os espíritos de Vannacutt e das suas vítimas ainda vivem dentro das paredes da Casa da Colina Assombrada.
Burası akıl hastahanesiyken Dr. Vannacutt ilham verici bulurmuş.
Quando isto era um hospício o Dr. Vannacutt achava-o inspirador.
Dr. Vannacutt anahtarı attı.
O Dr. Vannacutt ligou o dispositivo.
Sadece 5 kişi kurtuldu, Vannacutt'ın ekibinden beş sadist.
Os únicos sobreviventes foram cinco dos empregados sádicos de Vannacutt.
Dr. Vannacutt hastalarını 18'in katları ile çarpmayı seviyordu.
O Dr. Vannacutt gostava de dar choques, aos seus pacientes, em múltiplos de 18.
Vannacutt'ın şizofreni tedavisi.
O tratamento do Vannacutt para a esquizofrenia.
Vannacutt.
Vannacutt.
Vannacutt'ın bürosu.
O escritório do Vannacutt.
Peki ne düşünüyorsunuz, Dr. Vannacutt?
E o que é que acha, Dr. Vannacutt?
Sara, Dr. Vannacutt'un günlüğünün kendinde olduğunu söyledi.
A Sara deitou a mão ao diário do Dr. Vannacutt.
Dr. Vannacutt'un günlüğüne göre yontu Los Angeles da tepedeki evdeymiş.
De acordo com o diário do Dr. Vannacutt, a estatueta está aqui em Los Angeles dentro da casa da colina.
Ariel, Vannacutt'un günlüğüne ne olduğunu biliyor musun?
Ariel, sabe o que aconteceu ao diário do Vannacutt?
Nasıl oluyor da Ortaçağ eseri Vannacutt'un akıl hastanesine gelebiliyor?
Afinal como é que um artefacto medieval... vem parar à casa de loucos do Vannacutt?
Vannacutt dünyanın her köşesini gezen, büyük bir koleksiyoncuydu.
O Vannacutt era um grande coleccionador de arte, viajou por todo o mundo.
Vannacutt akıl hastanesini tümüyle kilitleyecek bir mekanizma yerleştirmişti.
O Vannacutt instalou um mecanismo capaz de fechar todo o asilo.
Güzelim Vannacutt.
O grande Vannacutt.
Vannacutt'un elyazmasını deşifre etmek uzun sürer mi?
Estás a ter dificuldades em decifrar a letra do Vannacutt?
Bildiklerimi söylemem gerekirse Vannacutt'un putu bodrumun derinliklerinde gizli bir odada saklı.
Pelo que percebo, o Vannacutt escondeu a imagem numa câmara secreta nos confins da cave.
Sanırım Doktor Vannacutt'u durdurmaya çalışıyordu.
Acho que ele estava a tentar deter o Dr. Vannacutt.
Birden aklıma Vannacutt'un günlüğünde yazan Baphomet putu ölüm tarafından korunur şeklinde yazan şey geldi.
Recordo-me do Vannacutt mencionar no diário dele que a imagem de Baphomet era guardada pelos mortos.
Vannacutt müthiş bir psikolog ve insan sever olarak bilinirdi.
O Vannacutt era conhecido por ser um médico brilhante e um grande humanitário.
Heykelin, Vannacutt ve yardımcılarını bir şekilde etkilediği mi söylüyorsun?
Está a dizer que a estatueta corrompeu o Vannacutt... e o seu pessoal, de alguma forma?
Vannacutt'un modern tıbba katkılarından biri.
Uma das contribuições especiais do Vannacutt para a medicina moderna.
Vannacutt'tan bahsediyorsun.
Estás a falar do Vannacutt.
Vannacutt sadece Baphomet'un hizmetlisi.
O Vannacutt é apenas um lacaio. De Baphomet.