English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ V ] / Ve çocuklar

Ve çocuklar Çeviri Portekizce

11,426 parallel translation
Sizin tarafınız kız kardeşimi ve çocuklarını öldürttü.
O teu lado matou a minha irmã e os filhos dela.
Laura ve çocukları ben öldürmedim.
Não matei Laura e as crianças.
Adına burs başlatır ve çocukların önünde seni çamaşırhanede ayakta tutarım.
Ou vou criar uma bolsa de estudo em nome dos filhos do primeiro companheiro de cela que o violar na lavandaria.
.. ve çocukların olsun.
E ter filhos.
Askerlerinin elinden ancak kadın ve çocukları dövmek geliyor!
As fileiras dele só parecem capazes de atacar mulheres e crianças!
- Yaşlı adamlar ve çocuklar.
Velhos e rapazes.
Maddox'un eşi ve çocukları dönüşünü beklemek için buraya yollanmıştı.
A esposa e os filhos do Maddox estão aqui à espera do seu regresso.
- Yaşlı adamlar ve çocuklar.
Velhos e jovens.
Maddox'un eşi ve çocukları dönüşünü beklemek için buraya yollanmıştı.
A esposa e os filhos de Maddox, foram enviados para cá para esperar a sua volta.
Laura ve çocukları öldüren polisi mi öldüreceksin?
Vingança? Vais atirar em quem matou Laura e os filhos?
Buralarda pek fazla doktor yok ve çocuklar, herhangi bir şey yüzünden ölebilirler.
Não há muitos médicos por aqui, e as crianças podem morrer por qualquer coisa.
Bonkörlüğünün seni ve çocuklarını tehlikeye attığının farkındayım.
Eu entendo o perigo que a tua generosa ajuda traz a ti e aos teus filhos.
Ama sen askerin yeni karın ve çocukların hepiniz kesinlikle kellerinizi kaybedersiniz.
E tu... o teu soldado, a tua nova mulher e filhos, muito certamente que todos iam ficar sem cabeça.
Ama sen, askerin yeni karın ve çocukların, hepiniz kesinlikle kellenizi kaybedersiniz.
E tu... os teus soldados, a tua nova esposa e as crianças... todos vocês irão de certo perder as vossas cabeças.
Kadın ve çocukları al ve eski Aberffraw kalesine götür.
Tu levas a mulher e os filhos para a velha fortaleza Aberffraw.
Kapıdaki nöbetçilere Jessamy ve çocukların aileleri ile kuzeydeki sapağın ilerisinde buluşacaklarını söyledim.
Disse aos guardas do portão que Jessamy e as crianças iriam ter com uns familiares logo após da curva norte.
Ölüm cezasına çarptırılırsın ve çocukların esaret altına alınır.
Será condenada à morte, e os teus filhoes entregues para a servidão.
Sözünüzü gerçekten tutacağınızı ve çocuklarıma bakacağınızı nereden bileceğim?
Como sei que irá manter verdadeiramente a sua palavra e que cuidará dos meus filhos?
Maddox'ın karısına ona ve çocuklarına bakacağıma söz verdim.
Prometi à esposa de Maddox que a iria ajudar a ela e às suas crianças.
Senatör Grant ve çocukları için...
A Senadora Grant e os seus filhos...
İşte burada "Diş Perisi Efsanesi ve çocukların ruhunu yiyen Asurlu İblis Abyzou'nun gerçek hikayesi."
Aqui. "A Lenda da Fada dos Dentes e a Origem de Abyzou. Um demónio assírio que come a alma de crianças."
İstiyorum ama sonra yeni ailesini ve çocuklarını düşünüyorum.
Quero. Mas depois penso na nova vida dele, na sua nova família, no seu filho.
Peki ya eşin ve çocukların.
Pelas vossas mulheres, pelos vossos filhos.
- Baş gitti ve çocuklarını yolladı.
A cabeça foi-se embora e enviou os seus filhos.
- Kocası ve çocukları?
- Marido e filhos?
Kadınların ve çocukların kanı.
O sangue de mulheres e crianças.
Bu sabah, Calico karısını ve çocuklarını Tallinn'e giden bir uçağa bindirdi, sözde eşinin akrabalarını ziyaret etmesi için.
Esta manhã o Calico pôs a mulher e os filhos num avião para Tallinn supostamente para visitar os familiares dela lá.
İşin aslı benim gibi insanların, masadaki kız gibi çocukların yalnız olması. Küçük ve savunmasız olması.
E pequenas e vulneráveis.
Bu, o orospu çocuklarının babanı yavaşça öldürmesi ve onun bu konuda bir şeyler yapmasını istemenle alâkalı.
Trata-se de como aqueles bastardos mataram lentamente o teu pai e de como quiseste que ele fizesse alguma coisa. Mas ele não fez.
Çocukları hücrelerine kapatın ve şu kediyi de bulun.
Leva os rapazes para a cela. E vê se encontras o gato.
Çocukları balık ve cips almaya gönderdim.
- Mandei os miúdos comer algo. Óptimo.
Kris ve o çocuklar daha genç.
O Kris e os outros ainda são jovens.
Çünkü sende silah dolusu bir çanta ve öldürmek istediğin çocukların listesi olduğunu bilerek karşında durdum.
Porque eu estava à tua frente, sabendo que tinhas um saco de armas e uma lista de crianças que querias matar.
Bu çocuklar daha önce TV ve bilgisayar görmediler.
Esses miúdos nunca viram uma televisão nem um computador.
Çocuklar, odadan çıkın ve kapıyı kapatın.
Crianças, saiam daqui e fechem a porta.
Cidden modası geçmiş durumda. Ama üzerinde her şey var. Çocuklar ve...
É meio sentimental, mas é como se tivesse tudo...
Pederi ve pederin ilgilendiği bütün erkek çocukları da bulsun.
- Sim. Ele deve procurar pelo padre, bem como de uma criança macho de que ele cuide.
- Joe, bunlar Thomas, Amy ve Jennifer. - Selam çocuklar, Sieg heil.
Joe, estes são Thomas, Amy e Jennifer.
Onlar benim... Onlar benim kardeşimi elimden aldı yeğenlerimi, kardeşimin çocuklarını ve şimdi de seni.
Eles levaram a minha irmã, a minha sobrinha, o meu sobrinho e agora tu.
Frank, sakıncası yoksa çocuklar ve ben bir dua okuyabilir miyiz Laura, John ve Emily için?
Frank, importaste se fizermos uma oração... As crianças e eu... para a Laura, John e Emily?
Bunu kendin söyledin Falcon, siz çocuklar S.H.I.E.L.D. adına çalıştığınızda herkes Hulk'u iki yumruk ve bir sürü yıkım getiren olarak görüyormuşsunuz.
Tu mesmo o disseste, Falcão, quando trabalhavam com a SHIELD, todos viam o Hulk como dois punhos - e muita destruição.
Alladia'yı bir son değil, başlangıç yapalım. Çocukların okula gidebildiği, genç kadın ve erkeklerin iş, zanaat veya sanat öğrenebildiği bir yer yapalım.
Façamos de Alladia não um fim mas um começo, um local onde as crianças possam ir à escola, onde jovens mulheres e homens possam aprender uma profissão, um ofício ou uma arte.
- Benim Abbie, dün gece tuhaf bir çağrı aldık Tom ve bazı çocukları gözetlemek gerekiyor.
- É a Abbie. Recebi um telefonema estranho ontem envolvendo alguém a espiar algumas crianças.
Sadece bizim şehrimizdeki çocukları zehirleyen ve hiçbir çocuğun kurtulamadığı, tedavisi olmayan gizemli bir hastalıktı.
Uma doença misteriosa, afectando apenas as crianças do nosso vilarejo, da qual nenhuma criança estava segura e não havia cura.
Ve onlar çocuklarını besliyor
* E alimentando os seus...
Çocuklar, gerçekten Hiccup ve Toothless'ın burada olmasını isterdim. Fakat yoklar.
Pessoal, gostava que eles estivessem aqui, acreditem.
Ve iyileştiğinde siz çocukların bana Berk'te gösterdiği eğitimi kullandım.
É o Viggo quem quer a guerra.
Ve bir de Fishlegs var, kendisine ejderhaların tarihini Berk'in çocuklarına anlatmayı bir amaç edinmiş.
E depois há o Fishlegs, que encontrou a sua verdadeira vocação : ensinar às crianças de Berk a história dos dragões.
Çocuklar, bugün sizden etrafınıza bakmanızı ve geleceğinizi düşünmenizi istiyorum.
Quero que olhem em vosso redor e pensem no vosso futuro.
Ve Zoom burada olduğu sürece bu çocukların hiçbirisi güvende değil.
E nenhum deles está a salvo enquanto ele estiver aqui.
Hayatımın en kötü günü çocuklarıma veda ettiğim ve evden taşındığım gündü.
O pior dia da minha vida foi quando, tive de dizer adeus aos meus filhos, sair de casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]