Viet Çeviri Portekizce
78 parallel translation
Askeri garnizona baskın yapan Viet Kong kuvvetleri çatışmada 115 askerini kaybetti.
A sua guarnição, que já tinha sido dizimada pelos Vietcongues perdeu 115 dos seus homens...
Vietnam'da, Birleşik Devletler üssü bulunan Da Nang bölgesine Viet Kong kuvvetleri saldırdı.
No Vietname, na base de Da Nang, uma das principais dos USA foi atacada pelos Vietcongue.
Ormanda Amerikalı askerler ilk kez Güney Vietnam ve Australyalı ekiplerle birlik olarak Viet Kong gerilla kuvvetlerine karşı savaştı.
Pela primeira vez os americanos vão com os soldados sudvietnamitas e australianos, com a intenção de reduzir os guerrilheiros.
Viet Konglular ismini biliyorlardı ve ondan korkuyorlardı.
Os Vietcongs já sabiam o nome dele, e tinham medo dele.
Viet-Kong lular " Defolun.
Os Vietcongs dizem, " Vão-se embora.
Tıpkı Viet Konglar gibi!
Nunca! São como os Vietcong.
Bu ekmek aynı Viet Cong esir kampında yediğimiz ekmeklere benziyor.
Este pão tem o gosto do pão que comíamos no campo dos vietcongues.
Bu çekik gözlü orospuların yarısı Viet Kong ordusunda subay.
Sabes que metade destas putas chinas são oficiais do Vietcong?
Piyade bölükleri.. arasındaki maç, Ban Mi Thout Parkında yapılacak. Yani Viet Ho ve Hguen Van Theiuh caddelerinin kesiştiği yerde.
BOM DIA, VIETNAME... terá lugar no parque Ban Mi Thont no cruzamento das ruas Viet Ho e Hguen Van Theiuh.
Vietkong saçmalığını unutun.
Esqueçam esses deficientes dos Viet-Cong.
Charlie'yi silahımla ensesinden hakladım.
Apanhei o Viet que fugia, tinha o meu punhal. Espetei-lho no crânio.
Cua Viet Nehri Civarı, Vietnam - Ekim 1967
Perto do Rio Cua Viet, Vietname Outubro de 1967
Tam altımızda, şu saniyede Viet Kong tünelleri olabilir.
Mesmo sob os nossos pés, neste preciso segundo podem estar túneis dos vietcongues, não podem?
Viet Kong'lu musun?
És vietcongue? És vietcongue?
Kahrolası Viet Konglar kasabada.
Os vietcongues estão na cidade.
- O bir Viet Kong.
- De ela ser uma vietcongue.
Bu yerdeyiz ve her ağaçtan bizi haklamayı bekleyen bir Viet Kong sarkıyor.
Estamos aqui com vietcongues em tudo o que é árvore à espera para nos limpar o sebo.
Bu Viet Kong çetin ceviz.
O Victor Charles Cong é lixado, meu.
Bizi çalışma kampına atmakla sadece Viet Kong'a yardım edersiniz.
Pôr tipos como nós na cadeia só ajuda os vietcongues.
Hiç birini bulamadık, tek bir ceset bile kalmamıştı.
nem um cadáver viet fedorento.
Bu noktada, filmi Viet Cong'la girilen büyük bir çatışmayla ve
o final do filme estava para ser uma grande batalha com os vietcongues.
Willard ve Kurtz karakterlerinin Viet Cong savaşçılarını püskürtmesiyle bitiriyorduk.
E com o Willard e o Kurtz a lutar contra os vietcongues.
Kendi param olduğu için yaptım, gerçekten. Filmde, Fransız Korusu diye adlandırılan bir sekans vardı ve bu sekansta devriye botu fransızca konuşan insanlar tarafınca yönetilen bu koruya yanaşıyor ve oradakilerin büyük bir hücre merkezi vardı. Ve Viet Cong'dan önce Viet Minh ile savaşıyorlardı.
foi o que fiz. que envolvia o barco patrulha que tinham aquele punhado de quadros que tinham lutado contra o Viet Minh antes dos vietcongues e que não queriam abandonar aquilo.
- Viet-sik-nam'daki savaş!
- A Guerra do Vietname, foda-se!
Komünist Viet-Konglu.
Vietcongs comunistas.
Vietkonglar ben La Choy ve Chung King'de savaşırken kimlik sormuyordu.
O viet não pedia identificação em La Choy e Chung King!
O bok Viet Cong'lulardan daha öldürücüdür.
É mais letal que o Vietcong.
Şu an Viet-Kong yani Homer'lar bu bölgeleri ele geçirdiler. Yarına kadar ise...
Presentemente, o vietcong, quer dizer, os Homers, estão a ocupar estas áreas, amanhã...
Viet-Cong'lar için 937 tepesi stratejik bir bölgeydi.
Para os Vietcong, a colina 937 era um ponto estratégico.
Viet Konglular mı?
Os Vietcongs?
R Noktası'nda Viet Konglu yok.
Não há nenhum maldito Vietcong no ponto R!
Viet Konglu vurmakta iyiydim.
Eu era bom era a matar chinos.
Viet oradaydı.
O Viet estava.
Jennings Crawford teklerde Viet Nguyen'ın yerini alacak.
O Jennings Crawford volta ganhar os singles, em vez do Viet Nguyen.
Adamları yerde yaralıyken, Vietnam askerlerini yaklaştırmamak için tek başına savaşmadı.
Ele não fez sem ajuda o afastamento de um pelotão das tropas de Viet Cong enquanto os homens dele estavam estendidos à volta dele.
Bu, Viet Kong'la savaşarak geçirdiğim son Noel olacak!
É o último Natal que passo com os chinocas a chagarem-me os cornos!
Eminim yolda bu çatışmalardan ve Viet Kong gerillalarından bolca hazırlamıştır.
Aposto que ele tem mais combates e vietcongues à nossa espera ao longo do caminho.
Şimdi gidip o Viet Kong'ları haklayalım.
Vamos lá tratar daqueles vietcongues.
- "Viet Kong" u!
- "Vietcongue"! - O quê?
Viet Kong. Sonunda "Lar" yok.
É "Vietcongue", não tem "s".
Vietnamlıları hakladık, çocuklar.
Nós temos os Viet Cong. Temos os Viet Cong aqui!
Viet
Viet...
Şimdi, kemerlerinizi bağlayıp acemi birliği için hazır olsanız iyi edersiniz kızlar çünkü aynı Viet Cong'lar gibi eğitileceksiniz.
Apertem os cintos e preparem-se para o treinamento de campo. Serão treinadas como a porra dos vietnamitas.
Tanrım. - İş patladı. - Viet!
- A missão foi um pretexto.
Viet! Bu imkansız.
- É impossível.
Vietnam mı?
- Viet...
Sonra da Viet Nam'a gideceksin.
Depois são duas semanas e volto para casa. E depois vais para o Vietname.
Eşim her an üniforma giyebilir. Pete Campbell bir gün kalkıp Viet Nam'lı bir doktora giderse eşin kendini nasıl hisseder?
Como achas que ele se vai sentir quando um Pete Campbell for a um médico vietnamita?
Eğitimden sonra doğruca Viet Nam'a gidiyor.
Ele vai ao Vietnã depois do treinamento.
Hayır, Hayır, 60 ların sonunda Viet Cong'da savaştım.
- Sou o Kichiro.
Teröristler, Vietkonglular...
Quem não é um major inferior, um terrorista, Viet Cong, traficante de drogas, ninguém contra a liberdade.