English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ V ] / Virüsü

Virüsü Çeviri Portekizce

1,800 parallel translation
Mavi Gölge Virüsü mü?
O vírus Sombra Azul?
Ne yazık ki... Mavi Gölge Virüsü, doğası gereği sadece suda gelişiyor. Taa ki ben onun bu zayıflığını giderene kadar.
Infelizmente o vírus Sombra Azul, no seu estado natural, só vive na água até que eu melhorei essa fraqueza.
Bu bombalara nakledilen gaz halindeki virüs. salınacak, Mavi Gölge Virüsü daha önce olduğundan çok daha etkili olarak galaksiye geri dönecek.
O vírus na sua forma gasosa, combinado com estas bombas, irão libertar o vírus da Sombra Azul novamente pela galáxia, mais potente do que antes.
Artık elimizde bombaları yüklemeye başlamaya yetecek kadar Mavi Gölge Virüsü bulunuyor.
Temos agora o suficiente do vírus da Sombra Azul para começar a encher as bombas.
Tek yapmam gereken şu virüsü Master Mold'un sistemine yüklemek ve sonrada...
Só tenho de fazer o upload deste vírus
Burada başka bir Sentinel daha var, virüsü Master Mold'a nasıl yükleyeceğiz?
Há aqui outro Sentinela! Como é que vamos colocar o vírus no Mestre Molde?
Baskı altındaki Jedi'lar ve cesur klon askerleri sinsi bir Ayrılıkçının kilit Cumhuriyet sistemlerine Mavi Gölge Virüsü yüklü bombalar yerleştirmesi planını engellediler.
Os pressionados Jedi e as suas valentes tropas de clones evitaram o plano Separatista de lançar bombas carregadas com o mortal vírus da Sombra Azul em Sistemas chave da República.
Droidler virüsü serbest bıraktı, fakat laboratuvarı mühürlemeyi başardık.
Os dróides libertaram o vírus, mas conseguimos selar o laboratório.
Virüsü kontrol altına alır almaz asker gönderebiliriz.
Assim que tivermos contido o vírus, podemos enviar tropas.
Neden abartılı bir grip virüsü için hastaneye yattın ki?
Por que veio para o hospital por causa de um vulgar vírus de gripe?
Eğer frengiyi öldürebilirlerse, virüsü durdurabilirler.
Se eles conseguirem matar a sífilis, conseguem parar o contágio.
Yani insan papillom virüsü.
Quer dizer, Vírus do Papiloma Humano.
HIV virüsü bulaştı.
Apanhou o VIH.
Xenogen virüsü.
O Xenogen.
Bulabildiği her bilgisayara bu virüsü bulaştırdı.
Inseriu o vírus em todos os computadores que conseguiu.
Xenogen virüsü.
O vírus Xenogen.
Şu anda beynine yüklüyoruz bu virüsü.
Que estamos, neste momento, a carregar para o seu cérebro.
Lazarus virüsü mü?
Vírus de Lázaro?
Peki ya grip virüsü?
E então... E a gripe?
- Peki ya grip virüsü?
- E a gripe?
Tek bir kararın, hayatını değiştirdiğini düşünmüyorum. Tabii kazara zombi virüsü filan keşfetmediysen.
Não acho que nenhuma decisão interfira na sua vida, a menos que se invente algum tipo de vírus zumbi ou algo assim.
Şimdilerde ise hayatımdaki en büyük tehlike bu paketlerden birinden şarbon virüsü çıkması ihtimali.
Agora o único perigo na minha vida, é a hipótese de haver Antrax num desses pacotes.
İlk virüsü bulacağımızı biliyorlardı.
Eles sabiam que nós íamos descobrir o primeiro vírus.
Ölümcül bir virüsü insanoğluna bulaştırıyorsun.
Libertar um vírus hostil para a Humanidade.
Virüsü yaymak onu ortaya çıkartmanın en iyi yoluydu.
Libertar o vírus foi a maneira mais eficaz de o expor.
Marburg Virüsü'nü silah haline getirmeye çalışıyorlardı.
Estavam a tentar tornar o vírus de Marburgo numa arma.
! Kopya edilen kimyasal sinir virüsü.
Um agente químico nervoso que se reproduz como um vírus.
Virüsü hakladığımızdan emin olana kadar bağlama.
Não ligue até confirmarmos que o verme morreu.
- Şeytani bir virüs mü? - Daha çok şeytani bir savaş virüsü.
- É mais uma guerra bacteriológica.
"Croatoan Virüsü Avustralya'ya ulaştı."
"Pandemia Croatoan atinge a Austrália".
Croatoan Virüsü değil mi?
O vírus Croatoan, certo?
Az önce gördüklerine "Değişken Bulanık Video Virüsü" deniyor.
O que acabaste de ver chama-se : Instável Vídeo Fuzzy Vírus
Aşk iksiri 369 virüsü bildiğin virüslerden değil.
Ouve, a coisa sobre o Love Potion 369 é o que chamamos a um vírus actual.
Tamam, virüsü ayarladım.
Ok. Então agora eu tenho instalado o vírus.
Samantha Matthews'un kanında Hepatit C virüsü vardı.
Samantha Matthews tinha Hepatite C.
Kız virüsü sana bulaştırmış. Şu an için sen de Hepatit C hastasısın.
Acontece, Nathan, que ela o infectou com o vírus, e agora você tem Hepatite C.
Samantha Matthews'tan bu virüsü kapmanın da tek bir yolu var.
Só há uma maneira de ter contraído o vírus da Samantha Matthews.
Bir mide virüsü kaptığını düşünmüştü.
Achei que era uma virose.
Tony, bilgisayarımdaki virüsü temizleyebileceğine bahse girdi.
Tony apostou comigo que ele poderia apagar este vírus do meu computador.
Bilgisayarımdan temizlediğin virüsü tanımlamaya çalışıyorum.
A executar um diagnóstico no vírus que removeu do meu computador.
Bilgisayarımdaki virüsü sen yarattın.
Criou o vírus no meu computador.
Bahis, kimin virüsü daha hızlı silebileceğiydi.
A aposta era quem podia remover o vírus mais rápido.
1588'de veba virüsü Napoli'ye gelmiş.
Em 1588, a peste passou por Nápoles.
Kaptığı birkaç virüsü de silmekle uğraştım.
E ainda apanhou alguns vírus que tive de remover.
Gerçekte Croatoan Virüsü diye bir şey yok.
Não existe tal coisa, o vírus Croatoan para... as partes baixas.
Bu PDA'nın içinde imha virüsü var.
O PDA está infectado com um vírus exterminador.
Virüsü Saber'in bilgisayarına bulaştırabilirsek işlemi hala durdurabiliriz.
Ainda podemos impedir, se descarregarmos o vírus para o PDA do Saber. Vamos.
- İmha virüsü.
- Vírus exterminador.
Virüsü yok edecek bir yol bulmalıyım.
Eu preciso encontrar uma maneira para que o vírus seja destruído.
EV, yani Emmanuel Virüsü.
VE, ou seja, Vírus Emanuel.
Peder Emmanuel virüsü tecrit ettiğinden beri 600 kurban içinde bir tane Afrikalıya bile rastlanmadı.
Desde que o Padre Emanuel isolou o vírus que não houve um africano entre as 600 vítimas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]