Vücüdun Çeviri Portekizce
9 parallel translation
Üstündeki koca beyaz vücüdun derisi pörsüyüp, taşakları buruş buruş olunca sen beni çok ararsın.
Vais sentir saudades minhas quando tiveres esse corpo grande, branco, enrugado em cima de ti e um par de tomates velhos.
Dylan, eğer beni duyuyorsan, İnsansıl vücüdun onarımı tamamlandı.
Dylan, se consegue ouvir-me, nós temos uma posição fixa do meu corpo humanóide.
Vücüdun kaplandığı şu filmlerden birini izlemiş miydin?
Já viste aqueles filmes com os invasores de corpos?
Vücüdun hayır diyor, ve onları çıkartmak zorunda kalıyorsun.
Que o teu copo diz que não e que não... e é que não. E acabas por ter que os tirar.
"Vücüdun yaşaması kandadır."
"A vida da carne está no sangue."
Bana gösterdiğin şeyler, yüzün, vücüdun, senin...
O que me mostrou de si, o seu rosto, o seu corpo, o seu...
Vücüdun nasıl görünürse görünsün seni sevdiğimi söyledim.
Disse que te amo e não me importa a tua aparência!
Tamam. Görüşürüz, Irish. Vücüdun kötü gözüküyor.
- Muito gosto, Irish, estás uma brasa.
Çünkü beyninde ne varsa vücüdun bunu dışarı vuruyor.
Porque tu deixas transparecer os teus pensamentos.