Washington Çeviri Portekizce
8,268 parallel translation
Shondell Washington.
- Shondell Washington.
Burun, Washington Heights'ın yarısının sahibi. Bendeki bir odada kalmak isteyeceğini sanmam.
Ele é dono de metade de Washignton Heights, duvido que se interesse em dividir uma casa.
General Washington sana güveniyor.
O General Washington confia em si.
Washington'un sana verdiği görevin kaderi, bizim görevimizin kaderi... geleceğimiz tamamen raydan çıkmış durumda.
O futuro do país, o futuro da missão que Washington lhe deu, o futuro da nossa missão conjunta... O futuro está fora da linha.
Washington ilk başkan oluyor...
Washington será o primeiro Presidente.
Washington, Jefferson,
Washington, Jefferson, Franklin.
General Washington and Thomas Jefferson şu an Virginia'dalar.
General Washington e Thomas Jefferson estão na Virgínia.
Seni Washington'un yolladığını biliyorum.
Acredito que o próprio Washignton fará isso.
Kaptan, General Washington sizi acilen görmek istiyor.
Capitão, o General Washington pede a sua presença de imediato.
Başkent'e dönüyorduk.
Acabamos de voltar para Washington.
Bir zamanlar trenle Washington'a gitmiştik.
Fizemos uma viagem de comboio para D.C. uma vez.
D.C. 1790'larda ülkenin merkeziydi.
Washington DC era o centro do país em 1790.
Bence GW o kadar da köklü bir okul değil...
Acho que a Universidade George Washington não é muito boa.
Parayı Washington polisinden alıp sana mı yardım ediyor?
A ajudá-lo e a receber um cheque da Polícia de Washington?
- Washington polisi bizi duyuyor mu?
A polícia de Washington consegue ouvir-nos? Sim!
Washington'ın Rosemead bölgesinde doğup büyümüş.
Nasceu e cresceu em Rosemead, Washington.
İnsan hakları konusunda popüler bir internet yayınının sunucusu. Ve güneydoğu Washington'daki riskli çocuklar için iş bulma programında çalışıyor.
Tem um "podcast" popular sobre direitos civis, tem um projecto para empregar rapazes em risco em Southeast, Washington.
32 yaşındaki Jeffrey Newton. 9 yıldır Washington'da görev yapıyor.
Jeffrey Newton, 32 anos, um veterano condecorado da polícia de Washington.
Washington polisinde görüntüler var mı?
A polícia tinha os filmes em todo este tempo?
Washington polisi tarafından tutulduğunu sanıyorum.
Assumo que foste contratada pela polícia.
Kaynaklarımıza göre Adalet Bakanlığı olayın kamera kayıtları için Washington polisine bir mahkeme celbi gönderdi.
Fontes dizem que o Dept. de Justiça enviou uma intimação à Polícia de Washington por imagens de segurança.
Bu suçlamaları aydınlatmak üzere, Adalet Bakanlığı tarafından Şef Connors ile işbirliği yaparak, benim gözetimimde Washington polisine karşı bağımsız, federal soruşturma açılmıştır.
Em vista das acusações, o Dept. de Justiça, sob a minha supervisão e total cooperação do comandante Lawrence Connors, vai investigar a polícia de Washington D.C.
Bunun anlamı oradaki kadını Washington'dan geleni gorevli olduguma inandırmam.
Significa que deixei a mulher acreditar que eu era uma oficial de Washington.
Washington merkezli ve birlikte çalıştığımız adamın adı Doug mı desem Warren mı?
Fica em D.C e o tipo que lá trabalha é Doug ou Warren ou...
Eminim öyle olanlar vardır ama senin gibi düşünen insanlardan birkaç tane daha olsa bu muhtemelen Washington'ın çok işine yarar.
Bem, tenho a certeza de que alguns deles são, mas Washington provavelmente precisa de mais algumas pessoas que pensem como tu.
Neden yalanların beşiği Washington'a gitmiyorlar?
Porque não ir para Washington D.C a cidade das mentiras?
Cassandra, Washington'ı başlangıç noktası olarak alırsan iki saat içinde ne kadar uzağa gitmiş olabilirler?
Cassandra, começa em Washington. Até onde podem ter ido em 2h?
Ben Cicely adasının şerifiyim.
Eu penso que sou a xerife de Cicely, Washington.
Belki de D.C'deki savcılık ofisinde çalışmaya devam etmeliydim.
Talvez eu não devesse ter largado o cargo de agente federal em Washington.
NYPD Carlton Worthy ve adamlarını George Washington Köprüsü'nde yakaladı.
A polícia capturou Carlton Worthy e os seus homens na Ponte George Washington.
Culver City'de Washington ve Centinela'daki bir restoranda.
Em Culver City num restaurante em Washington e Centinela.
- Bu arada. senin için bazı görüşmeler ayarladım. Ulusal Okyanus ve Hava Olayları İdaresinde.
Enquanto isso, arranjei algumas entrevistas na Administração Nacional Oceânica e Atmosférica e no Washington Post.
Washington Post?
- No Washington Post?
Bütün D.C. gördü gibi.. Aman Allahım ne güzel bir çift Acaba iş üzerindelermiydi?
Parece que o casal escândalo de Washington está com problemas.
İnan yada inanma Öteki türlü bu ülke ya doğru yöne doğru gidecek yada Washington içinde üç mil kare alanda kalacak
Acredites ou não, há outras maneiras de levar o País para a direcção certa, que não envolvem a área perto do Washington Mall.
Washington'a gideceğini sanıyordum.
Pensei que ias para D.C.
Neden o Ivy Ligi mezunu, şerefsiz başkent dingilleriyle çalışmak istiyorsun? - Evet. - Neden?
Porque queres trabalhar para aqueles sacanas finórios de Washington?
Dairesinden başka iki kez Washington Büyücü Oyunları salonuna üç kez striptiz kulübüne, birkaç kez de Phoenix Bulvarı'ndaki hamburgerciye gitmiş. - Bu kadar mı?
Além do apartamento, ele foi a dois Washington Wizards Games, três clubes de striptease e diversas vezes ao Beltway Burger na Phoenix Boulevard.
Edgar Bron'un ölmediğini Washington General Hastanesi'nde yaşam destek ünitesine bağlandığını ve iyileşmesinin beklendiğini söyle.
Diga-lhe que o Edgar Bron não morreu, está em suporte de vida no Hospital Geral de Washington, e que se espera que sobreviva.
- Buradaki bir başsavcı yardımcısı büyük jüri listesi hazırladı.
Um procurador-geral adjunto aqui em Washington recrutou um júri de acusação.
Reddington'un yardımıyla, kızı kurtardık ve başkente bir saldırıyı önledik.
Com a ajuda do Reddington, conseguimos salvá-la e prevenir um ataque em Washington.
- Washington'daki yüksek kaliteli limuzin şirketlerini hackledim. Köşke giden 5 limuzin buldum.
Hackeei as empresas de limousine da área.
- 2008 yılına kadar üniversitede biyoloji laboratuvarında çalışmış.
Trabalhou no Laboratório de Biologia na Universidade de Washington, até 2008.
Sadece burada duruyorsun. Sen Washington Politika dünyasında bir ceninsin.
É um feto na política de Washington.
Washington'un bir kasaba meydanı yok.
Washington não tem uma praça.
- En fazla 6 ay. Sonra Goebbels veya Himmler devralır, onlar da sadece Washington'a nükleer bomba atıp yerle bir etmekle kalmazlar.
Depois o Goebbels ou o Himmler assumem, mas desta vez, não vão destruir só a capital com a bomba atómica.
Bunca yolu Washington'dan istasyonunu öyle bir gezeyim diye gelmedim.
Eu não vim de Washington até aqui apenas para passear no vosso pátio.
Birkaç ay önce Washington Heights'da... bir okul bahçesine... gitmeye başladım.
Alguns meses atrás, comecei a visitar... o parque de uma escola em Washington Heights.
Cesedi, yangından sonra George Washington Ulusal Park'ını temizleyen gönüllüler bulmuş.
Uma equipa de voluntários encontrou os restos enquanto limpavam depois de um incêndio no Parque George Washington.
Çok iyi olurdu ama bilgisayarı buradan başkente götürmek en az 12 saat sürer.
São bem-vindos a tentar, mas vai levar 12 horas para o laptop chegar a Washington.
Ama şansları, General Washington'ın... Amerikan ordusunu yöneten Colonel Prescott'tan bir mesaj almasıyla döndü.
Mas a sorte só voltou quando Washington pôde mandar uma mensagem ao Coronel Prescott, que liderava as tropas americanas.