English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ W ] / Won

Won Çeviri Portekizce

532 parallel translation
Yani ona bir şey yapmayacak mısın?
You won't do anything to him?
You won't believe the crazy things I've been dreaming of
Você não acreditará nas loucuras que eu tenho sonhado
I promise I won't let you down
Prometo que não o decepcionarei
Won't you please, please help me?
Fazes o favor, o favor de me ajudar?
They won't disembowel us, you see.
Não nos vão desentranhar, vês.
"Söylemem"
"I won't tell"
# Ama ona ihtiyacım olmayacak... # #... sona ulaştığımda. #
But I won't need it Mas eu não precisarei dele When I reach the end Quando chegar ao fim
# Yani adil olmayacak mısın #
So won't you be fair? Então, você não pode ser sensata?
# Yani bana nazik olmayacak mısın? # # Sadece gitmeme izin ver #
So won't you be kind to me Então não vá, seja gentil comigo just let me go where Apenas me deixe ir aonde
# Şimdi beni acılarımla yalnız bırakmayacak mısın #
Now won't you leave me in my misery Agora não vá você me deixar em desgraça
# Şimdi beni acılarımla yalnız bırakmayacak mısın #
Now, won't you leave me in my misery Agora, não vá você me deixar na miséria
- * İzin ver ben göstereyim sana *
- Won't you let me give you me some
* İzin verir misin *
Won't you let me
* İzin verir misin *
Oh, won't you
* İzin verir misin ben olayım *
Won't you let me b the one
- * İzin ver ben olayım güneşin *
- Won't you let me b the Sun
* Tatlım, arkadaşın olayım *
Honey, won't you let me b your friend
* Tatlım, denememe izin yine *
Honey, won't you let me try again
* İhtiyaç duymadığın bir aşktır bu *
When it's a love you won't b needing
* Vermek istediklerimi almak istemiyorsan eğer *
If you won't take the things you make me wanna give
* Savaşmayacağım artık *
I won't put up any fight
* Seni asla terk etmeyeceğim *
I won't leave you no more
* Altı ; seni asla terk etmeyeceğim *
Six I won't leave you no more
* Altı ; seni asla terk etmeyeceğim *
Six, I won't leave you no more
* Altı ; seni asla terk etmeyeceğim *
Six I won't leave you No more
* Altı ; seni asla terk etmeyeceğim *
Six I won't leave you
Kazandık!
Won!
Kore Won'u bile var. Tüm dünya burada.
Uau, eles já ganharam!
Yumurtalarını tarlaya yumurtlamış Biraz daha içkinin bize zararı olmaz.
She laid her eggs all over the farm Another little drink won't do us any harm
The control room and Commander won't.
A sala de controlo e o comandante não.
We won't do it again!
Nunca mais. Sentimos muito. Não o voltamos a fazer.
If you let them do this... you won't be able to look at your son.
Se os deixares fazer isto, não conseguirás olhar para o teu filho.
O halde, benden de biraz Çin mantısı işler.
Nesse caso, dou-vos uns won-tons.
Cenazeye bile yetişebileceğini She probably won't make it back sanmıyorum.
Nem deve chegar a tempo do funeral.
Söyler misin?
Won't you tell me?
# Söyler misin?
# Won't you tell me?
# Ruhumu arındırır mısın?
# Won't you cleanse my soul?
# Benim üzerime reklamını yapıştırmayacak mısın?
# So won't you place your ad with me?
# Tatlım, sen... sen... benim sürmeme izin vermiyorsun!
# Girl, you won't... you won't... let me ride!
# Pişman olmazsın, hayatta
# You won't regret it, no, no
# Bu gece seninle sevişmez
# She won't love you tonight
Bu kez, dilini kesmekle kalmıcam!
This time we won't just cut off your tongue.
Salak herif, sendekiler haşhaş değil ki! Onlar ısırgan otu!
Once the cement dries off, he won't be able to move.
Birazdan olacak kangren.
He won't talk just yet.
6 saat sonra Rosie ile doğru yerde buluşursam kıza bir şey yapmayacak.
O Rosie não lhe vai fazer nada desde que eu me encontre com ele num determinado sítio. Rosie won't do anything as long as I meet him at a certain place and time - - Daqui a seis horas.
- It won't do. - I'm onIy asking you to Iook at this.
- Estou apenas a pedir-lhe que leia isto.
Ya bakarsın yada bakmazsın. Either you wiII or you won't.
Ou lê ou não lê.
Hazır olmadığım şey ise, I-R müfrezesindekilerin beni "Won't" olarak çağırmayı tercih etmeleriydi.
Não estava preparado era para os rapazes do pelotão de I R... que decidiram me chamar de "Won't".
- Haydi ama, yapma!
- Pare com isso, Won't.
- "Jack Slater Bir" den.
- "Jack Slater One". ( won = ganhou )
# Sana bu gece vermeyecek # bu benim yöntemi uygularsan # harfi harfine yani # ünün dört tarafa yayılır # karşı konulmaz erkek olarak yani # ve her gece mutlu olursun # ona iyi davranırsan tabi
# She won't love you tonight now # If you practise my method # Just as hard as you can

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]